"Hükümetin hatası, merhametli olunmasıdır"

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ankara'da 42 gündür süren TEKEL işçilerinin eylemine yönelik olarak sert açıklamalarda bulundu.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 25.01.2010 - 09:55

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "KDV İadesi Risk Analizi Projesi" sistemini tanıtmak üzere Maliye Bakanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, 42 gündür süren TEKEL işçilerinin eylemine yönelik olarak açıklamalarda bulundu.

TEKEL işçilerine yönelik olarak Hükümetin ne gerekirse yaptığını ileri süren Bakan Şimşek, "Doğrusunu yaptığımızı düşünüyoruz. Vatandaşın parasını çarçur etme gibi bir lüksümüz yok. Vatandaştan aldığımız vergileri yerinde kullanmamız gerekiyor. Faaliyet alanı tamamen olmayan yapacağı iş olmayana, eski statüde işçi olmalarından ve maaş verilmesinden ne vatandaş, ne de tekel işçileri memnun olur" dedi. Hükümet tarafından özelleştirme sonucu hiç kimsenin mağdur olmayacağı bir model geliştirdiklerini söyleyen Bakan Şimşek, "Hem kıdem ve ihbar tazminatlarını ödedi hem de kendilerine 4/C kapsamında istihdam imkanı, gelir imkanı sağlandı. Bunu bizim hükümetimiz getirdi. Bizim hükümetimizin varsa bir hatası özelleştirme sonrasında ortaya çıkan, açıkta kalan işçilerimize karşı merhamet göstermesi. Eğer bir hata varsa o da merhametli olunmasından kaynaklanıyor" diye konuştu.


Hükümet iki tercihle karşı karşıya

Hükümet olarak iki tercihle karşıya karşıya kaldıklarını belirten Bakan Şimşek, "Ya açıktan yıllık 480 milyon TL'yi vatandaşın üzerine yıkıp, herhangi bir faaliyeti kalmamış birkaç bin TEKEL işçisine vereceksiniz. Ya da kanun gereği ortalama 41 bin TL kıdem tazminatı ödeyip, kamu kurumlarında 4/C kapsamında istihdam edeceksiniz. Birçok işadamı biliyorum, 10 bin TL ile iş hayatına başlamışlar. TEKEL işçileri ortalama 41 bin TL lira alacaklar. Ondan sonra ne yapıyoruz. 4/C kapsamında işe alacağız. Bir adım daha ileri gidip, bütün 4/C'lerin maaşını iyileştirdik. Çalışma süresini artırdık. Ücretlerini artırdık. Hükümet olarak kaynakları ve imkanları zorlayarak, bütün 4/C ile çalışanların çalışma şartlarını çok ciddi bir şekilde iyileştirdik. Bütün bunlara rağmen, durumun devam etmesi üzücü. 'Eski maaşımızla devam edelim' diyorlar. Ortada TEKEL'in faaliyeti yok. Kapanma noktasında. Vatandaştan aldığımız paraların faaliyeti olmayan TEKEL işçilerine verilmesi ne hakka ne de hakkaniyete uyar. Bizim yaptığımız şey, TEKEL işçilerinin geleceklerini garanti altına alacağız. Maaşlarını yüzde 30 artırmışsız. Kapı önüne bırakmıyoruz. Kamuda işe almada öncelik tanınıyor. Bütün bunlara rağmen, gösteriler işin mahiyetini gösteriyor" şeklinde konuştu.


"Daha önceki hükümetler, kapı önüne koyuyordu"

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, özelleştirmenin Türkiye için yeni bir husus olmadığını söyleyerek, şöyle devam etti:
"1980'li yıllardan bu yana kamuda etkinliği ve verimliliği artırmak amacıyla gündeme getirilen önemli bir reformdur özelleştirme. Özelleştirme hiçbir zaman hükümetimiz veya dünyadaki uygulamalarla ilgili özelleştirmeye safi gelir olarak bakmıyoruz. Rekabet ortamını iyileştiren, kamuda etkinliği ve verimliliği artıran bir uygulama olarak bakıyoruz.

Tekel konusu 80'li yıllara giderseniz, Türkiye açısından çok önemli bir kurum, çok önemli bir alan. Bir ara 80 bin çalışanı olmuş. Zamanla bu sektörde tütün ve üretim alanında küçülme olmuş. Aslında bu yeni bir alan değil. TEKEL'in özelleştirme kapsamına alınması 2001 yılında olmuş. Özelleştirme programına alınması, o sürecin başlatılması bizden önceki koalisyon hükümetinin verdiği bir karardır. Bizim hükümetimizde özelleştirmeye inandığı için bu uygulamaları hızlandırdı. Türkiye gerçekten büyük bir başarı sağladı. Bizden önceki hükümetler döneminde özelleştirme yapıldı. Açıkta kalan işçiler kapı önüne bırakıldı. Tabii ki kendilerine yasa gereği kıdem ve ihbar tazminatları veriliyordu. Ama kapanan veya devredilen işletmelerdeki çalışanlar tarafından bir kısmı şirkette çalışmaya devam ederken, bir kısmı devlet tarafından kapı önüne bırakılıyordu. 1980'den bizim iktidarımız dönemine kadar böyle oldu. Bizim hükümetimiz yeni bir uygulama gündeme getirdi.

Özelleştirme sonucu hiç kimsenin mağdur olmayacağı bir model oluşturdu. Hem kıdem ve ihbar tazminatlarını ödedi hem de kendilerine 4/C kapsamında istihdam imkanı, gelir imkanı sağlandı. Bunu bizim hükümetimiz getirdi."


TEKEL'in özelleştirme süreci 2001'de başladı

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TEKEL'in özelleştirme sürecinin 2001 yılında başladığını anımsatarak şu noktalara dikkat çekti:
"Özelleştirme süreci bizim dönemimizde tamamlandı. 4 bin kişiye yakın çalışanı aslında 2007 yılında 4/C kapsamına alınması gerekiyordu. Sendikalar gelip bunu 'geciktirin' dediler. Bir miktar geciktirdik. Tekel çalışanların aylık maliyeti 40 milyon TL. 12 ay bazında 480 milyon TL. Şu anda TEKEL faaliyetleri minimal düzeye indi. O çalışanların yapacağı bir şey yok. 52 noktada TEKEL işletmeleri varsa, onun sadece birkaç tanesinde depolarda tütün muhafaza ediliyor. Özelleştirme sonucunda bu minimal düzeye indi."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon