Hapis Gizem'i yıldırmadı

Kuzey Buz Denizi’nde Gazprom’un petrol sondaj platformunda gerçekleştirdikleri protestonun ardından “korsanlık ve holiganlık” suçlamasıyla Rusya’da 2 ay cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakılan Greenpeace gönüllüsü Gizem Akhan ile aynı ekipte olan 30 kişi için cezaevlerindeki kötü koşullar ve sert müdahale nedeniyle BM İnsan Hakları raportörüne rapor sunuldu. Akhan, “Ben başıma bunlar geldi diye durmayacağım. Mücadeleme devam edeceğim. Yine gemiye gideceğim. Bu haksızlıklara ‘hayır’ demeyi sürdüreceğim. Bunu yaşadıktan sonra duramayız artık” dedi.

7 yıldır Greenpeace gönüllüsü olan Gizem Akhan, eyleme müdahale biçiminden cezaevine konulmalarına kadar geçen süreçte tüm insan haklarının ihlal edildiğine dikkat çekti. Petrol sondaj platformuna pankart açmak için giden botlara doğru ateş açıldığını, ertesi gün helikopterle gemiye otomatik silahlarla baskın yapıldığını, uluslararası sulardan Murmansk’a kadar 5 gün süren yolculuk boyunca açık havaya çıkmalarına izin verilmediğini, 30 kişinin daracık bir alana adeta hapsedildiğini anlattı. Bu sırada nereye gittiklerine dair kendilerine hiçbir bilgi verilmediğini belirten Akhan, “Karaya vardığımızda ‘24 saat içinde geri döneceksiniz’ diyerek bizi gemiden çıkardılar. Çıkış o çıkış bir daha geri dönemedik” dedi.

Türkiye’de böyle mi yapıyorsunuz?

Soruşturmayı yürüten savcılığa götürüldüklerinde kendilerine anadillerinde tercüman verilmediğini İngilizce çeviri yapan tercümanın da çok kötü çeviri yaptığını ifade etti. Hiçbir şey anlamadıkları bir ortamda korsanlıkla suçlandıkları bir belgeyi zorla imzalatmaya çalıştıklarını dile getiren Akhan, “Avukatım olmadan imzalamayacağımı söyledim. Bana ‘Bunu imzalamak için avukata ihtiyaç yok sen Türkiye’de her işini avukatla mı hallediyorsun’ dediler. Ama imzalamadık” dedi.

Paltolarla yattık

Mahkemeden 2 ay gözaltı kararı çıkınca şok olduklarını dile getiren Akhan, karar üzerine götürüldükleri merkez hapishaneden avukatlara bile haber verilmeden 3 saat uzaklıktaki Apetiti Cezaevi’ne götürüldüklerini aktardı. Doğalgaz kesintisi nedeniyle çok üşüdüklerini palto ve şapkalarla yatmak zorunda kaldıklarını belirten Akhan, vejateryan olmasına karşın çok üşüdüğü ve 3 gün boyunca aç kaldığı için et yemek zorunda kaldığını da söyledi. Daha sonra kalıcı olarak Murmansk’taki merkezi hapishaneye getirildiklerini ve dilini bilmediği 2 mahkûmla birlikte kalmaya başladığını söyledi.

‘Yeni bir tura hazırız’

Bütün bu süreci Rusya’nın güç gösterisi olarak niteleyen Akhan, “Şimdi daha da güçlü mücadele edeceğim. Bir de üstüne insan hakları mücadelesi eklendi. Bunlar gözümüzü asla korkutmadı. Ekipteki 30 kişiden vazgeçen ‘bir daha gemiye gitmem’ diyen hiç kimse yok. Herkes bir sonraki tur için hazır” dedi. İlk günler yıllarca orada kalacağını düşündüğünü dile getiren Akhan şunları söyledi:

“Başlarda hiçbir şeyin farkında değildik. Sonra milyonlarca insanın arkamızda olduğunu öğrendik. Kuzey Kutbu’na dikkat çekmek için oradaydım. Amacıma ulaştığım için bir bedel ödemem gerekiyordu. Bu da o bedel diye düşündüm. İklim değişikliği bütün gezegeni etkileyecek. İklim değişikliğinin en büyük nedeni fosil yakıt tüketimi. Bu nedenle buzullar eriyor. Belki yakında o buzdağları hayal olacak. Petrol şirketleri bu erimeyi fırsat bilip daha fazla fosil yakıt tüketimini körüklüyorlar. Ben bunu nasıl görmezden gelebilirim ki?”

Af bizi sevindirmedi

Genel aftan yararlanarak serbest kalmalarına da çok sevinemediklerini belirten Akhan, “Suçsuz olduğumuz için bırakılmadık. Kendi aramızda da tartıştık kabul edip etmemeyi. Ama belki aylarca sürecekti ve elimiz kolumuz bağlı orada tutulmamızın anlamı yoktu. Sonuçta burada olduğum sürece daha yararlıyım” dedi.