Haydar Kazgan'dan "Galata Bankerleri"

"Galata Bankerleri", Haydar Kazgan’ın finans tarihi alanındaki önemli yapıtlarından biri olarak yazar hayattayken iki cilt halinde basılan yapıtın, tek cilt olarak yeniden gözden geçirilmiş baskısı. Kitabı Cevahir Kayam değerlendirdi...

Haydar Kazgan'dan
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 08.04.2014 - 14:52

Osmanlı finans dünyasının başlıca aktörleri

Türkiye’de iktisat tarihi çalışmaları Batı’ya göre oldukça geç başladı. Bu alanda finans tarihi ise son yıllara kadar neredeyse hemen hiç ilgi gösterilmeyen bir alandı. Prof. Dr. Haydar Kazgan (1921-2009), Türkiye’de finans tarihi alanındaki çalışmaların önünü açıp bu alanda temel başvuru yapıtları sayılacak ürünler ortaya koydu. Ağırlıklı olarak para, banka, sanayi ve şirketleşme tarihi alanında yapıtlar veren Kazgan, çalışmalarına tarihsel bir boyut katarak sağlam bir dayanak noktası kazandırırken günümüz gelişmelerine geçmişin deneyimleri ışığında bakabilmemizin önünü açtı. Finans tarihi alanındaki çalışmaları yeni bir bakış açısı getirmekle kalmayıp iktisat tarihi çalışanların bu alana yönelmesini sağladı.

GALATA BANKERLERİNİN ÜSTLENDİĞİ ROLLER

Galata Bankerleri isimli yapıtta, yerli ve yabancı kişilerin tam adı ve lakaplarının anlaşılmasına dönük düzeltmeler, olayların ve tarihlerin doğruluğunun araştırılıp kontrol edilmesi, Osmanlı kaynaklarında verilen tarihlerin Rumi veya Hicri tarihlere mi denk düştüğü, eğer Miladi tarihe çevrilmişse bu işlemin doğruluğunun kontrolünün yapılması, yapıtta bilgi, veri ve anlam hatası taşıdığı izlenimi veren noktaların mümkün olduğunca birincil el kaynaklardan ve yazar tarafından kaynak bildirilmişse ona ulaşılarak kontrol edilmesi yoluna gidilmiş. Ayrıca esere bir kaynakça ile dizin de eklenmiş. Bu çabalar daha kusursuz bir basımın ortaya çıkmasına olanak vermiş.

Belirtilmeli ki yapıtın anlatım ve ifade şekline müdahale edilmezken açıklanmasında yarar görülen konular, hazırlayanların notu olarak belirtilmiş. Bu özen yazarın renkli üslubunun okuyucuya ulaşmasını ve keyifli bir okumayı olanaklı kılmış.

Galata Bankerleri, dönemin uluslararası ortamı içinde imparatorluk maliyesinin, maliyeyle piyasa, bankerler ve Avrupa mali merkezleri arasındaki ilişkilerin -konu üzerine belirli bir birikimi olanlardan başlayarak- ilgili ve meraklı okuyucuya daha yakından tanıtılmasını amaçlıyor. Kitapta, İmparatorluk tarihinde âdeta kırılma yıllarını oluşturan dönemde ve zamanın ağırlaşan şartlarında Galata bankerlerinin tutum ve hareketleri ele alınıyor. Galata’da çok karmaşık ve ileri mali merkezlerdekilere benzer işlemler yapılabilirken sıradan insanlar piyango gibi talih oyunlarına, tahvil alışverişine katılmış, bankerler aynı zamanda saray mensuplarına, devlet adamlarına borç vermiş, açtığı kredilerle en bunalımlı zamanlarında devleti desteklemiş, birtakım şirketler ve kredi kuruluşları oluşturmuş.

Galata bankerlerinin Osmanlı ekonomisinde üstlendiği roller farklı olaylar üzerinden anlatılmış. Örneğin, Sadrazam Mahmut Nedim Paşa’nın “moratoryum” kararının bankerlerden bizzat sadrazama, padişaha, tahvil sahiplerine ve ilgili devletlerin büyükelçilerine varıncaya kadar bütün taraflar üzerindeki etkileri, olayın öncesi ve sonrası, perde arkası, karşılıklı tutumlar, müdahaleler, nihayet Balkan vilayetlerindeki isyanlar ve 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'yla birlikte tam bir bütünlük ve tutarlılıkla ortaya konmuştur. İsyanları başarıyla bastıran ancak Rusya karşısında ağır bir bozguna uğramaktan kurtulamayan Osmanlı Devleti’nin savaştaki güçlü direnişi ve Galata bankerleriyle Osmanlı Bankası’nın savaşın finansmanında ortaya koyduğu çaba ve iradeyle uyguladıkları finansman teknikleri bu yapıtta gerçekçi bir anlatım ve değerlendirmeyle ele alınıyor.

