’Hayat kurtaramaz’ dediler, 41 kilo verdi

Mersin İl Ambulans Komuta Merkezi'nde görev yapan Acil Tıp Teknisyeni Didem Akbal'ın, 69 kiloya ulaşması iş yerinde ve çevresinde adeta olay yaratırken, verdiği kilolar da hayatına olumlu yansıdı. Lise yıllarından itibaren kilo alan ve 2007'de ise hayalini kurduğu ve çok sevdiği mesleğine başlayan Didem Akbal, zamanla 120 kiloya kadar ulaştı. Yaptığı rejim ve spora rağmen ancak 110 kiloya düşebilen Didem Akbal, kiloları yüzünden üniformasını bile giyemez hale geldi. Yaşadıklarını tam bir kâbus olarak nitelendiren Didem Akbal, "Mesleğime büyük bir aşkla bağlıyım ancak kilolarım yüzünden çok sevdiğim üniformayı bile giyemiyordum. Ancak zamanla bu durumumu kabullenmeye başlamıştım" dedi. 

 

112 görevlisi olduğu için birçok olaya giden ve acil müdahalelerde bulunan Didem Akbal her şeyin bir bıçaklama vakasında değiştiğini belirterek,  "Bir gece vakti bıçaklama ihbarı geldi ve hemen biz ihbarı aldığımız sokağa gitmek için yola koyulduk. Dakikalar içerisinde olay yerindeydik ancak ambulans sokak dar olduğu için oraya giremedi. Biz de önde doktorumuz elimizde çantalarla yaralının yanına koşmaya başladık. Bu sırada sokakta bulunan bir kişi beni kastederek 'Bu yaralıya yetişene kadar adam ölür. Şundaki kiloya bak' dedi diye laf attı. Bu durumun beni adeta yıktı. Elyimde müdahale çantasıyla ağlayarak hastaya ulaştıml. Hastaya ağlayarak müdahele edip, işimi yaptım. İsmini Bu cümle beynime öylesine kazındı ki bir yandan ağlıyor bir yandan yaralıya koşuyordum. Yaralıyı kurtardık ancak ben resmen yıkılmıştım" dedi. 

 

Aradan tam bir yıl geçtiğini dile getiren Didem Akbal şöyle devam etti:

Her şey değişiyor, ben bir yıldır yeniden doğmuş gbii yaşıyorum diyebilirim. Çünkü ne siz anlayabilirsiniz, ne diğerleri, kilolular çok iyi anlar bunu. Başka bir hayat tarzı, başka bir yaşam tarzı vardır onların, mutsuzlukla doludur. O değişti. En azından bir yere girdiğinizde her şeyden önce acaba burada bana göre var mıdır bir şey sıkıntısı olmadan girip alıp çıkabiliyorsunuz. En güzeli o. Birileri ile yemekte otururken çekinmeden yiyebiliyorsunuz. Çünkü kiloluyken sanki yemek yerken herkes size bakıyor, bazen böyle ne yiyor falan gibisinden, rahatlıkla yemek yiyebiliyorsunuz. Mesela benim en çok hobim, dolmuşta en arkaya oturamazdım, çünkü dolmuş kalabalıklaşırsa nasıl ineceğim, korkusuydu. Artık dolmuşta istediğim yere oturabiliyorum.

 

Olaya müdahale telaşında iken kindisinin hayatını değiştiren bir olay yaşadığını da anlatan Didem Akbal şöyle dedi:

İlk esnada o esnafa dönüp bağırasım geldi. Ancak, şimdi o kişiye teşekkür etmek isterim. Zaten gittim zayıfladıktan sonra gittim ama görmedim, çünkü kim olduğunu bilmiyorum. O sokaktan geçtim o anı bir daha yaşadım. Bu hale geldikten sonra, dönüp baktım ve şey dedim iyi ki söylemişsin teşekkür ederim. Kim olduğunu bilmiyorum ama kendi kendime bir konuşma geçti. İyi ki söylemişsin dedim. Çünkü gerçekten hayatımı değiştiren bir sözdü. O an kızmıştım ama gerçekten bilmiyorum belki hatırlamıyordur bile ama ona teşekkür ediyorum yani. Belki hatırlamıyordur bile beni. Tabiî ki bu tür ameliyatlar konusunda zaten Türkiye çok bilinçlenmeye başladı bu konuda. İyi uzmanlarımız var artık. Bu konuda en iyi olanlardan biri benim doktorum sayın Doçent Doktor Halil Coşkun. Zaten direk ameliyat olamıyorsunuz birçok testten geçmeniz gerekiyor araştırılıyor yatkınlık ve benzeri. Tamam ben şişmanım, ameliyat olayım zayıflayayım diye bir şey yok. Ama yan etkisi olmayan bir ameliyat. Aksine hayatınızı değiştirip, sizi yenileyen, yeni baştan başlatan bir ameliyat.

 

120 kiloda iken diyet, spor ile 110?a düştüğünü anlatan Didem Akbal daha sonra şunları söyledi İnsanlar şimdi tanıyamıyorlar. 'Ya ben seni bir yerden tanıyorum, ama falan' gibisinden. Yada eski fotoğraflarımı gören 'Ablanız mı, ablanız galiba falan', kimse inanmıyor ben olduğuma. En güzeli zayıfladıktan sonra merdiven yani bizim müdahale çantamız ağır bir çanta. Merdiven çıkarken o çantayla yorulmuyorsunuz. En güzeli bu. Ben eski halimle mesela 6. katta bir vakaya merdivenle çıkarken 3. kattan sonra doktora şakasına bağırırdım 'Bana ambulans çağırın ölüyorum' gibisinden. Şimdi öyle bir şey yok. Artık rahat rahat hareket edebiliyorsunuz yürüyebiliyorsunuz, bu güzelliği var yani. Anneannem ben giderken çok ağladı. 'Ne olur gitme' diye. Teyzem benim en büyük destekçimdir. Teyzem uçaktayken bile 'Hadi inelim' dedi. Birlikte gittik, sağ olsun hiç yanımdan ayrılmadı. Annemdir o benim bir nevi. Uçakta otururken bile, 'Hadi kalk inelim, ne yapıyorsun sen gitme' dedi. Hatta ameliyat önlüğümü giydim sedye ile giderken bile hala diyordu, 'Didem bak gideceksen hadi kalk gidelim' falan şeklinde. Şimdi çok mutlu. Kendisi ile aynı bedeni giyiyorum şu anda. Çok mutlu yani oda. İyi ki de yaptırmışız diyor. Çok mutluyum iyi ki de yaptırmışım. Ve obez olup gerçekten yapılması gerekiyorsa mutlaka herkes bu ameliyatı düşünsün diyorum. Ve bir dip not, bu ameliyat şeker hastalarının da şekerlerini sıfırlıyor. Şeker hastalığını bitiriyor. Çok güzel bu çok önemli Türkiye de şeker hastalığı gerçekten önemli bir hastalık. Onu da sıfırlıyor.