Harbiye’de bir fırtına kopar

Şu kahrolası dünyada iktidarı, gücü elinde bulunduranların anlamadığı bir şey var: “Sanat, sanatçının gücü!”

Harbiye’de bir fırtına kopar
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 04.07.2019 - 22:56

Önceki gece Harbiye’de bir kez daha gözlerimizle bu güce şahit olduk. Saatler 21.30’u gösterdiğinde “72 yaşındaki genç delikanlı” Açıkhava’da sahneye öyle bir adım attı ki “Deli Divane” olduk... 

Üç saat boyunca bizim eller alkışlamaktan yoruldu; ama o gecenin sonunda bile hâlâ ilk dakikadaki gibiydi. Sadece dillerden düşmeyen, herkesin ezbere bildiği “altın şarkılarını” söylemedi. Fıkralar anlattı, kahkahalar attırdı. Bir diploma esprisi yaptı, yerlere yatırdı. Nâzım Hikmet’ten dizeler okudu, “mavi gözleri çakmak çakmaktı” deyince “sanatçının gücünü” bilen o vazgeçilmez lider için herkes ayağa kalktı.

Dostlarını andı... Cem Karaca’yı, Barış Manço’yu... Sanat hayatında onunla yürüyen Çiğdem Talu, Melih Kibar için gökyüzüne şöyle bir selam gönderdi. İzmir Marşı’nı sona saklamadı mesela, gecenin yarısında gördü.

O üç saati sahnede orkestrasıyla, dansçılar eşliğinde öyle bir işledi ki kimi an bizi can damarımızdan vurdu. Deli Divane’yle başladı, imkânsız aşklara yelken açtı. Türk sanat müziğinin unutulmaz eserlerini de yorumladı, Karadeniz ezgisi de...
Evet... Önceki gece biz sadece bir konser izlemedik. Bir sanatın, bir sanatçının 50 yılda oluşturduğu o büyük gücü gördük.

Bir başka şey daha gördük Harbiye’de. Açıkhava’yı dolduran binler Türkiye’nin dev ismi Erol Evgin’i ayakta alkışlarken, bu ülkede umudun bir kez daha yüzlerde yeşerdiğini gördük.
Kısacası, “umudu gördük...”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon