‘Her cümle bir karikatür’

The Economist dergisinin yaklaşık 40 yıllık ‘editoryal karikatürist’i Kal Kallaugher, Ankara’daki sergisi ve Bilgi Üniversitesi’ndeki etkinliği vesilesiyle Cumhuriyet’e konuştu.

‘Her cümle bir karikatür’
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.10.2015 - 00:19

The Economist dergisinin 40 yıla yakındır karikatüristi olan Kal Kallaugher, Türkiye’deki ifade özgürlüğünün geldiği yerden “büyük kaygı duyduğunu” belirterek, “İfade özgürlüğünün vazgeçilebilir olduğunu düşünmek büyük hata olur” dedi. Yayının 145 yıllık tarihindeki ilk kadrolu karikatüristi olan, ABD’nin Baltimore Sun gazetesi için de çalışan Kallaugher, Amerika’da kullanılan “editoryal karikatürist” unvanına sahip. O, kendi deyimiyle “salt bir mizahçı değil, bir köşeyazarı ve yorumcu”... Başkanlığını da yürütmüş olduğu Karikatürist Hakları Ağı (CRN) ise, Erdoğan’ı imam hatip liseleri yumağına dolanan kedi gibi tasvir ettiği için, 5 bin TL tazminata mahkûm olmuş gazetemizin karikatüristi Musa Kart’a kısa süre önce cesaret ödülü vermişti.

- Siyasi çizer olmak nasıl bir şey?

- Ben çalıştığım yayınlarda huzurluyum. Hükümet müdahalesi olmaksızın büyük özgürlük atmosferinde işimi yürütebiliyorum. Yine de meydan okumalar var. Biz karikatüristler hırpalanıyoruz.

Kamuda temasta olduğum insanların yüzde 85’i beni olumsuz buluyor, insanlar işten atılmamı yahut azarlanmamı istiyorlar. Fakat dünya çapındaki meslektaşlarım için durum daha zor.

-Mizah sizce nedir?

Mizah, günümüzün haberlerini alarak bir köşeyazarı olmaktır, bir fikir ortaya koymaktır ve sonra onu espri ile kullanmaktır. Espriyi bir silah olarak değil değişim için araç olarak kullanmaktır. Bizler çoban köpekleriyiz. Herkesin arkasından gider, ayaklarından ısırır ve doğru yöne itekleriz. Mizahçı budur.

- ‘Editoryal karikatürist’
nedir?

- Fikir üreticiliği yapan birisidir. Editoryal ciddiyet gerektirir. Her seferinde amacım güldürmek değil, düşündürmektir. Mizahı araç kılınarak.

- Esin kaynağınız politika mı?

- Politika hakkında uzun uzun konuşabiliriz. Kurduğumuz her cümle bir karikatür olabilir. Politika benim için itici güç. Ama karikatür yaparken, ‘Bugün komik olan ne?’ diye değil, ‘Bugün önemli olan ne?’ diye düşünürüm.

- Bizim öfkeli bir liderimiz var. Karikatüristlerin başı kendisiyle sıklıkla belaya giriyor. The Economist onu pek çok kez kapağına taşımıştı. Karikatür olmasa da “Demokrat yahut Sultan” kapağı “Hitler”li kapak. Aradım taradım; Erdoğan’ı çizdiğiniz karikatür bulamadım...

- Sanırım bir karikatürde çok küçük yer vermiştim. Türkiye artık önemli bir ülke. Bölgesel bir güç ve dünyadaki en ilginç ülkelerden birisi. Ve bence insanlar için kaygı veren bir mesele ifade özgürlüğü, medya özgürlükleri... Karikatüristler, burada karikatüristlere yönelik neler olup bittiğine büyük bir kaygıyla bakıyorlar. İfade özgürlüğünün vazgeçilebilir olduğunu düşünmek bence büyük hata. Saygın ve olgun bir ülke olabilmek için yapmanız gereken karikatüristleri kucaklamaktır. Onlara saygı duyarsın, onları cezalandırmazsın.

