İşe tutkularımı katıyorum

Kendine güvenen bir kadın Elif Çoban. Yaklaşık 4 yıldan beri Şölen Çikolata'nın yönetim kurulu başkanlığını yürütüyor. Şölen bir aile şirketi. Gaziantep'te baba, anne ve 7 kardeşin yoktan var ederek kurduğu bir şirket.

Yayınlanma: 10.03.2014 - 12:07
Abone Ol google-news

Bir kız çocuğu düşünün. Anadolu’da 7 çocuklu bir aileden gelen. Anne baba geçim derdinde, büyük çocuklar küçüklere bakıyor, giydiriyor, gerekirse yediriyor... İşte böyle bir aileden geliyor Elif Çoban. “Sürekli bir çaba içindeydim. Kendini kanıtlama çabasıydı sanırım. Mahallenin en başarılısı, okulun en başarılısı... Belki büyüdükçe geri planda ‘kadınlar da isterse başarır’ dürtüsü mü? Bilmiyorum ama geriye dönüp baktıkça aradan sıyrılmak, kendimi kanıtlamak için yırtınıp durmuşum...” diye anlatıyor.

Kendine güvenen bir kadın Elif Çoban. Açık sözlü. Ne yaptığını biliyor. Yaklaşık 4 yıldan beri Şölen Çikolata’nın Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütüyor. Şölen bir aile şirketi. Gaziantep’te baba, anne ve 7 kardeşin yoktan var ederek kurduğu bir şirket. Anladığım kadarıyla anne önemli bir figür şirketin yaşama geçmesinde. Kızının küçük yaştan beri çalışkanlığını, başarısını görüp ileriye doğru iten bir kişi... Üniversite sınavında ODTÜ Ekonomi Bölümü’nü kazanınca aile Elif’i tek başına Ankara’ya göndermekte tereddüt etmemiş. “Aslında ilk yıl hayli bocaladım. Ama sonra toparladım kendimi” diyor. Toparlamakla kalmamış, şeref öğrencisi statüsünde tamamlamış...

Elif Çoban ile geçen hafta buluştuk ve uzun uzun konuştuk. Hayattan, işten, üniversite sınavlarına hazırlanan kızından, 5 erkek kardeşin arasından nasıl sıyrılıp şirketin CEO’luğuna geldiğinden. Ben dobralığına hayran kaldım, mütevazılığına da...

“İyi ki ailemden ayrı bir kentte okumuşum. Ailemden ayrı kalmasaydım kabuğumu kırmak zor olabilirdi; kendimi de sanırım bu kadar güçlü hissedemezdim. Üstelik erkek güçlüdür algısını da değiştirmem zor olurdu” diye anlatıyor... Şölen hem Türkiye’de hem de yurtdışında iddialı bir biçimde büyüyen bir şirket. Candy Industry’ın ‘Küresel Top 100’ listesinde 46’ncı sırada. TİM verilerine göre Türkiye’nin en fazla çikolata, çikolatalı ürün ihracatı yapan firması özelliğini korudu.

İSO sıralamasında bir önceki seneye göre 49 basamak atlayarak 134. sırada yerini aldı. 2013 Gaziantep vergi rekortmenleri listesinde Kurumlar Vergisi sıralamasında ise 2. sıraya yükseldi. 100’ün üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. 2013 cirosu 644 milyon TL. 20134 yıl sonu ciro hedefi 887 milyon TL.

- Peki üniversite, mezuniyet derken sonra ne yaptınız? Döndünüz mü Gaziantep’e?

Hayır dönmedim. Önce Bilkent’te bir süre asistanlık deneyimim oldu. Sonra akademisyenliğin bana göre olmadığını düşündüm ve özel bir şirkette çalışmaya başladım. Bu arada evlendim ve İzmir’e yerleştim. İzmir’de de çalıştım. Bu arada çocuğum doğdu. Sonra işler istediğim gibi yürümedi. Evliliğimi sona erdirmek durumunda kaldım.

- Şölen Çikolata kurulmuş muydu bu arada?