Osmanlı’nın son döneminde savaşlar nedeniyle askeri harcamaların ulaştığı düzey, bankerlerin kredi açma gücünü önemli ölçüde aştığından devlet dış borçlanmaya başvurmak zorunda kalıyor. Bu işleyişin bütün dönem boyunca benzer şekilde devam ettiği saptanmış.

YALIN BİR DİL VE ANLATIM

Dış finans çevrelerine başvurma zorunluluğuna iç borçların devamlı bir şekilde dış borçlarla konsolidasyonu, yani dışarıdan borçlanmaya giderek iç borçların geri ödenmesi eklenmiş. Bu şartlar altında vadesi gelen dış borç geri ödemeleri de esas itibariyle ancak yeni borçlanmalarla mümkün olmuş. Osmanlı hükümetlerinin bu kredi talebi, Avrupa’da hızla büyüyen finans kapitalinin, sanayi yanında, kendi hükümetlerine olduğu gibi dış ülkelere de kredi açabilecek bir güce ulaştığı döneme rastlamış.

Yukarıda değindiğimiz moratoryum ilanı ile dış kaynaklara başvurma olanağının kalmadığı şartlarda yine iç borçlanmaya gitme, Galata bankerlerine başvurma zorunluluğunu ön plana çıkarmış. Bu borçlanma da daha öncekilerde olduğu gibi devletin belli başlı vergi gelirlerini karşılık olarak göstermesiyle gerçekleşmiş.

"Rüsum-i Sitte" adıyla kurulan vergi idaresinin, vergi kaynaklarının idaresi ve vergi toplama faaliyetlerindeki başarısı, Batılı alacaklıları harekete geçiren bir unsur olarak kendini göstermiş. Osmanlı Borçlar İdaresi’nin kurulması ve maliyenin yabancı denetimine girmesi bu uygulamanın arkasından gerçekleşmiş, yeni dönemde Osmanlı maliyesi, Borçlar İdaresi’nin öncülüğünde belli bir düzen ve disipline kavuşurken bu çerçevede kurulan ‘’Reji Şirketi’’ne tütün ekimi, alımı ve imalatı konusunda yetki ve ayrıcalıklar verilmiş. Osmanlı Borçlar İdaresi’nin devlet maliyesi üzerindeki kontrolü ile artık, gelirlerin toplanması ve harcamaların belirlenmesi açısından yeni bir döneme girilmiş.

Ağırlık merkezini finansal olayların oluşturduğu yapıtta, kapitalizmin hızla geliştiği ve yayıldığı dönemdeki dünya olayları ve gelişmeleri, bu gelişmeler karşısında imparatorluğun tepkisi, uyum sağlamadaki başarı ve başarısızlıkları ele alınmış. Bu konular, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışı ve Cumhuriyet’in kuruluşu ile iktisadi gelişme ve az gelişme olgularına ilişkin açıklamalardaki yerini hâlâ koruyor.

Bir imparatorluktan Anadolu topraklarına çekilmiş bir devlete indirgenmenin sarsıcı hikâyesi, aslında bu dönem üzerine gerçekçi ve tarafsız bir değerlendirme yapmayı güçleştiriyor. Bugün az sayıda bilim insanının doğru algıladığını düşündüğümüz bir dönemin gelişmeleri, Kazgan’ın şahsında önemli bir açıklama ve çözümleme bulmuştur. Kuşkusuz o, bu alanda tek isim değil. Olayları hikâyeleştirişindeki sürükleyici üslup, analitik bakış, en girift iktisadi ve mali sorunları bile yalın bir dille ve değişik yönleriyle inceleyebilmesi onu farklı kılıyor. O, bir dönemin tarih sahnesinde yer almış kahramanlarına yeni roller biçmeyip onları sadece oyunlardaki rolleriyle okuyucuya yansıtıyor.

Galata Bankerleri/ Haydar Kazgan/ Tarihçi Kitabevi/ 512 s.

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon