‘Hediye paketi gibi grup’

Brassolist, 2015 yılında İstanbul Devlet Opera ve Balesi brass sanatçıları tarafından kuruldu. Türkiye’de örneğine daha önce rastlanmayan bir şekilde caz standartlarını türkülerle birleştirip bir de yanlarına solist katarak dinleyiciyle buluştular. Grup üyelerinden Dilan Selek, Sertan Sancar, Volkan Coşar, Ertan Şahin ve vokalist Ceren Gündoğdu’yla Brassolist Quintet’in kuruluşunu, hedeflerini ve sahne performanslarından konuştuk. Kübra Çadırcıoğlu ve askerde bulunan Onurcan Çağatay röportaj sırasında bize katılamadı.

Birbirinden başarılı kariyerlere sahip grup üyeleri, aynı zamanda pozitif enerjileriyle de dikkat çekiyor. İlk olarak üye sayısından yola çıkarak hepsinin nasıl bir araya geldiğini ve böyle bir grubu kurma fikrinin nasıl ortaya çıktığı sorusuna tuba sanatçısı Ertan Şahin, “Herkes zaten birbiriyle İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nden tanışıyor” cevabını veriyor. Trombondaki isim Dilan Selek de yıllardır konuştukları konunun hayata geçse nasıl olacağını merak ettiklerini ve bu noktaya varacaklarını tahmin etmediğini söylerken Ceren Gündoğdu, “Proje işi olarak değildi” diyerek içlerinden geldiği gibi grubun kuruluşunun ilerlediğini ve başarısının nedeninin de belki bu olduğunu vurguluyor.

‘Sponsor ve menajer gerekiyor’

Şimdilik konser ağırlıklı süren müzik hayatlarının bir albüme dönüşüp dönüşmeyeceği ile ilgili soruma grubun korno sanatçısı Sancar herkesin bunu istediğini ancak çeşitli zorluklar olduğunu “Albüm, stüdyo olayı biraz çetrefilli bizim sektörde” sözleriyle yanıt veriyor ve sponsor gerekliliğini vurguluyor.

Zaman konusu açıldığında, aslında bütün grup üyelerinin “Brassolist” haricinde başka orkestralarda da aktif olarak görev almasının ne gibi zorluklara yol açtığını merak ediyorum; Şahin, ilk etaptaki zorluğun diğer müzik gruplarında şarkıların hazırlık aşamasında üyelerin ayrı ayrı stüdyoya girip çaldıktan sonra birleştirildiğini, ancak kendilerinde bunun mümkün olamayacağını ifade ediyor. Sancar ise bu sorunun finansal kaynak ve destekle çözülebileceğini tekrarlıyor. Tüm grup üyeleri menajer ve sponsor eksikliğinin kendilerini zorladığını özellikle vurguluyor. Trompet sanatçısı Volkan Coşar da menajerlik yapmak için gelen insanlar için seçici davranmaları gerektiğini ifade ederken şu ana kadar başvuranlardan gerekli enerjiyi alamadıklarını söyleyerek, “Bizim bir enerjimiz var, bizimle aile olacak birine ihtiyacımız var” diyor.

‘Ticari kaygımız yok’

Dilan Selek bazı menajerlerin sadece grup üzerinden para kazanmaya çalıştığını söylerken Ceren Gündoğdu, “O bize biraz ters. Çünkü ticari kaygıyla kurulmuş bir grup değil Brassolist” diye ekliyor. Gündoğdu, gelecek sene için hedeflerinin yurtdışı konserleri olduğunu ifade edip yaptıkları işin Türkiye için de çok güzel bir vitrin olacağını vurgulayarak söylüyor.

‘İlk kez dinleyenler çok sevdi’

Albüm fikrinin ortaya atılmasıyla birlikte ben de konserlerindeki atmosferi merak edip soruyorum. Dilan Selek, her yaştan seyirci kitlesi olduğunu belirterek, çok genç destekçileri olduğunu, bunun yanında müzikle ilgilenen ya da hayatında hiç bras enstrüman dinlememiş olanlar olduğunu vurguluyor. Hatta ilk kez dinleyenlerin, 2’nci, 3’üncü kez dinleyenlerden daha fazla keyif aldığı Selek’in gözüne çarpmış. Selek, biletli konser davetlerinde bile “Acaba severler mi, gelirler mi” diye hiçbir seyirci kaygısı yaşamadıklarını ifade ederek, seyirci kaygılarının olmadığını dile getiriyor.

Ceren Gündoğdu da Brassolist’in hediye paketi gibi bir grup olduğunu söylüyor. Buna neden olarak da konserlerindeki repertuarın herkese hitap etmesini gösteriyor. Gündoğdu, repertuarın hayatlarının belli zamanlarında dinlemekten ve çalmaktan keyif aldıkları şarkıları bir araya getirdik derken, bunun Türk insanının müzikal anlayış biçimine uyduğu fikrinde.

Konserler interaktif

Sohbet akıp giderken, konu konserlerin nasıl geçtiğine geliyor. Ertan Şahin, sahnede interaktif bir gösteri yaptıklarını söylüyor. Selek, konser sırasında Gündoğdu ile aralarında çekişme olduğu izlenimi yarattıklarını ifade ediyor. Bunun da insanları eğlendirdiğini vurgularken Mnozil Brass adlı Avusturyalı grubu örnek aldıklarını ifade ediyor.