Hamburg'da aşırı sol tartışması
Almanya'nın Hamburg kentinde yaşanan olaylar dikkatlerin aşırı sol gruplara çevrilmesine neden oldu.
Hamburg’da kısa bir süre önce bir kültür merkezinin kapatılmasını protesto eden otonom sol gruplar 4 Ocak günü polis ile sokak çatışmasına girmiş, çıkan olaylarda üçü ağır olmak üzere 120 polis memuru ile 500 gösterici yaralanmıştı. Almanya’nın diğer birçok kentinde de otonom sol gruplar Hamburglu aşırı solcu gruplarla dayanışmak üzere gösteriler düzenledi.
Haftalardan beri tüm bu olan bitenler acaba Almanya’da aşırı sol grupların şiddet eylemleri yeniden hortluyor mu tartışmasını gündeme getirdi.
1970'lerin ‘Kızıl Ordu Fraksiyonu’ ile benzerlikler
Şu sıralarda Almanya’nın dört bir köşesinden Hamburg’daki otonom sol gruplarla dayanışma haberleri geliyor. Görünen o ki şiddete eğilimli solcu gruplar tüm Almanya çapında, Frankfurt’ta, Berlin’de, Baden-Württemberg eyaletinde insanları harekete geçirebiliyor.
Bu yüzden Hrıstiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinden Wolgang Bosbach, Frankfurter Rundschau gazetesine yaptığı açıklamada bu gelişmeleri 1970’li yıllarda Almanya’da terör estiren "Kızıl Ordu Fraksiyonu" (RAF) adlı aşırı solcu terör hücresi ile kıyaslamaktan bile çekinmiyor. Ancak Bosbach şunları da sözlerine ekliyor: “Sevindirici olan RAF benzeri terör eylemlerinden epeyce uzak olmamız. Ama böyle bir duruma yeniden düşmemek için uyanık olmalıyız. Onun için de daha başından bu tür gelişmelere karşı kendimizi savunmalıyız”.
Radikal solun yeniden boy göstermesi beklenmiyor
Berlinli siyasal bilimci Carsten Koschmieder ise DW’ye yaptığı açıklamada, Almanya’da radikal solun yeniden boy göstermesine ihtimal vermediğini “Bu hiçbir biçimde mümkün değil. Örneğin bundan iki yıl önce Berlin’deki trenlere saldırı düzenlenmişti. O dönemde de medyada ‘acaba bunlar RAF benzeri örgütler olabilir mi’ şeklinde tartışmalar yer almıştı. Böyle bir gelişmeye ilişkin hiçbir işaret bulunmuyor. Ayrıca sol çevrelerde de böyle bir şeyin varlığına dair hiçbir tartışma yaşanmıyor” ifadeleriyle dile getiriyor.
Peki, Almanya’daki radikal solcu gruplar neden polislere saldırıyor, bunun sebebi ne? Hamburg’da iç istihbarat kuruluşu Anayasayı Koruma Teşkilâtı’ndan Torsten Voss, otonom solcu grupların, zırhlı giysiler içindeki polis memurlarını canlı birer varlık gibi değil de, eşya ya da nesne gibi gördüklerini, onun için de onlara karşı son derece gayri insanî bir biçimde şiddete başvurduklarını söylüyor.
Ancak istihbaratçı Voss’a göre de otonom solcu grupların geçen aralık ayından bu yana devam ettirdiği şiddet eylemlerinin endişeye mahal verecek bir yanı yok. Voss “Bu eylemler geçmişteki eylemlerle kıyaslanamaz. Tabii ki bu da şiddetin yeni yüzü. Öte yandan 100’ün üzerinde polis memurunun yaralanmış olması, ayrıca göstericiler ve aşırı solcular tarafındaki yaralı sayısı, her iki tarafın da şiddete açık olduğunu gösteriyor. Ama bu şiddet eylemlerinin tırmanarak cinayetlere ve RAF benzeri bir yapılaşmaya dönüşmesi hiç beklenmiyor ve böyle bir şeyin öngörülmesi de mümkün görünmüyor” şeklinde konuşuyor.
Hamburg’daki istihbarat görevlisi Voss, solcu çevrelerde işlenen suçların kimi dönemlerde arttığına, kimi dönemlerde azaldığına dikkat çekiyor. Torsten Voss, örneğin geçmişte Almanya'da düzenlenen G-8 zirvesi sırasında ya da aralık ayında Hamburg’da yaşanan olayların ardından protesto eylemlerinin arttığını hatırlatıyor.
‘Düşünce yapılarında değişiklikler oldu’
İstihbaratçı Voss, Almanya’daki aşırı solcu grupların düşünce yapısında da geçen yıllar içinde değişiklikler olduğunu, eskiden bilinçli bir biçimde insanlara karşı şiddet uygulamada bir çekince görmezken, şimdilerde eylemlerine şiddet karışmamasına özen gösterdiklerini, bunun tek istisnasının ise Neo Nazilere karşı eylemler olduğunu belirtiyor.
Torsten Voss, Almanya’daki aşırı solcu gruplara dair bazı rakamlar da veriyor: “Genel anlamıyla radikal sol gruplarda belirli bir trend olduğu söylenemez. Almanya çapında yaklaşık 7 bin kadar şiddet eğilimli radikal solcu var. Bu sayı kimi yıllar azalıyor, kimi yıllar biraz çoğalıyor. Hamburg’da da saptadığımız bin 120 aşırı solcudan 620’si şiddet eğilimli. Ama buradan bir trend saptamasında bulunmak mümkün değil.”
