İdlib’de üç askerin şehit olmasının ardından Hulusi Akar’ın Rusya’ya yönelik açıklamaları tartışılıyor

Suriye'deki İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde düzenlenen saldırıda 3 Türk askeri şehit oldu. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, saldırının ardından yaptığı açıklamada, Rusya’ya, “mutabakatlara uyma” çağrısında bulundu.

Bölgede Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) gibi terör örgütlerinin bulunduğunu ve ABD’nin bu terör örgütlerini destekleyerek, bölgeyi “küçük bir Afganistan”a çevirdiğini vurgulayan emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, “bölgenin teröristlerden arındırılması görevinin yerine getirilmediğini daha önce Rusya’nın dile getirdiğini” anımsattı. Bu nedenle yakın zamanda Suriye ve Rusya’nın bölgeye operasyon düzenleyebileceğini söyleyen Babüroğlu, “Bölgede, 30-40 kadar radikal terör grupları kök salıyor. ABD, bu terör örgütlerini destekliyor. İdlib, Suriye’deki PYD/PKK’dan sonra en önemli tehdittir. 130 kilometre sınır var Türkiye ile. ABD’nin buradaki hedefi, küçük Afganistan’ı Rusya’ya, Suriye’ye ve zamanı gelince Türkiye’ye karşı kullanarak bölgeyi sürekli istikrarsız, Afganistan gibi terör üreten bir coğrafyaya dönüştürmek” dedi. 

Suriye’deki İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde önceki gün, arama-tarama faaliyeti sonrası askeri birliğe saldırı düzenlendi. Saldırıda, piyade uzman çavuşlar Ramazan Demir ve Mücahit Sınırtepe ile piyade sözleşmeli er Turgay Abacı şehit oldu. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise saldırının ardından yaptığı açıklamada Rusya’yı, “Rusya Federasyonu ile yaptığımız görüşmeler sonrasında imzalanan mutabakatlar var. Biz bu mutabakatlara uyuyoruz. Muhataplarımızın da bu mutabakatlara uymalarını bekliyoruz” diyerek uyardı. Saldırının henüz kim ve kimler tarafından düzenlendiği Milli Savunma Bakanlığı’nca da açıklanmazken, Akar’ın açıklaması dikkat çekmişti. 

M4’E DİKKAT ÇEKİLİYOR

Gelişmeleri Cumhuriyet’e değerlendiren emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, 5 Mart 2020’de, İdlib Mutabakatı olarak bilinen mutabakatın Türkiye ile Rusya arasında imzalandığını anımsattı. Mutabakat ile Suriye için kritik önemdeki M4 Karayolu’nun 6 kilometre güneyi ve kuzeyinde güvenli bir koridor oluşturulduğunu, bu koridor içinde kalan bölgelerin terör gruplarından arındırılması için anlaşmaya varıldığını, sorumluluğu da Türkiye’nin üstlendiğini anımsatan Babüroğlu, “Bu terör örgütleri arasında HTŞ, El Nusra, Huraseddin ve Türkistan İslam Partisi var. Yani, Suriye muhalifleri dışında Birleşmiş Milletler’in, ülkelerin, Rusya’nın, Türkiye’nin kabul ettiği terör örgütleri” dedi. 

‘OPERASYON İHTİMALİ YÜKSEK’

ABD’nin bölgedeki radikal grupları ve terör örgütlerini desteklediğine vurgu yapan Babüroğlu, “Rusya’ya, Suriye’ye tehdit olan bu terör örgütleri, zaman zaman Lazkiye bölgesine, Rusya üslerine, Suriye birliklerine saldırılar yapıyor. Bunun üzerine Rusya, son zamanlarda İdlib’te, artan hava bombardımanlarına başladı” ifadelerini kullandı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un, “İdlib’de, Suriyeli muhaliflerle teröristleri ayırma çalışmaları hedeflenenden çok uzak” açıklaması ile Türkiye’yi eleştirdiğini anımsatan Babüroğlu, bu açıklamanın, bölgedeki terör örgütlerine yakın zamanda Suriye’nin kara, Rusya’nın ise hava harekâtı düzenleyebileceğinin işareti olduğunu söyledi. Babüroğlu, “Önümüzdeki bir aylık süre çok önemli. Suriye’nin, Rusya’nın da desteği ile buraya sınırlı da olsa bir operasyon başlatma ihtimali yüksek. Bu örgütler, Rusya için kesinlikle kırmızı çizgi” dedi. 

