İki dünya, imkânlar ve imkânsızlıklar bir kitapta
Uğur Gallenkuş, savaş, kıtlık, göç, mülteci, eşitsizlik, şiddet gibi temelinde çocukların olduğu konuları işlediği kolajlanmış fotoğraf çalışmalarını “Çocukların Paralel Evreni” kitabında topladı.
2014 yılından bu yana işinin yanında yaptığı kolaj çalışmaları ile iki zıt dünyayı gözler önüne seren Gallenkuş, “Bütün çocuklar aynı haklara, sevgi ve güvene sahip. Hiçbir koşul, çocukların bu haklardan mahrum olmasına engel teşkil etmemeli” dedi.
Kitabını şimdilik kendi internet sitesinden satışa çıkaran Gallenkuş, sorularımıza özetle şu yanıtları verdi:
- Kitapta bizi neler bekliyor?
Çocukların Paralel Evrenleri kitabı, çocukların maruz kaldıkları sorunları işlediğim 50 kolaj çalışmasından oluşuyor. Kolajlarım tüm dünyaya hitap ettiği için kitabı İngilizce hazırladık ve yayınladık. Çalışmalarımda yer alan çocuklar belki sadece bir ülke, kültür ya da sosyo-ekonomik gruba örnek gibi görünebilir ama aslında bu sorunlar bütün toplumlar ve ülkelerde nadir ya da yaygın olarak mevcut olan sorunlar. Çocuklarımızın maruz kaldığı her türlü şiddet, haksızlık, eşitsizlik evrenseldir.
‘BU BEDEL İÇİN KİMSE HAZIR DEĞİL’
- Kolajlarla toplumlar üzerinde farkındalık yaratmaya çalışıyorsun diyebilir miyiz?
Toplumlar ve sosyo-ekonomik sınıflar arasında farkındalığın yanı sıra empatiyi de arttırmayı amaçlıyorum. Kitaptaki çalışmalarım, Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen Dünya Çocuk Hakları Evrensel Bildirgesi’nde yer alan ve çocuklara sağlanması gereken temel hakların başlıklarına göre kategorize edildi. Bütün çocuklar aynı haklara, eşit değere, sıcak aile ortamının sevgisi ve güvenine, temel yaşam-eğitimsağlık haklarına sahip. Hiçbir koşul, çocukların bu haklardan mahrum olmasına engel teşkil etmemeli. Tabii bu söylediklerim kağıt üzerinde yani teoride taahhüt edilen şeyler. Pratikte ve dünyamızda ise tam tersi örnekler yaygın olarak yer alıyor.
- Karşılaştırdığın iki dünya var...
Dünyamızda çocuklar, çocuk asker olarak çatışmalarda ya da cephe gerisinde kullanılıyor, çocuk işçi olarak çalışıyor, çocuk seks işçisi olarak pazarlanıyor. Bunun yanında şu sıralar pandemiyle birlikte aksayan eğitimden dolayı gelişmiş ülkelerdeki çocukların mezuniyet süreçlerin uzaması ve bu kayıplardan dolayı ülke ekonomilerinin uğrayacağı zararlardan bahsediliyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) verilerine göre şu anda dünya üzerinde 7.1 milyon mülteci çocuk bulunuyor ve bunlardan 3.7 milyonu ise hiç okula gitmiyor. UNHCR’deki bir yetkiliye göre “Eğitim mültecilere ve mülteci çocuklara ikinci bir şans verilmesi ve fırsat eşitliği açısından önemli.” Yine aynı yetkiliye göre “Mültecilere gerekli eğitimler verilmezse, bağımsız olarak üretip yaşayamayan, iş bulamayan ve bulundukları topluma katkı sağlayamayan ve adaptasyon sorunu yaşayan bir neslin bedelini ödemeye hazır olmalıyız.” Bu bedel için ise hiçbir ülke ve yönetim hazır değil.
- Peki, bu çocuklar için ne yapmalı?
Çocuklarımızın empati, adalet duygularını geliştirerek savaş, açlık, nefret, çevresel felaketler gibi sorunları minimize etmemiz gerekiyor. Çocukları cehalet, bağnazlık, nefretten uzak eğitim ve öğretimle büyütmeliyiz. Bu yüzden çocuklara kaliteli ve evrensel eğitim sistemlerine, temel bakım ve temel sağlık hizmetlerinin sağlanması onların ve dünyanın gelecekleri için hayati öneme sahip.
En Çok Okunan Haberler
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'da aile katliamı
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- 'Açız' diye bağırdı, yaka paça dışarı atıldı!