İsmail Sertaç Yılmaz'dan ‘The Poet House’ ile eserler
İsmail Sertaç Yılmaz, hayata geçirdiği ‘The Poet House’ ile eserleri görselleştiriyor, tamamı el yapımı bir şekilde basıyor ve dünyanın her yerine postalıyor.
İsmail Sertaç Yılmaz, 1990 doğumlu, sanat kariyerine şiir yazarak başladı, hâlâ daha yazmaya devam ediyor. 2018 yılında “İyi Yetişmiş Bir Hayvan” isimli şiir kitabı Sub Yayım tarafından yayımlandı. Bu eseri “Use Poetry”, “Çin Yemeği Yemek”, “Banço İçin Şarkılar”, “Ev Kayıtları” ve “Beni vurma. Ben sadece piyanistim” isimleriyle yayımlanan illustratif kitapları takip etti. Ama onun bir tutkusu daha var: Kitapları resimlemek. 2020 yılında Richard Brautigan’a ait olan “San Francisco” şiirini resimledi ve kurucusu olduğu “The Poet House” tarafından sınırlı sayıda yayımlandı. Bu tarz projeleri yıl içinde “Ölü Parti” ile devam etti ve dahası için çalışmaya devam ediyor. Haydar Ergülen’in “Kuşların Göğü Önünde” ismini verdiği kitabında 16 şiiri çizimleriyle buluşturarak adını daha da geniş bir kitleye duyurdu.
Haydar Ergülen’in “Allah Ve Eski Güller” şiirinin çizimi...
Yılmaz, 2019’da kurduğu The Poet House’ta bağımsız sanatçıların eserlerini sınırlı sayıda, koleksiyonluk olarak evde ve elde üretiyor. “Small press” adı verilen bu kavramla Yılmaz, “Şiirin ya da metinlerin sadece sözcüklerle değil, görsellikler katılarak geliştirilmesiyle ilgileniyorum. Dümdüz bir metin ya da şiir yayımlamaktan uzak duruyorum” diyor. The Poet House’un bastığı her eser sınırlı sayıda ve kitapçılarda bulunmuyor. Yılmaz, evinde ürettiği eserleri dünyanın her yerine postalıyor. İsmail Sertaç Yılmaz ile projesini konuştuk.
- The Poet House’un hikâyesi nedir, şair ve çizersiniz, yayıncılık nasıl başladı?
Beni bu yaratıcı yayıncılık tarafına iten şeyin nedeni Toronto’da yaşarken kendim gibi bağımsız sanatçıların üretimlerini görmek oldu. İsmine de Toronto sokaklarında pek çok yerde rastladığım “poet” sözcüğünün kafamda yaktığı ışıkla ve boynumdaki “use poetry” dövmesini gören tanıdığım ve tanımadığım insanların bana “poet” diye laf atmasıyla karar verdim.
‘SMALL PRESS’ VE ‘SLOW BOOK’ KAVRAMLARI...
- Small Press’in özü sizce nedir? Bastığınız eserlere slow book diyorsunuz, nasıl tanımlarsınız?
“Small Press”in özü bence klasik ve kalıplaşmış yayıncılık izini takip etmeden kendi patikanı yaratmak. Her “small press” kendi ekolünü oluşturur, her birinin değindiği nokta, söylemek istediği şey ve tarzı başkadır... “Slow Book” tanımıma gelince, birincisi eserleri evde, sipariş geldikçe kişiye özel basıyorum. Eserlerin hepsi resimli, insanlara yeniden yeniden açıp bakabilecekleri bir dünya sunmaya çalıştığım için bunlara “slow book” diyorum.
- The Poet House ne tür işler üretir ve hangi eserlerle ilgilenir? Size ulaşmak isteyen şairler, yazarlar, çizerler ne yapmalı?
The Poet House şiir, öykü, çizim, fotoğraf ya da tuhaf/deneysel her işe açıktır. Şiirin de böyle olduğuna inanıyorum. Okuru beslediğine, besleyebileceğine inandığım her şeye açığım ve bunu resimlemeye de can atarım. Yayınevlerinde yaşanan sürünmeceli ilişkileri biliyorum, bunu yazara ya da şaire yaşatmak istemiyorum. Bana The Poet House Instagram hesabı üzerinden veya thepoethouse.co üzerinden rahatça ulaşabilirler.
- Başka şair ve yazarların kitaplarını da tasarımlıyorsunuz. Halihazırda kendiniz için üzerinde çalışmakta olduğunuz bir yapıt var mı?
Pandemi başlamadan evvel üzerine düştüğüm bir şiir kitabım vardı, bu süreçte kendime çok zaman ayıramadım. The Poet House’ta tahminimden çok daha fazla bir üretim oldu. Başka şairlerin şiirlerini çizip yayımlayarak zaman geçti ancak mayıs ayında yeniden şiir kitabımı tamamlamak üzere çalışmaya başladım. Umuyorum bu yaz ortasında yayınevine sunacağım. Bu yapıtım başka bir yayıneviyle okura ulaşacak ancak bunun dışında bir değişik planım daha var, onu da The Poet House’un 3. yaş nesnesi olarak 2022 Mart ayına hazır etmeyi planlıyorum. Şiiri kitaptan kurtarmak gerektiğine dair bir eylem içeriyor, eğlenceli bir şey olacak.
Haydar Ergülen’in “Eyler Gazeli” şiirinin çizimi...
ÇİFT AYAKLI İLERLEME
- The Poet House için ne hayal ediyorsunuz?
İlk hedefim Toronto ayağını başlatmak ancak pandemi nedeniyle gecikti, normalde bu hayalim bu sene içerisinde gerçekleşmiş olacaktı. Yerli yazarlarımızı, şairlerimizi İngilizceye çevirip orada sunmak, oradakileri Türkçeye çevirip burada sunmak şeklinde çift ayaklı şekilde ilerleyeceğim. Bir de kendim için değil ama The Poet House için bir emeklilik hayalim var, o da bir “ev” yapmak, evi sanatçılara açıp orada yarattıkları eserleri yine okurlarla buluşturmak.
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!