‘HTŞ’NİN KONTROLÜNDE’

Babüroğlu, bölgede bulunan HTŞ ve diğer terör örgütlerinin, TSK’nin de intikal ettiği yollara patlayıcı mayınlar döşediğini, son saldırının da benzer bir olay olduğunu ancak saldırının failinin açıklanmadığını da vurguladı. ABD’nin, İdlib’i, küçük Afganistan’a dönüştürdüğüne de dikkat çeken Babüroğlu, şunları söyledi:

“Bölgede, 30-40 kadar radikal terör grupları kök salıyor. Bunlar, IŞİD, El Kaide, HTŞ türevlerinde olan terör örgütleridir. ABD, bu terör örgütlerini destekliyor. BM’nin raporunda da İdlib, dünyanın en büyük yabancı terörist savaşçı çöplüğü olarak nitelendiriliyor.” 

Babüroğlu ayrıca bölgenin Türkiye ile 130 kilometrelik sınırı paylaştığını da belirtirken, ABD’nin buradaki terör örgütlerini zaman zaman farklı ülkelere gönderdiğini ve saldırılar yaptırdığını aktardı. Babüroğlu, “dışarıdan da bölgeye yabancı terörist savaşçılar geldiğine” işaret ederek, “bu teröristlerin Türkiye’ye karşı da kullanılabileceği” uyarısında bulundu. 

‘TÜRKİYE’YE KARŞI KULLANABİLİR’

Babüroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“ABD, nasıl Afganistan’ı terör üreten bir coğrafyaya dönüştürdüyse; İdlib’i, yani küçük Afganistan’ı da Türkiye, Rusya, Suriye için terör üreten bir coğrafyaya çevirmiştir. Türkiye bu nedenle İdlib’e bir tehdit olarak bakmak durumunda. İdlib, Suriye’deki PYD/PKK’dan sonra en önemli tehdittir. 130 kilometre sınır var Türkiye ile. Hiç kimse küçük Afganistan ile sınır olmak istemez. Türkiye; ABD ile değil, Rusya ve Suriye ile terör örgütlerinin etkisiz hale getirilmesi için işbirliği yapmalı. Adana Mutabakatı aktif duruma getirilmeli. Küçük Afganistan bu şekilde tehdit olmaktan çıkar. Aksi takdirde ABD’nin buradaki hedefi, küçük Afganistan’ı Rusya’ya, Suriye’ye ve zamanı gelince Türkiye’ye karşı kullanarak bölgeyi sürekli istikrarsız, Afganistan gibi terör üreten bir coğrafyaya dönüştürmek. Buna Türkiye’nin izin vermemesi gerekir.”

‘RUSYA KARARLI’

Bakan Akar’ın Rusya’ya yönelik mesajına da işaret eden Babüroğlu, “‘Rusya’nın hava harekâtını koordine etmeden yapmaması gerekiyor’ demek istiyor. Rusya buna ‘evet’ der mi? Hayır, demez. Eğer Rusya ile Türkiye arasında yeni bir mutabakat veya liderler zirvesi olmazsa, önümüzdeki süreçte Rusya’nın, M4 Karayolu güneyindeki terör örgütlerini kuzeye süpürmek için bir hava harekâtı veya saldırısını, Suriye’nin de kara harekâtını başlatacağını düşünüyorum. Rusya kararlı” ifadelerini kullandı.