İhraç eden de yaranamadı

Cüneyt Hoşcoşkun

Ege Üniversitesi rektörlük seçimlerinde 232 oyla 4. olan Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun, Cumhurbaşkanı Recey Tayyip Erdoğan tarafından geçen yıl Ağustos ayında Ege Üniversitesi Rektörlüğü’ne atandı. Kapatılan Şifa Üniversitesi’ni kuran, Türkiye Tabipler Vakfı’nın kurucuları arasında yer aldığı gerekçesiyle Hoşcoşkun hakkında, geçen şubat ayında soruşturma açıldı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK), yürütülen soruşturmanın selameti açısından Prof. Dr. Hoşcoşkun’un açığa alındığını açıklamıştı. YÖK’ün 18 Mayısta yapılan genel kurul toplantısında da Prof. Dr. Hoşcoşkun’un kamudan ihraç edilmesine karar verildi. Cüneyt Hoşcoşkun, bu kez son KHK ile ihraç edilenler arasında yer aldı. Hoşcoşkun, YÖK’e ilettiği listelerle Barış İçin Akademisyenler Bildirisi’ne imza atan akademisyenlerin üniversiteden ihraç edilmesine neden olurken, 50’den fazla öğrenciye 6 döneme kadar okuldan uzaklaştırma cezası vermişti.

‘Fail olmaya çalışırken mağdur oldu’

Barış bildirisinde imzası olan ve 679 sayılı KHK ile ihraç edilen Ege Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Nilgün Toker, “Biz herkes için adalet istedik ve istemeye devam edeceğiz. Ben de bir KHK ihracı olduğuma göre bir başkasının KHK ile hukuksuzluğa uğramasına sevinecek değilim. Zulme uğradık diye zalim olacak halimiz yok. Fakat Hoşçoşkun’un KHK ile ihraç edilmesi bizim ihracımızdaki sorumluluğunu azaltmıyor. Fail olmaya çalışırken kendini kurtaramayıp mağdur oldu. Dolayısıyla kendisiyle yüzleşeceğiz, ihraç edilmemizdeki sorumluluğu halen taşıyor. Yani zalimler de mağdur olabiliyor. Adaler ona da lazım olacak” dedi.

‘Üniversiteler Hoşçoşkunlara kalmazmış’

Dokuz Eylül Üniversitesi’nden ihraç edilen Prof. Ayşen Uysal, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Ege’deki Barış imzacılarını ihraç eden rektör Hoşcoşkun bu sabaha karşı çıkan KHK ile ihraç edildi! Neymiş, üniversiteler Hoşcoşkunlara kalmazmış” diye yazdı.