İşte Danimarka ile Türkiye'nin arasını bozan adam

Danimarkalı yazar Lars Hedegaard’a suikast ile suçlanan ve Interpol tarafından aranan Basil Hassan’ın serbest bırakılmasının ardından Kopenhag ve Ankara arasındaki kriz devam etti. Danimarka Dış İlişkiler Yüksek Konseyi, konuyu takip etme ve AB’ye götürme kararı aldı.

Danimarka Dışişleri Bakanı Martin Lidegaard toplantıda, süreci AB’ye taşıyacaklarını belirterek “Bu serbest bırakmanın Türkiye için sonuçları olacaktır” dedi. Danimarka, ay sonunda yapılacak toplantıda konuyu gündeme getirecek.

Lidegaard, hükümetin görüşlerini aktarırken, “AB üyesi olmak isteyen bir ülke, Türkiye için sonuçları olacaktır ve bu da Türkiye’nin AB standartlarından uzaklaştığını göstermektedir” mesajı verdi.

Danimarka, konuyu ayrıca Avrupa Konseyi’ne de taşımaya hazırlanıyor. Türkiye ve Danimarka’nın da taraf olduğu sözleşmeler ve suçlu değiş tokuşu Brüksel’in yanı sıra Strasburg’da da Türkiye’yi uğraştıracak. Türkiye’nin işbirliği yapmasının bir ön koşul olduğu toplantıda da ele alınırken, Türkiye’yi süreci “netleştirmek için zorlama” kararı da alındı. Lidegaard, Dışişleri’nin dün yaptığı açıklamanın yeterli olmadığını ve daha net bir tutum beklendiğini de belirtti.

Danimarka’da yazar Lars Hedegaard’a yönelik suikast girişimiyle suçlanan Basil Hassan, Danimarka istihbaratından iletilen ihbar doğrultusunda 24 Nisan 2014’te Atatürk Havalimanı’na inen anne ve babasını karşılamaya gelince yakalandı. İade süreci devam ederken mahkeme tarafından salıverildi. Hürriyet gazetesinde Burcu Purtul Uçar'ın haberine göre, Hassan’ın savcılıktaki evraklara kimlik bilgileri, “1987 Suriye doğumlu, Samir Youssef ve Hala Kamal oğlu, Aleppo Mıntıka, Azez Şereg Molla Suriye adresinde oturur” olarak girildi. Polis kriminal 26 Nisan 2014’te Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği yazıda, Ahmad Ali adına düzenlenmiş Suriye pasaportunun sahte olduğunu, ilk bakışta kolay fark edilemeyecek nitelikte olduğunu ve aldatma kabiliyetine haiz olduğunu bildirdi.

SIR ADAM BÖYLE TAHLİYE EDİLDİ

Bakırköy Cumhuriyet Savcısı, 6 Mayıs 2014’te Basil Hassan’a resmi belgede sahtecilik suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle Bakırköy 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkeme Basil Hassan’ın üzerinden çıkan pasaport, ehliyet gibi resmi belgeleri bilirkişiye göndererek sahte olup olmadıklarının bir kez daha tespit edilmesini istedi.

Bilirkişinin 30 Haziran 2014’te gönderdiği rapora göre, pasaportun birinci sayfasındaki fotoğraf fiziksel yolla silinmiş Basil Hassan’ın fotoğrafı daha sonra yerleştirilmişti.

Pasaportun 9’ncu sayfasında yapışık vize pulu, ayrıca şüphelinin sürücü belgesi ve kimliği de sahteydi. Pasaportun iğfal, yani görevlileri kandırma kabiliyeti olmadığına karar verildi.

Beraat etti, kayboldu

Duruşma savcısı suçun unsurları itibariyle oluşmamış olması nedeniyle sanığın beraatine karar  verilmesini mütalaa etti. 8 Temmuz’da dava karara bağlandı ve şüpheli beraat etti. Mahkeme  kayıtlarında buradan itibaren Basil Hassan’ın izi kayboluyor. Türk Dışişleri’nin geçen salı yaptığı  açıklamaya göre ise bu sırada Danimarka’ya iade süreci de devam etti. Basil Hassan’ın Danimarka’ya  iadesinin mahkeme tarafından gerçekleştirilebilir olmasına karar verildi, avukatının temyize başvurması üzerine hukuki süreç sürdü. Hassan tam da bu sırada tahliye edildi. Tahliyenin  siyasi bir karar olmadığını, yargı erkinin bir kararı olduğunu belirten Dışişleri, “Bu süreçle ilgili gelişmeler tarafımızdan titizlikle takip edilecek; Danimarkalı muhataplarımızla gerekli bilgilendirme, işbirliği ve eşgüdüm bu çerçevede sürdürülecektir” dedi. Basil Hassan’ın yargılandığı dava dosyasında cezaevi günleriyle ilgili herhangi bir evrak bulunmuyor. Bu da Basil Hassan’ın bu davada tutuksuz yargılandığını, tutuklamanın Interpol’ün başvurusu üzerine yapıldığını gösteriyor.