'Haşhaşiler bu hakaretleri haketmiyor'

Eski AKP milletvekili Reha Çamuroğlu, AKP-cemaat kavgası ve “Haşhaşi” suçlamasını değerlendirdi...

'Haşhaşiler bu hakaretleri haketmiyor'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.01.2014 - 11:43

Referanduma götürülen anayasa değişikliği önerisine imza vermediği için “hain” ilan edilen eski AKP Milletvekili, yazar Reha Çamuroğlu, “Şimdi ne oldu da tekrar HSYK’nın yapısının değişmesi ihtiyacı doğdu? Paralel devlet, çete deniyor. İktidar şikayet etme makamı değildir” dedi.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın cemaate “Haşhaşi” suçlamasıyla ilgili olarak da Çamuroğlu, “Her iki kesimin de Haşhaşilere haksızlık ettiği kananatindeyim. Bütün tarikatlarda efsun meselesi bulunabilir. Bakınız, günümüzde Afganistan’a. Uyuşturucu kullanımının kimler tarafından yapıldığına yakından bakılırsa ne demek istediğim anlaşılabilir” görüşünü dile getirdi.

Reha Çamuroğlu, iktidara sert eleştiriler yöneltiyor, ancak hala AKP’li. Bu konudaki sorumuza “Benim üye olduğum parti bugünkü parti değildi. Daha iyi bir seçenek olursa istifa ederim. Bugün hiçbir partide kendimi ifade edebildiğimi söyleyemem. Ak Parti dahil” karşılığını verdi. Çamuroğlu, iktidar-cemaat kavgası ve arkasındaki nedenlerle ilgili sorularımıza da şu yanıtları verdi:

“Hain” ilan edildim: 12 eylül 2010 anayasa referandumunda oylanan maddeler nasıl meydana geldi, ‘burada Ak Parti-hükümetle Hizmet Hareketi arasında bir fikir alışverişi mi oldu’ soruları akla geliyor. Ben anayasa değişikliği önerisine olumlu bakmadım, imza vermedim. HSYK’nın yapısı değişiyordu. Bugünkü Adalet Bakanımız grup başkanvekiliydi, iki kere aradı beni, ‘imza vermiyor musunuz’ diye. Ben o zaman imza vermeyerek kendimce bir uyarı yapmıştım. Sayın Başbakan sonra bizler için “hain” ifadesini kullandı. Şimdi değişen ne, neden tekrar HSYK’nın yapısının değişmesi ihtiyacı doğdu? O zaman mı yanlış yapıldı? Öyleyse, imza vermeyenler neden “hain” oluyor?

Türkiye böyle yönetilemez: Yargı kararlarını uygulamayan kolluk kuvvetleriyle, yargının kendisine darbe yaptığını düşünen bir hükümetle bu şekilde Türkiye devam edemez. Bu hükümetle devam edebilir, hükümet meşrudur ama bu tarzla devam edemez. Her gün Türkiye kaybediyor, her gün ulus olmaktan çıkıyoruz. Bir ulusu meydana getiren, birarada yaşamamızı sağlayan en önemli hususlardan biri hukuktur. Paralel devlet, çete, bir çok şey söyleniyor. İktidar şikayet etme makamı değildir. Eğer böyle bir şey varsa gereğini yapar iktidar.

Stratejik tercih mücadelesi: Mücadelenin Türkiye’nin stratejik tercihleri konusunda bir mücadele olduğunu düşünüyorum. Bir kadro paylaşımı mücadelesi olduğu kanaatinde değilim, geçici bir itiş kakış olduğunu düşünmüyorum. Her iki taraf da dershane, kadro için böyle bir mücadeleyi başlatmazlardı. Bence bu sürecin esas muhataplarından biri Hizmet hareketi değil. Bir uluslararası stratejik çekişme görüyorum bunun arkasında. ‘Çin, Rusya, İran ekseniyle çalışmalıyız’ deniyordu. Buna benzer bir hadisenin ipuçları okunabilir. Sanki, Türkiye’nin bugüne kadar dahil olduğu NATO ittifakı bir güven duygusu yıpranması içinde.

Haşhaşilere haksızlık: Her iki kesimin Haşhaşilere haksızlık ettiği kananatindeyim. Bizim İslam felsefe tarihinde ihvan-ı safa dediğimiz saadet kardeşliği, dostluğu, sefa dostluğu gibi adlandırabileceğimiz bir gruba, felsefe ekolüne yakın bir ekoldür. Çok ciddi saldırı altındadırlar, bu da pek çok kez dini görüşlerinden, Hazreti Ali’ye bağlılıklarından kaynaklanıyor. Nizamülmülk’ü öldürdükleri söylenir, doğrudur. Suikast de yapmışlardır. Orduları olmadığı için binlerce insanı öldürememektedirler. Öte yandan, Nizamülmülk’ün eseri Siyasetname övünülecek bir eser değil, nefret belgesidir. Bu kadar nefret dolu bir insandan başkalarının da nefret etmesi doğaldır. Her katl olayı kötüdür elbette, ama Nizamülmülk de sütten çıkmış ak kaşık değildi. Haşhaşileri bunla suçlamak doğru değil. O da binlerce insanın kanına girmiş.

Efsun bütün cemaatlerde: Başbakan’ın yaklaşımı yerinde olmamıştır. Haşhaşiler Başbakan’ın ifade ettiği gibi değildir. Çalışma tarzları, hemen hemen bütün dinsel cemaatlerin çalışma tarzları gibidir. Efsun meselesine girilirse, bütün tarikatlarda efsun meselesi bulunabilir. Günümüzde de bakınız Afganistan’a. Uyuşturucu kullanımının kimler tarafından yapıldığına yakından bakılırsa ne demek istediğim anlaşılabilir.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler