İnfazı örtüyorlar
Askerleri “tuzaklama var” diye uyaran rehin genci, teslim olan 2 PKK’li ile birlikte öldürdükleri iddiasıyla yargılanan jandarmaların beraati istendi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Beyaz Toros” açıklamalarından sonra başlayan tartışma sürerken AKP döneminde kolluk kuvvetlerinin işlediği vahim suçlara ilişkin yargının tutumuna çarpıcı bir örnek daha geldi.
Savcılığın iddianamesine ve tanık anlatımlarına göre, Çaldıran İlçe Jandarma Komutanlığı’nın bir ihbar üzerine operasyon düzenlediği evde bulunan Suriye uyruklu kimliksiz şahıs ile Sipan kod adlı Sunullah Keserci kaçmaya başladı. İki PKK’li, ev sahibinin yeğeni Cerciş Atabay’ı da, yanlarında bir sivil olması halinde ateş açılmayacağı düşüncesiyle ortalarına aldı. Üç kişi bir dere yatağında sıkıştırıldı.
Cerciş Atabay askerlere seslenerek, kendisinin örgüt üyeleriyle bir ilgisinin olmadığını, hatta Sunullah Keserci’nin askerlere tuzaklama yaptığını söyledi. Askerlerin megafonla yaptıkları teslim ol çağrısına uyan 2 PKK’li ile rehin pozisyonundaki Cercis Atabay ellerini başlarının üzerine koyarak teslim oldu. Jandarma 3 kişiyi 10’ar metre aralıklarla yere yatırdı ve Jandarma İl Alay Komutanı Albay Vecihi Halil İyigün’ün gelmesi beklendi. Olay yerine Jandarma Özel Harekat Timleri ile birlikte gelen İyigün, “yakalananların emniyetini” özel harekat timlerinin sağlaması emri verdi. Komandoların üzerleri, 3 kişinin teslim olduğuna ilişkin görüntü çekip çekmediklerini kontrol etmek için arandı.
‘Ölüm emri’
Jandarma Özel Harekat, jandarma komando askerlerini bölgeden uzaklaştırdı. İyigün, özel harekat timlerine mevzilenme emri verdi ve ardından da 3 kişinin öldürülmesini emretti. Çatışma süsü vermek amacıyla Jandarma Binbaşı Hakan Başaklıgil, megafonla 3 kişiye “teslim ol” çağrısı yaptı ve ardından birkaç el silah sesi geldi. Bunun ardından özel harekat timleri, 3 kişiyi tarayarak öldürdü. Savcı ve olay yeri inceleme ekibi gelmeden önce de cesetlere kancalı ip takılarak çekildi, deliller ve silahların yerleri değiştirildi. Cercis Atabay’ın yanına da uzun namlulu bir silah konuldu.
Olaydan sonra başlatılan soruşturmada savcılık çok sayıda askerin “gizli tanık” olarak ifadesini aldı ve İlgün ve Başaklıgil ile Jandarma Özel Harekat Bölük Komutanı Üsteğmen Yunis Çolak hakkında “öldürmeye azmettirme”, 15 özel harekatçı jandarma hakkında da “kasten öldürme” suçlarından dava açtı. Güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya nakledilen davada son duruşma 12 Ekim’de yapıldı. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma savcısı Alper Türközmen, maktül avukatlarının barış mitingi nedeniyle boykot ettikleri duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Türközmen, aleyhlerinde çok sayıda gizli tanık ifadesi olan sanıkların beraatine karar verilmesini istedi. Savcı Türközmen, maktüllerin “uzak atışla” öldürülmeleri ve Tanık Koruma Kanunu’ndaki “gizli tanıkların beyanlarının hükme tek başına dayanak tutulamayacağı” yönündeki hükmü görüşüne gerekçe gösterdi.
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Elazığspor'dan maça çıkmama kararı!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- Al Nassr'dan Talisca açıklaması!