"İstanbul geleceğin merkezi''

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Hannover'de Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ''Türk-Alman Buluşması''nda, bu buluşmaların iş adamlarının yakınlaşmasına, ön yargıların aşılmasına, fırsat ve işbirliği alanlarının keşfedilmesine vesile olduğunu söyledi.

Avrupa'nın en büyük nüfusuna sahip iki ülke olan Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkilerin, bu bölgenin tamamı için büyük önem taşıdığını dile getiren Ergün, Avrupa Birliğinin de küresel bir güç merkezi haline gelmesinde, Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkilerin, son derece belirleyici olacağını vurguladı.

Ergün, özellikle son küresel mali krizde iki ülkenin ortaya koyduğu performansın iki ülke ilişkilerinin gereğini açıkça ortaya koyduğunu ifade ederek, son küresel ekonomik krizde ortaya koyduğu performansın, Türkiye'nin artık son derece önemli ekonomik bir güç haline dönüştüğünü de ispat ettiğini belirtti.

Yunanistan, İspanya, İngiltere, İtalya ve Portekiz gibi ülkelerde yaşanan sıkıntıların, Türkiye'de yaşanmadığına dikkati çeken Bakan Ergün, ''Borç stoku, bütçe açıkları ve finans sistemine baktığımızda, Türkiye dünyada yatırımcıların en fazla güven duyduğu ülkelerden olmuştur. Bu yıl ülkemizde yapılacak genel seçimler sonrası, uluslararası kredi notumuzun da güvenle yatırım yapılabilir ülke seviyesine çıkacağına inanıyoruz'' dedi.
 

''Türk malları denince..."

Türkiye'nin bugün dünyada 223 ülke ve ekonomik bölgeye 7 binin üzerinde ürün ihraç ettiğini, bu ihracatının yarıdan fazlasını ABD ve Avrupa'ya yaptığını bildiren Bakan Ergün, bu ülkeler arasında Türkiye'nin gerek ihracatında, gerekse toplam dış ticaretinde Almanya'nın birinci sırada yer aldığını hatırlattı.
Ergün, şunları kaydetti:

''Biz, birçok vatandaşımızın yaşadığı ve köklü tarihi ilişkilerimizin olduğu bu ülkeyle daha fazla ticaret ve yatırım yapabileceğimize inanıyoruz. Yine Türk ve Alman iş adamlarının birlikte, üçüncü ülkelerde ortak ticaret ve yatırımlar yapabileceklerine inanıyoruz. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki; İtalya'dan Çin'e kadar olan coğrafyada en rekabetçi üretim yapılabilir ülkesi Türkiye'dir. Zira Türkiye, Avrupa Birliği standartlarında ve kalitesinde daha düşük maliyetle üretim yapabiliyor ve bu ürünleri dünyanın tamamına yakın ülke ve bölgelerine pazarlayabiliyor.
Türk malları denince, artık bütün dünyada akıllara güven ve kalite gibi kavramlar geliyor. Mesela Türkiye'de üretilen otomobiller, sıfır hata ile üretiliyor ve bugüne kadar ülkemizde üretilip de üretim hatası nedeniyle geri çağrılan bir otomobil olmamıştır. Ülkemizin bundan sonraki hedefi, ihraç ettiği ürünlerin standart, kalite, tasarım gibi özelliklerini ve teknolojik düzeylerini daha da geliştirmektir.''

Bakan Ergün, 2002'den itibaren uygulanan güven ve istikrara dayalı ekonomi politikalarının, Türkiye'yi yatırım için cazip bir ülke haline getirdiğini, demokrasi ve hukuk alanında attıkları adımların, serbest piyasa ekonomisinin daha da iyi işlemesi için gerekli olan zemini oluşturduğunu söyledi.

Türkiye'de yatırım yapan yerli ve yabancı tüm işletmelere vergi indirimi, SSK prim indirimi, yatırım yeri tahsisi gibi kolaylıklar sağlandığını ifade eden Ergün, şunları söyledi:
''Türkiye bugün, Avrupa, Asya ve Afrika kıtaları arasındaki uygun coğrafi konumuyla, mal ve hizmet üretimi yapmak isteyen küresel girişimciler için en rasyonel lokasyonlardan birisidir. Geçenlerde bir İngiliz firmasının, merkezini İstanbul'a taşıma kararı aldığında ve neden İstanbul diye sorulduğunda verdiği cevap şu olmuştur. 'Londra geçmişin merkeziydi, İstanbul geleceğin merkezi'. Londra geçmişin merkeziydi, İstanbul geleceğin merkezi.''
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Alman iş adamlarını Türkiye ile daha fazla işbirliği yapmaya ve ortaklıklar kurmaya da davet etti.