Evet, Şölen 1989 yılında ben üniversiteye başlarken kurulmuştu. Ailem daha önce kozmetik işi ile uğraşıyordu, sonra yavaş yavaş çikolata-bisküvi işine yönelmişlerdi. Niyetim şirkette çalışmak değildi. Bebek biraz toparlanana kadar kısa bir süre Gaziantep’te kalıp sonra İstanbul’a yerleşmeyi ve burada çalışmayı planlamıştım.

- Ne oldu da Gaziantep’te kaldınız? Şirkette nasıl başladınız?

Annem ben evde bebekle uğraşırken çalışmadan çok da mutlu olmadığımı fark etti sanırım. “Kızım bir fabrikaya uğra biraz, bak bakalım ne yapıyorlar?” diye beni gönderdi. Fabrikanın içinde dolanırken bir kâğıt ilişti gözüme, duvara yapıştırılmış bir faks kâğıdı. Lübnan’dan geliyordu ve bizden mal almak istediklerini söylüyorlardı. Şirkette İngilizce bilen kimse yoktu o zamanlar. Bir ilgileneyim şu işle dedim. Deyiş o deyiş...

Öyle bir sardı ki iş, fuarlara hazırlanmak, yurtdışına açılmak... Bir anda 70 ülke ile ihracata başladık. Aslında şanslı bir dönemdi bizim için. Rusya’da Gorbaçov dönemi. Önce Rusya ve Irak’a açıldık. Baktık ciddi talep var; değerlendirdik bu durumu.

- O zamana kadar ağabeyleriniz mi yönetiyordu Şölen’i?

Evet.

 

Şölen'le birlikte büyüdük

- Peki nasıl oldu da CEO’luğa yükseldiniz?

Yavaş yavaş gelişti süreç. Dedim ya daima hırslı, tutkulu ve çalışkan oldum. Ama hırsım hep işimin en iyisini yapmak üzerineydi. Şölen ihracat ağırlıklı büyüyen bir şirket oldu. Bugün de cirosunun yüzde 80’i ihracattan. Ağabeylerim başka alanlarda çalışıyorlardı. Biri pazarlama, diğeri finans ve fabrika yönetimi, bir diğeri satış... Ben tamamen ihracata odaklanmıştım. Şirket hızlı büyüyünce önce profesyonel kadroya devredelim işi dedik, sonra gerek incelemelerimiz gerek danışmanlarla konuşmalarımızdan sonra geçiş döneminde önce şirketin aile bireylerinden biri tarafından yönetilmesi kararı alındı. Yönetime kimin geleceği masaya yatırılınca ortak kararla diğerlerinin başa gelme gibi bir isteği olmadı. Ortak kararla ben seçildim.

- Neden siz peki?

Sanırım içlerinde en tutkulusu, en arzulusu bendim...

- Bugüne gelirsek... Sanırım yeni bir fabrika yatırımınız var...

Evet. Biri İstanbul’da, 3’ü Gaziantep’te olmak üzere 4 fabrikamız var. Şimdi 5.’si tamamlanmak üzere. 85 bin metrekarelik tesisin yatırımına 2012 yılında başladık. Yeni tesis çikolatada dünyanın en iddialı tesislerinden biri olacak. En önemli özelliklerinden biri gıda güvenliği konusunda en ileri standartları temin edecek yapıda olması. Bu konuda dünyanın en ileri teknolojisini getiren yatırımlar yapıldı. Sanayici bir aileyiz, hiçbir zaman kazandığımız parayı yiyelim, içelim derdinde olmadık, hep “İşi daha nasıl büyütürüz”ü düşündük. Başardık da, 25 yılda inanılmayacak yerlere geldik.

- Kaç kişi çalışıyor?

1700 kişi çalışıyor. Yeni fabrikanın devreye girmesi ile 2000’e çıkacak bu sayı. Çalışanlarımızın yüzde 25’i kadın.

 

Kaliteyi ucuza satıyoruz

- İhracatınızda hangi ülkeler öncelikli?