Haftalardan beri tüm bu olan bitenler acaba Almanya’da aşırı sol grupların şiddet eylemleri yeniden hortluyor mu tartışmasını gündeme getirdi.
1970'lerin ‘Kızıl Ordu Fraksiyonu’ ile benzerlikler
Şu sıralarda Almanya’nın dört bir köşesinden Hamburg’daki otonom sol gruplarla dayanışma haberleri geliyor. Görünen o ki şiddete eğilimli solcu gruplar tüm Almanya çapında, Frankfurt’ta, Berlin’de, Baden-Württemberg eyaletinde insanları harekete geçirebiliyor.
Bu yüzden Hrıstiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinden Wolgang Bosbach, Frankfurter Rundschau gazetesine yaptığı açıklamada bu gelişmeleri 1970’li yıllarda Almanya’da terör estiren "Kızıl Ordu Fraksiyonu" (RAF) adlı aşırı solcu terör hücresi ile kıyaslamaktan bile çekinmiyor. Ancak Bosbach şunları da sözlerine ekliyor: “Sevindirici olan RAF benzeri terör eylemlerinden epeyce uzak olmamız. Ama böyle bir duruma yeniden düşmemek için uyanık olmalıyız. Onun için de daha başından bu tür gelişmelere karşı kendimizi savunmalıyız”.
Radikal solun yeniden boy göstermesi beklenmiyor
Berlinli siyasal bilimci Carsten Koschmieder ise DW’ye yaptığı açıklamada, Almanya’da radikal solun yeniden boy göstermesine ihtimal vermediğini “Bu hiçbir biçimde mümkün değil. Örneğin bundan iki yıl önce Berlin’deki trenlere saldırı düzenlenmişti. O dönemde de medyada ‘acaba bunlar RAF benzeri örgütler olabilir mi’ şeklinde tartışmalar yer almıştı. Böyle bir gelişmeye ilişkin hiçbir işaret bulunmuyor. Ayrıca sol çevrelerde de böyle bir şeyin varlığına dair hiçbir tartışma yaşanmıyor” ifadeleriyle dile getiriyor.
Peki, Almanya’daki radikal solcu gruplar neden polislere saldırıyor, bunun sebebi ne? Hamburg’da iç istihbarat kuruluşu Anayasayı Koruma Teşkilâtı’ndan Torsten Voss, otonom solcu grupların, zırhlı giysiler içindeki polis memurlarını canlı birer varlık gibi değil de, eşya ya da nesne gibi gördüklerini, onun için de onlara karşı son derece gayri insanî bir biçimde şiddete başvurduklarını söylüyor.
Ancak istihbaratçı Voss’a göre de otonom solcu grupların geçen aralık ayından bu yana devam ettirdiği şiddet eylemlerinin endişeye mahal verecek bir yanı yok. Voss “Bu eylemler geçmişteki eylemlerle kıyaslanamaz. Tabii ki bu da şiddetin yeni yüzü. Öte yandan 100’ün üzerinde polis memurunun yaralanmış olması, ayrıca göstericiler ve aşırı solcular tarafındaki yaralı sayısı, her iki tarafın da şiddete açık olduğunu gösteriyor. Ama bu şiddet eylemlerinin tırmanarak cinayetlere ve RAF benzeri bir yapılaşmaya dönüşmesi hiç beklenmiyor ve böyle bir şeyin öngörülmesi de mümkün görünmüyor” şeklinde konuşuyor.
Hamburg’daki istihbarat görevlisi Voss, solcu çevrelerde işlenen suçların kimi dönemlerde arttığına, kimi dönemlerde azaldığına dikkat çekiyor. Torsten Voss, örneğin geçmişte Almanya'da düzenlenen G-8 zirvesi sırasında ya da aralık ayında Hamburg’da yaşanan olayların ardından protesto eylemlerinin arttığını hatırlatıyor.
‘Düşünce yapılarında değişiklikler oldu’
İstihbaratçı Voss, Almanya’daki aşırı solcu grupların düşünce yapısında da geçen yıllar içinde değişiklikler olduğunu, eskiden bilinçli bir biçimde insanlara karşı şiddet uygulamada bir çekince görmezken, şimdilerde eylemlerine şiddet karışmamasına özen gösterdiklerini, bunun tek istisnasının ise Neo Nazilere karşı eylemler olduğunu belirtiyor.
Torsten Voss, Almanya’daki aşırı solcu gruplara dair bazı rakamlar da veriyor: “Genel anlamıyla radikal sol gruplarda belirli bir trend olduğu söylenemez. Almanya çapında yaklaşık 7 bin kadar şiddet eğilimli radikal solcu var. Bu sayı kimi yıllar azalıyor, kimi yıllar biraz çoğalıyor. Hamburg’da da saptadığımız bin 120 aşırı solcudan 620’si şiddet eğilimli. Ama buradan bir trend saptamasında bulunmak mümkün değil.”
En Çok Okunan Haberler
- Muazzez İlmiye Çığ’ın ardında bıraktığı ‘karanlık iddia’
- Uzmanlar 'evde kalın' çağrısı yaptı!
- 'Öcalan' çıkışı sonrası AKP-MHP oylarında büyük düşüş!
- Rize'de heyelan meydana geldi
- TFF 1. Lig ekibine transfer yasağı!
- Yasadışı bahis soruşturmasında 2. dalga!
- 'Ne üdüğü belirsiz' paylaşım
- Real Madrid Başkanı'ndan Arda Güler kararı!
- Enes ve Baran arasında 'halı' diyaloğu
- 'Görüş ayrılığı' iddialarına kürsüden yanıt