'Hepimiz Charlie Hebdo'yuz, hepimiz Hrant'ız'
tanınmış aktivist ve yazar Angela Davis, Charlie Hebdo’ya yönelik saldırının ardından gösterilen toplumsal dayanışma manzarasını, 2007’de katledilen Agos Gazetesi Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in kaybının ardından Türkiye’de kamuoyuna yansıyan görüntülere benzetti.
Bugün Boğaziçi Üniversitesi’nde Hrant Dink İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Konferansı’nı verecek olan tanınmış aktivist ve yazar Angela Davis, etkinlik öncesinde basınla bir araya geldi. Davis, Paris’teki mizah dergisi Charlie Hebdo’ya yönelik saldırının ardından gösterilen toplumsal dayanışma manzarasını, 2007’de katledilen Agos Gazetesi Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in kaybının ardından Türkiye’de kamuoyuna yansıyan görüntülere benzetti.
Davis şöyle dedi: “Bu korkunç vahşet ve ölümler, içinde derginin editörünün de olduğu bu kayıplar açıkça, insanların empati duyguları ve dayanışma deneyimlerini ortaya koymalarına yol açıyor. Aslında 2007’de Türkiye’de yaşanan ve ellerde taşınan “Hepimiz Hrantız,” mesajında da bunu görmüştük. Tabii ki Hrant’ın ölümünün de ardında, tarihsel bir gerçekliği olan ‘jenosit’ mefhumunu beraberinde getirdiğini düşünmemiz söz konusu.
Bu konuda Türkiye’de halen kamusal bir tartışma yapmak bile çok zor; çünkü hâlâ bu konuda yazıp çizmek isterseniz hayati tehlike söz konusu. Ayrıca umuyorum ki, Paris’teki olayın ABD’deki 11 Eylül saldırısına benzetilmesi girişimleri bu kez işe yaramasın.”
1980 ve 1984 yıllarında ABD’de Başkan Yardımcılığı için Komünist Parti’den aday olan Davis, Obama’nın iktidarında izin verilen Occupy hareketinin, eğer Cumhuriyetçi rejim söz konusu olsa hiç yaşanamayabileceğine atıfta bulunarak, Obama’nın iki kez başkan seçilmiş olmasını övdü ve “Yeni zaferlere ihtiyacımız var” dedi.
Angela Davis toplantıda ayrıca, son yıllarda yaşanan Occupy hareketi, Ferguson olayları, Gezi Direnişi ve Arap Baharı gibi kitlesel çıkışlara olan bakışını ise şöyle dillendirdi: “Bu tür hareketler, protestolar, Ferguson’daki şiddet vakaları ve New York’taki polis ölümleri, yeni teknolojik aygıtlar ve sosyal medyadan da etkilendi. Bizim bu anlamda yeni bir tarihsel konjonktürden gündeme bakmamız gerekiyor. Sosyal hareketlerin bizleri nasıl etkilediği, Occupy hareketi, Gezi Hareketi, İspanya’daki hareketlere bakınca, buralarda insanların hep, gündemde ne olduğunu birbirlerine sorduklarını, beklentilerini dayanışma halinde ortaya koyduklarını görüyoruz. Liderliği, manifestosu, programı olmayan hareketler bunlar.”
En Çok Okunan Haberler
- Kaynanasını hiçbir zaman sevemeyen 4 kadın burcu
- İtirafçı Nevzat Bahtiyar'dan sürpriz hamle geldi
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- Beşiktaş'tan Talisca açıklaması: 'Karar verilmiştir'
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!
- Havalimanında kaçakçılık operasyonu
- MSB açıklamasında 'Erdoğan' ayrıntısı