Hukuk ile sanat el ele
Nâzım Hikmet’in ‘O duvarlarınız bize vız gelir vız’ dizelerini okuyan TBB Başkanı Feyzioğlu, ‘Sanatın içine tükürürüm diyenler aslında kendi yüzlerine tükürmektedirler’ dedi. Ataol Behramoğlu iktidarın özgür bireyi ve özgür toplumu yok etmek istediğini belirtirken, Ragıp Yavuz uygar bir ülkede devletin sanata olan desteğinin vazgeçilemez olduğunu vurguladı.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, dün TBB Konferans Salonu’nda bir araya geldiği sanatçılara dünyaca ünlü şair Nâzım Hikmet’in dizeleriyle seslendi. Feyzioğlu, “O duvarlarınız bize vız gelir vız” dedi.
Feyzioğlu, TBB ile sanat örgütleri arasında işbirliği protokolü imzalanması töreninde yaptığı konuşmasına tiyatro ve sinema sanatçısı Nejat İşler’e acil şifalar dileyerek başladı. Feyzioğlu, “Diren Nejat, çünkü Berkin Elvan komadan uyandığında seni soracak. Senden şunu duymak isteyecek: Ben sanatçıyım, ben bağımsızım, ben özgürüm. Beni önceden kesip biçtiğiniz kalıplara sokamayacaksınız. Yüzyıllardır baskıya nasıl direndiysek yine direneceğiz, yine kazanacağız. Sana söz veriyorum” dedi. Feyzioğlu, şöyle konuştu:
“Daha çok yollar yürüyeceğiz. Çünkü biz özgürlük savaşçısıyız. Şunu da bil sevgili Berkin; onlar akarsuyun, serpilip gelişen ağacın düşmanlarıdır. Elbette bir gün dolaşacaktır, bu memlekette elini kolunu sallaya sallaya, işçi tulumlarıyla hürriyet.”
Feyzioğlu, konuşmasında gündemdeki yolsuzluk tartışmalarına da değinerek hukuk ve sanat buluşmasının bazıları tarafından manidar bulunduğunu, bazılarının “Nereden çıktı” dediğini belirtti.
Feyzioğlu, “Nereden çıktı bu hukuk ve sanat buluşması” diyenlere şu yanıtı verdi: “Memleketin yolsuzluk derdi, avukatların derdi, geçim derdi derken nereden çıktı bu hukuk ve sanat meselesi diyorlar. Siyaseten küçük menfaatler sağlayan çözümler kolayımıza gitti şimdiye kadar. Özgür düşünceyi engelleyen toplumlar yok olmuşlardır. Tarih, sanat olmaksızın ekonomide, bilimde gelişmiş hiçbir ülkeyi, milleti kaydetmiş değildir. Sanat olmadan hiçbir şey olmaz. Sadece kabile devleti oluruz.”
‘Sanatı aşağılamak ise insanı aşağılamaktır’
Feyzioğlu, “Sanatı aşağılamak ise insanı aşağılamaktır. ‘Sanatın içine tükürürüm’ diyenler de aslında kendi yüzlerine tükürmektedirler. Arkadaşlar durum tespiti yapalım. ‘Her şey bitti de sıra sanata mı geldi’ diyenler var. Sanatçıların kulislerde, kafeteryalarda ne olacak bu ülkenin hali diye sohbetlerinin bugüne kadar hiçbir çözüm sağlamadığı ortada. Aynı şekilde biz avukatların adliye koridorlarında ne olacak meslek itibarımız diye sızlanmalarımız hiçbir işe yaramamıştır. Mesele, toplumun yaşam damarlarından biri olan sanattan yoksun olan toplumda hukukun üstün olduğu demokratik rejim yaratmak da imkânsızdır” dedi.
Feyzioğlu ayrıca sanatçılara, “Gün siz sanatçılarla kol kola girerek özgürlükleri başlatma günüdür, var mısınız?” sorusunu yönelterek “Hukuk üstün değilse, rejim demokratik değilse istikrar da olmaz, istikbal de. Sanat emekçisi dahil bütün emekçileri, tüm yatırımcıları, kısaca herkesi ilgilendirir hukukun üstünlüğü” dedi.
Feyzioğlu, sanatçının sıra dışı ve başkaldıran kalıplara sahip olduğuna dikkat çekerek onlara Nâzım Hikmet’in “O duvar/ o duvarınız,/ vız gelir bize vız!/ Bizim kuvvetimizdeki hız,/ ne din adamının dumanlı vaadinden,/ ne de bir hülyanın gönlü yakışındandır” dizeleriyle seslendi.
‘Özgür bireyi yok etmek istiyorlar’
Gazetemiz yazarı Ataol Behramoğlu, mevcut iktidarın özgür bireyi ve özgür toplumu yok etmek istediğini belirterek buna izin verilmeyeceğini kaydetti. Tiyatro Platformu adına konuşan tiyatro sanatçısı Ragıp Yavuz ise, uygar bir ülkede devletin sanata olan desteğinin vazgeçilemez olduğunu belirterek “Ama davulun sanatçının boynunda, tokmağınsa siyasetçinin elinde oluşu ölümcüldür” görüşünü dile getirdi.
Yönetmen ve oyuncu Orhan Alkaya, konuşmasında “Devlet sanatın neresinde olmalı” sorusuna yanıtını, “Parayı verecek, hiçbir şeye karışmayacak” sözleriyle verdi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca hazırlanan ve sanat kurumlarını Türkiye Sanat Kurulu’na devretmeyi öngören yasa tasarısı taslağındaki maddelere de değinen Alkaya, “Böyle bir taslak resmi olarak yok ama hayaleti dolaşıyor. Benim taslaktan anladığım özetle şu: Bir sanat kurulu kurulacak, 1500 yıl yaşayacağını varsaydığımız bir başbakan bu kurula başkanlık edecek. Kurul üyelerini de Bakanlar Kurulu atayacak” diye konuştu.
Protokol imzalandı
TBB ile Sanatçılar Girişimi Tiyatro Platformu ve Devlet Tiyatrosu Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV) arasında imzalanan protokole göre ise taraflar sanat mevzuatı tespiti ile mevzuatı denkleştirme çalışmaları yapacak. Kurum ve kuruluşların katkılarıyla yasa taslak ve önerileri hazırlayacak; eğitim seminerleri, konferanslar, sempozyumlar, kongreler ve paneller düzenleyecek.
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin en ünlü tekstil devi kapandı
- SMA'lı bebeğin babası intihar etti!
- Muğla'da helikopter kazası: 4 kişi öldü!
- Soğuk havada TIR kuyruğu 30 kilometreyi geçti
- 'Su sorununu çözmek, DSİ'nin görevi değil'
- Öğrencisinin Suriye'de Bakan olduğunu öğrendi
- Evini kiraya verecekler için geri sayım
- 'Ev hapsi' kararının ardından ilk kez konuştu
- CHP'den Erdoğan'a sert yanıt!
- İstanbul Barosu hakkında soruşturma!