İnternet düzenlemesi tartışmalarla yasalaştı
İnternet düzenlemesiyle ilgili Cumhurbaşkanı'nın "sıkıntılı" dediği maddeler değişti. Teklifin görüşmeleri sırasında vekiller arasında 'ses kaydı' tartışması yaşandı.
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül’ün onayladığı, ancak vatandaşlardan gelen tepkiler nedeniyle bazı maddelerin düzeltilmesini istediği internet yasasında bazı değişiklikler içeren maddelerin de içinde yer aldığı Torba Yasa görüşmeleri TBMM Genel Kurulu’nda görüşüldü.
İnternet düzenlemesinde TİB Başkanlığı'na yeni yetkiler verilmesini de içeren "Torba Kanun" teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. Teklifin görüşmeleri sırasında vekiller arasında 'ses kaydı' tartışması yaşandı.
Kanun, internet alanında da yeni düzenlemeler içeriyor ve TİB Başkanı'na yeni yetkiler veriyor.
Buna göre, yeniden tanımlanan trafik bilgisi, taraflara ilişkin IP adresi, verilen hizmetin başlama ve bitiş zamanı, yararlanılan hizmetin türü, aktarılan veri miktarı ve varsa abonelik bilgilerini içerecek.
TİB tarafından yalnızca mahkemelerce talep edilen trafik bilgileri istenebilecek. Trafik bilgisi ancak bir suç soruşturması veya kovuşturması kapsamında mahkemelerce talep edilmesi halinde TİB Başkanlığı tarafından içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı veya erişim sağlayıcıdan alınarak, verilecek.
TİB Başkanı tarafından verilen erişimin engellenmesi kararı, 24 saat içinde sulh ceza hakiminin onayına sunulacak. Hakim, onayına sunulan konuyla ilgili 48 saat içinde karar verecek. Soruşturma aşamasında verilen hakim kararı, sulh ceza mahkemeleri tarafından verilecek. Bu karar, birden fazla sulh ceza mahkemesi bulunan yerlerde, HSYK tarafından belirlenen mahkeme tarafından verilecek.
GÖRÜŞMELER SIRASINDA SERT TARTIŞMALAR
TBMM'de CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı'nın önerge üzerinde yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kaydına ve 17 Aralık soruşturmasına yönelik sözleri AKP'li milletvekillerinin tepkisine neden oldu. Sarı'nın AKP'li milletvekillerine yönelik, "Ya hırsızlıktan yana olacaksınız ya da karşısında olacaksınız. Son olaylardan sonra başka hiçbir seçeneğiniz kalmamıştır" sözleri üzerine ise bazı iktidar milletvekilleri Sarı'ya yerlerinden laf attılar.
Sarı'nın konuşmasını bitirmesinin ardından ise AKP milletvekilleri TBMM Başkanvekili Mumcu'ya, Sarı'nın konuşmasındaki ifadeleri için uyarıda bulunmadığı gerekçesiyle tepki gösterdiler. Sataşma nedeniyle söz almak üzere ayağa kalkan AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal ise Mumcu'ya tepki gösteren grubundaki milletvekillerini sakinleştirmeye çalıştı.
Milletvekillerine, "Dinlemekle yükümlüsünüz cevap verecek olan kalkar cevabını verir. Böyle bir üslup yok. Çok saygısızca bir üslup" karşılığını veren Mumcu, oturuma 10 dakika ara verdi.
Ara sırasında AKP'li milletvekilleri Sarı'ya tepkilerini sürdürmeleri üzerine bazı iktidar ve muhalefet milletvekilleri birbirlerinin üzerine yürüdü. Bu milletvekillerini araya giren arkadaşları durdurdu. Karşılıklı laf atmalar ve birbirlerine bağırmalar bu sırada da devam etti. CHP'li Mehmet Haberal ve Aytuğ Atıcı, Sarı'yı Genel Kurul salonundan dışarı çıkarmaya yöneldiği sırada Başkanvekili Ayşe Nur Bahçe Kapılı da yanlarına gelerek Sarı'yı dışarı çıkarmaları ricasında bulundu.