100’ü aşkın ülkeye ihracat yapıyoruz. Balkanlar, Ortadoğu, Avrupa... Bizim Brezilya, Kanada’ya da ihracatımız çok iyi. Latin Amerika ülkelerinde iyi durumdayız. Şölen markasıyla gidiyoruz. Türkiye’nin Kanada’ya çikolata ihracatının yüzde 98’ini biz yapıyoruz. Kanada gıda konusunda en hassas ülkelerden biri.

- Çikolatada iddianız nereden kaynaklanıyor?

Sanırım tüm aile bireyleri olarak işe tüm ruhumuzu katmamızdan. Ucuz ürün üreticisi değiliz. Neyi en iyi ve en farklı nasıl yaparımın peşindeyiz. 20-30 kuruşluk çikolatalar satarak büyüme amacında olmadık hiç. Türkiye ihracatında çikolatanın kilosu ortalama 2.5 dolardan satılıyor. Bizim ortalamamız 3.5 dolar. En kaliteli ürünü en iyi fiyata nasıl satarız çabası içindeyiz. Markalı, üst segment ürün satmayı amaçlıyoruz.

- Peki ya gelecek? Nasıl bir yönetim yapısı planlıyorsunuz?

Bu yıl 880 milyon TL ciro hedefi koyduk. Ve yüzde 35 büyüme hedefi. Hayli iddialı bir hedef bu.

Bir aile anayasası hazırladık. Biz 7 kardeştik. Biri vefat etti. 2. kuşak 21 çocuk. Kriterler koyduk. Kariyer planlarını yapacaklar. Hangi işte çalışırlarsa mutlu olurlar buna bakılacak.

İlla şirkette çalışmaları gerekmiyor, isteyen sanatçı olsun...

- Ne kadar çalışıyorsunuz?

Hayli fazla. Kendimi unutacak kadar. Eve dönerken “benim bir kızım vardı” diyecek kadar bazen. Ama yine de mesai saatleri içinde kalmaya özen gösteririm. Zamanı verimli kullanmak benim için en önemlisidir. Tabii zihinsel mesai farklı. Geceleri bile rüyamda işle uğraştığım olur.

- Peki kendinize nasıl vakit ayırıyorsunuz?

Uzun tatil yapamıyorum ne yazık ki. Deniz ve güneşi seviyorum. O yüzden uzun hafta sonları yapıyorum kimi zaman, kızımla geziyorum. Geçen hafta çok fazla çalışmıştım. Kendi kendime “Elif yine hayatından bir haftayı daha çaldın” dedim.

- Yeniden evlilik peki?

Zor görünüyor. Benim konumumda kolay değil.

 

PORTRE / ELİF ÇOBAN

Elif Çoban, lisans eğitimini Orta Doğu Teknik Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde, şeref öğrencisi statüsünde tamamladıktan sonra Bilkent Üniversitesi’nden gelen asistanlık teklifini kabul etti ve burada yarı zamanlı asistan olarak çalışmaya başladı. Asistanlığını sürdürürken çok keyif aldığı ekonomi mastırını da eşzamanlı olarak aynı üniversitede tamamlamaya karar verdi. Doktora programına iki yıl katıldıktan sonra akademisyenliğin kendisine çok da uygun olmadığına kanaat getirerek üniversiteden ayrıldı. Aile şirketinde çalışmadan önce farklı sektör, şirketler ve görevlerde belirli sürelerde çalıştı. Sonrasında aile şirketine katılmanın vakti geldiğine inanarak kardeşlerinin yönettiği Şölen’de İhracat Müdürü olarak çalışmaya başladı, böylece beş erkek kardeşin yanında tek kadın olarak yer aldı. 2010 yılı sonu itibarıyla CEO olarak şirketin İcra Kurulu’nun başına geçti; halen bu görevi sürdürüyor. Gaziantep’in ilk kadın CEO’su Elif Çoban. Anadolu’nun hatta Türkiye’nin sayılı kadın patronlarından.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler