"İstanbul'da yaşamaktan sıkıldık" deyip köylerine yerleştiler

İstanbul'da şirkette yönetici olarak çalışan Erdinç (46) - Nalan (45) Öz çifti, 25 yıldır yaşadıkları şehirden ayrılarak, memleketleri Tokat'a yerleşti. Öz çifti, merkeze bağlı Sevindik köyünde tavuk çiftliği kurarak, yumurta üretimine başladı. Büyük şehir hayatına doyduklarını belirten Erdinç Öz, "O gürültüye de şatafatlı caddelere de alışveriş merkezlerine de doyduk. Aradığımız şey, huzur ve daha doğal yaşamdı" dedi.

Abone Ol google-news
DHA
Yayınlanma: 13.11.2019 - 11:32

İstanbul'da 25 yıl boyunca farklı şirketlerde yönetici olarak görev yapan, evli ve 3 çocuk babası Erdinç Öz, eşi Nalan Öz ile birlikte 1 yıl önce memleketi Tokat'a geldi. Merkeze bağlı Sevindik köyünde, babasından kalan 4 dönümlük araziye, bin metrekare kapalı alanı olan, 3 bin tavuk kapasiteli çiftliği kurdu. 8 aydır köylerinde tavuk çiftliği işleten çift, 1500 tavuktan aylık 10 bin yumurta alıyor. Öz çifti, yumurtaları internet üzerinden şehir dışına, kent merkezinde market ve bakkallara satarak, geçimlerini sağlıyor.

'İSTANBUL'DA YAŞAMAKTAN SIKILDIK'

Ailece Tokat'a yerleşme kararı aldıklarını anlatan Erdinç Öz, "İstanbul, gezip görülecek yer. Çok güzel bir şehir ama biz yaşamaktan sıkıldık. Gezmeye halen gidilebilir ama oturmayı kesinlikle düşünmüyoruz. Aslında bakarsanız biz doyduk. O gürültüye de şatafatlı caddelere de alışveriş merkezlerine de doyduk. Aradığımız şey daha sakin, huzurlu ve daha doğal bir yaşamdı. Biraz da temiz ve doğal gıdaya ulaşma isteğiydi. İstanbul'da aldığınız şeyin işlem görmediğinden emin olamıyorsunuz. Biz de 'En iyisi dedik kendimiz gidelim, en temiz besin olan yumurtayı kendimiz yapalım' dedik. Köyde yaşarsak sütümüzü, etimizi de gördüğümüz yerden alabiliriz, diye. Bu sene tarlalarımızı ekiyoruz. Hem yem bitkilerini hem de kendi yiyeceğimiz tahılımızı ekeceğiz" diye konuştu. 

'GÜNLÜK 30 KOLİ YUMURTA ALIYORUZ'

İşlerinin iyi gittiğini dile getiren Erdinç Öz, "Günlük ortalama 30 koli yumurta alıyoruz. Böyle bir işletme için az; çünkü bu yıl bizim için bir eğitim gibi geçti. Biz de bu işin teorisini biliyoruz ama hiç yapmamıştık; ama şu anda deneyimliyoruz. Tavuk çok hassas bir hayvan, bu sene bu tavuklarla gözlemliyoruz. Seneye daha çok kapasite ile daha çok yapmaya çalışacağız. Şu anda yumurtalarımızı anlaşmış olduğumuz market ve işletmelere veriyoruz. Biz çocukluktan gördüğümüz gibi ninelerimizin yaptığı gibi sabah ve akşam dışarı çıkarıp buğday ile yemliyoruz. Onun dışında kendi ekmeğini kendisinin kazanmasına vesile oluyoruz. Her tarafta geziniyorlar, toprakta eşeleniyorlar, bir şeyler bulmaya çalışıyorlar" dedi. 

'KÖYLERİNİ BIRAKMASINLAR'

Doğayı çok sevdiğini ve köyde yaşamakta zorluk çekmediği belirten Nalan Öz ise "Ben tabiat aşığı bir insanım. Doğayı ve hayvanları çok seviyorum. İnsanlardan uzak sırf doğayla hayvanlarla hem bir iş için hem kazanç elde ediyorum. Hem de hayvanlarla olan sevgimi burada gideriyorum. İnsanlar köylerini bırakmasınlar. Asgari ücret şu an 2 bin lira. Mesela bu parayı köylerinde tarlalarını ekerek, ektikleri ürünleri satarak, hayvancılık yaparak, kazanabilirler. En azından yiyeceklerini çıkarsınlar. 2 bin lira nasıl olsa köylerinde de kazanırlar. Köylerini terk etmesinler. Şu an gençler özellikle köyden sıkılıyorlar. Şehir hayatına özeniyorlar. Oysa büyük şehirlere gidenler daha çok zorlanıyorlar" diye konuştu. 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler