Han kültüründen esinlenen sanat
Han Spaces ve ArtPİck işbirliğiyle oluşan yeni nesil çalışma alanında açılan ‘Oynadığın Sürece’ isimli serginin amacı, sanatı ofise taşımak.
Pandeminin insan hayatında değişikliğe yol açtığı alanların başında çalışma sistemleri geliyor. Yeni normalde çok duyacağımız kavramlardan biri de “yeni nesil çalışma alanları.” Şirketlerin çalışanlarına büyük plazalarda işyeri sunmak yerine yeni nesil çalışma alanları üyelikleri vermeye başladığı konuşuluyor. Özellikle uzaktan çalışma sistemine geçen şirketler, evden çalışma şansı olmayan ya da daha sessiz, sakin bir yer arayan çalışanları için alan sağlayan kurumlarla işbirliğine başlamış durumda. Bunlardan biri de Han Spaces. Şubat 2020’de Levent’te hizmet vermeye başlayan Han Spaces’i kendi alanındaki örneklerinden ayıran nokta ise sanatı çalışma alanına taşıması.
Mimarlık alanında sanat danışmanlığı yapan ArtPick ile işbirliğine giden Han Spaces, çalışma alanlarında bir yılı aşkındır sergiler düzenliyor. Pandemi nedeniyle 30 Ağustos’a kadar sürecek ikinci sergileri “Oynadığın sürece...”, Han Spaces’in çalışma alanlarında sanatsever çalışanlarla buluşuyor. Randevu alınarak ArtPick ekibinin rehberliğinde sanat eserleri ve sanatçılar hakkında bilgi almak ve sergiyi ücretsiz gezmek de mümkün. Han Spaces CEO’su Gizem Burteçin ve ArtPick ekibinden Seza Ünal Özeren ve Lisya Tavaşi ile bu yeni konsepti konuştuk.
EKOSİSTEM OLUŞTURMAK...
Burteçin, “İlhamımızı kendi kültürümüz olan hanlardan aldık” diyor. Çalışmanın sosyolojisi üzerinde pek kimse çalışmadığı için bu görevi üstlendiklerini söyleyen Burteçin, “Nasıl ve hangi ortamda çalışmak istiyoruz sorusunun cevabını aradığımızda bizi mutlu edecek ortamı yaratmaya koyulduk. Bunun içinde beraber çalışacağımız insanlar, sanat, kitap, müzik, bitkiler var. ArtPick’le olan işbirliğimiz de böyle başladı” diyor.
ArtPick’in kuruluşunu ve çalışma biçimini ise Seza Ünal Özeren anlatıyor: “Mimarlar, projelerini yaparken sanat danışmanlığının eksikliğini yaşayabiliyor. Han Spaces, çalışma ortamına sanatı dahil etmek istiyordu, biz de sanatı yaşanabilir bir yerde görmek istiyorduk. Böyle bir işbirliği oldu” diyor. Gizem Burteçin ise “Biz her şeyi kendimiz yapmak istemiyoruz. Han kültürü böyle bir şey. Farkımız bu, bir ekosistem kurmak istiyoruz” diye katılıyor.
GERÇEK ÖZGÜRLÜK
"Oynadığın sürece...” sergisini Özeren, “Zor ve karanlık bir dönemden geçiyoruz. İnsanları biraz daha pozitif yönde etkileyecek bir sergi kurmayı amaçladık. Çocukluğumuza ve o dönemdeki kaygısızlığa yöneldik, mutluluk arayışına girdik” diye tanımlıyor. Sergi, Friedrich Schiller’in oyunu bir sanat kuramı haline getiren çalışmalarından yola çıkıyor. Schiller’e göre “Oyun, kural baskısının olmadığı özgür bir etkinliktir. Oyun oynayan için tek amaca sahiptir: Oyun oynamak.” Sanatın da asıl amacının bu olduğunu dile getiren Schiller, “Sanat da oyun gibi kurgusaldır... İnsanı gerçek özgürlüğe ancak sanat kavuşturabilir” diyor.
Sergiye Ali Bilge Akkaya’nın Adana’da gökkuşağı renkleriyle aydınlatılan bir altgeçitin yüzlerce fotoğrafından oluşan yerleştirmesiyle başlanıyor. Akkaya, etkileyici eserinde fotoğraflarda hiçbir oynama yapmayıp bir kolaj halinde yerleştirme sunuyor.
Sergide ilk kez eserleri sergilenen genç sanatçıların yanı sıra Güneş Terkol gibi eserleri Bienal’de, Akbank Sanat’ta ve dünyanın önemli sergilerinde sanatseverlerle buluşan Ayça Telgeren, Erkut Terliksiz, Sidar Baki, BEKİRU, Seda Hepsev, Serkan Yüksel, Eser Gündüz, Serdar Acar ve Efe Önbilgin gibi sanatçılar da bulunuyor.
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!