Bir süre daha milletvekili sıralarında oturan Sarı, daha sonra salondan ayrıldı.
"Meşruiyetin kaynağı sokaklarda aranmaz"
Aranın ardından AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, sataşma nedeniyle söz aldı.
"Siyasetin tek limanı vardır o da ahlaktır" diyen Ünal, siyasetin bir hukuku, haysiyeti, onuru olduğuna işaret etti. Siyasetin meşruiyetinin demokratik, hukuki zeminde kalmaktan geçtiğini, bunun da bir ahlak gerektirdiğini ifade eden Ünal, şöyle devam etti:
"Hangi karanlık köşelerde üretildiği belli olmayan, tamamen itham, iftira ve isnattan ibaret olan bir malzeme üzerinden siyaset yapıyorsanız ve bunu hakikatmiş gibi kabul edip kendi siyasetinizi bunun üzerine inşa ediyorsanız öncelikle burada ne haysiyet ne onur ne de ahlak vardır. Eğer biz meşruiyetten bahsediyorsak meşruiyetin kaynağı sokaklarda aranmaz. Meşruiyetin kaynağı toplumsal egemenliktir, milletin sandıkta size emanet ettiği ve sizin anayasal zeminde, hukuk zemininde kalarak yasal çerçevede kalarak, Meclis'te tüzük, yasa çerçevesinde kullandığınız şeydir meşruiyet. Buraya gelip buradan 'siz meşruiyetinizi kaybettiniz, artık hükümet olarak meşru değilsiniz' demek meşruiyeti yok etmez. Ama bir şey yapar, sokağı harekete geçirir."
Siyasetle sonuç alamayanların sokakta meşruiyet aradığını dile getiren Ünal, "İnsanlık tarihi sokaktaki hareketin demokrasi aracılığıyla sandığa evrilmesi tarihidir. Şimdi siz bunu alıyorsunuz tekrar sokağa dökmeye çalışıyorsunuz. İşte budur ahlaklı olmayan" dedi.
"Kendilerine güveni olmayanlar CHP'ye fiili saldırıya teşebbüs ederler"
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de söz alarak, demokratik ve hukuki bir zeminde kalmanın siyasetin en önemli kuralı olduğunu ancak Genel Kurul Salonu'nda olmanın bu kuralın hayata geçirilmesi için yeterli gelmediğini söyledi.
"Siz, çoğunluğunuza güvenerek bizim grubumuzu işgal etmeye çalışıyorsunuz. Grubumuza fiili saldırıda bulunmaya kalkıyorsunuz" diyen Hamzaçebi, "Buna engel olmaya teşebbüs etmiyorsunuz ama Barış ve Demokrasi Partisi Grubu'nun önüne gitmeye çekiniyorsunuz nedense. Acaba hangi nedenle? Bunu millete nasıl izah edeceksiniz?" değerlendirmesinde bulundu.
Hamzaçebi, 17 Aralık'tan bu yana hükümetin ana görevinin yolsuzluk ve rüşvet iddialarının üzerine örtmek olduğunu ileri sürerek, "Seçimlerde bunun hesabını vereceksiniz ama seçimlerden önce bunun hesabını yargıda vereceksiniz. Kendilerine güveni olmayanlar CHP'ye fiili saldırıya teşebbüs ederler. Bunlar kendinize güvensizlikten, korkudan, beceriksizlikten, liderinize karşı mahcup olmama duygusundan kaynaklanıyor" diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- AKP'den yanıt geldi!
- Mesele cami değil sen anlamadın mı?
- Atatürkçü teğmenler, tarikatçı bakan!
- Nasuh Mahruki'ye tutuklama!
- Komisyonda kavga: Yerlikaya ve CHP'li Başarır itişti!
- Bahçeli'nin 'Öcalan çağrısını' nasıl yorumladı?
- Yol haritasını belirledi
- ABB'de 2 yönetici görevden alındı!
- O alanda ‘operasyon’ başlatıldı
- Denizbank Genel Müdürü hakkında iddianame hazırlandı!