- Erdoğan’ı çizmeyi planlıyor musunuz?

- Benim karikatürlerimin bir parçası olacağını düşünüyorum. Çünkü kendisi büyük bir oyuncu. Önde gelen bir uluslararası figür. Belki seçim sonuçlarına bağlı olarak bir fırsat çıkar. Bir fırsat çıkacağını düşünüyorum.

- Baskı altındaki Türk meslektaşlarınıza ne tavsiye edersiniz?

-Onlarla dayanışma halindeyiz. İçinde bulundukları duruma dikkat çekmek ve onlara yardım için elimizden geleni yapacağız. Musa Kart’la ödülünü alırken ABD’de tanışıp zaman geçirme şansım oldu. Türkiye’nin dünya çapında çok başarılı karikatüristleri var. Türk insanları karikatürleri çok seviyor. Bu geleneğin durmasını izlemek utanç verici olur.

Açık bir yara: Charlie Hebdo vakası

-Charlie Hebdo vakası üzerine konuşalım. Katliam sonrası ilk kapağı görünce aklınıza ne geldi?

- Bu olay benim için açık yara gibi. Öldürülen karikatüristlerden bazılarını tanıyordum. Bir yönüyle çok üzüldüm bir yönüyle olaydan sonra geniş kitlelerin ifade özgürlüğü etrafında birleşmesinden memnun oldum. Pek çok ülkeden farklı tepkiler gelse de... Şunu söylemek zorundayım; bu çerçevede pek çok karikatür gördüm ama hepsinden hoşlanmadım. Ama her karikatürün yayımına izin vermek gerekir. Kimse cezalandırılmamalı, bu yüzden silah doğrultulmamalı. Tümüyle arkasında durur ve davalarını desteklerim.

- Charlie Hebdo’nun 12 karikatüristin hayatını yitirdiği katliam sonrası “Hepsi affedildi” kapağı için ne dersiniz?

- Gayet iyiydi. Bir itirazım yok. Bazı insanların böyle bulmadığını bilsem de...

- Müslümanların öfkesini görünce ne düşündünüz?

- Milyonlarca insan protesto gösterisi düzenledi. Kendilerini ifade etme haklarını kullandılar. Ben de pek çok Müslüman grubu ziyaret ettim. İnsanların çok küçük bir kısmı meseleye şiddet yoluyla yanıt verdiler. Her zaman büyük grupların içinde küçük bir kesim bulunur.

- “Hepsi affedildi” başlıklı kapağı köşemde yayımladığım için 4.5 yıl hapis cezasıyla yargılanıyorum. Ne dersiniz?

- Bu ifade özgürlüğünün tam da ana noktası. Ne söylemek istiyorsan, bunu dile getirecek bir fırsata sahip olmalısın. Benim için özgürlük, her istediğini çizme özgürlüğü değil. Fakat bunun için soruşturulmak olmaz. İnsanlar tartışabilirler. Ben muhtemelen kişisel olarak Muhammet’i çizmem.

- Niye?

- Bu bir parça ABD’de ırk meselesi gibi. Bu konuda bir şey çizdiğimde n (Negro-siyahlar için aşağılayıcı tanım) kullanmaktan kaçınırım. Bunu kullanmadan siyah politikacıları çizebilirim. Muhammet’i çizmeye ihtiyaç duymamı gerektirecek bir sebep yok. Ama gerektiğinde yapabilmeliyim.

- Sınırı nerede çizersiniz?

- Ben çok şanslıyım çünkü ABD’de bizlerin haklarını koruyan bir anayasamız var. Arkamda devasa bir duvar var. İnsanları, dini eleştirirken koruyan bir duvar.

- Türkiye’deki genç karikatüristlere mesajınız?

- Bence bütün bir mizahçı nesil internete gelecek. İnternet ifade özgürlüğünü kullanmak için çok önemli bir yer.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon