İstanbul nefessiz kaldı
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan 2017 yılına ilişkin İstanbul Çevre Durum Raporu açıklandı.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan 2017 yılına ilişkin İstanbul Çevre Durum Raporu açıklandı. Rapora göre İstanbul, şehrin ciğerlerini oluşturan ormanlık alanların bulunduğu kuzeye doğru genişledi ve yitirilen ormanlar şehri nefessiz bıraktı.
Raporda İstanbul’da inşaat, yapılaşma ve ekolojik yıkım konuları işlendi. Son 10 yılda İstanbul’un doğal yaşamlarının bulunduğu kuzeye doğru büyüdüğü tespit edilerek “Her yeni proje şehrimizde yeni bir yerleşim yerini de beraberinde getirdi. Özellikle 3. Köprü ve 3. Havalimanı gibi büyük projelerin yapıldığı yerler İstanbul’un su havzalarının da içinde bulunduğu doğal yaşal alanlarıdır” denildi.
Raporun yapılaşma bölümünde İstanbul’da kişi başına düşen yeşil alan miktarının yüzde 6 olduğu ifade edilerek Dünya Sağlık Örgütü’nün en az olarak kabul ettiği yeşil alan miktarının altında olduğuna dikkat çekildi. Afet anında İstanbul bölümünde de şehrin sadece deprem riski altında değil, aynı zamanda sel ve taşkın gibi doğal afetle karşı karşıya kalındığından ve İstanbul’un hazırlıksızlığından bahsedildi.
Öneriler
Raporun sonuç bölümünde şu önerilere yer verildi:
* İstanbul için nüfus planlaması yapılmalı,
* Silueti bozulmamalı,
* Marmara Denizi’ne verilecek her zararın cezai yaptırımı olmalı.
* 3. Köprünün ve bağlantı yollarının kuzeye verdiği zarar bilinmekte. Derhal köprünün ve bağlantı yollarının civarında bulunan doğal alanlar koruma altına alınmalı.
* Su havzaları koruma altına alınmalı. n Enerji verimliliği arttırılmalı.
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- İşte en yüksek faiz veren bankalar...
- Teğmene çirkin saldırıda yeni gelişme!
- Enes'in cezaevi konuşmaları ortaya çıktı
- Nevzat Bahtiyar'ın oğlu ilk kez konuştu
- İmamoğlu'ndan Bakan Tunç'a sert yanıt
- Özel'den dikkat çeken Kılıçdaroğlu kararı
- 'Bedeli çok ama çok ağır olur'
- Cemal Enginyurt'tan Cumhuriyet'e ilk açıklama!
- Tutuklu hemşire: İlaçlar ziyan olmasın diye satıyorduk