Günübirlik yaşayan müzisyen aç kaldı
Örgütlü ve sigortalı olmayan müzik sektörü çalışanları, pandemi dönemine en hazırlıksız yakalanan işçiler. Geçmişleri yanlıştı, gelecekleri ise belirsiz oldu. Çünkü müzik sustu. Ruhun iyileşmesi için müzik tekrar olacak, müzisyenler yine, hem de akıllanmış olarak çalacak!
Çok inandığım bir atasözüdür: Her şerde bir hayır vardır! Pandemi döneminin de bir şer olduğu kesin. Sadece bizim ülkemizde 5 bin yurttaşımız hayatını kaybetti. On binlercesi iyileşti ama işini kaybedenlere ne demeli? On binlerce kişi, yoksullaştı, geleceğini de göremiyor. Krize dayanmak için birikimi olmayan, ne zaman nasıl çalışacağını bilmeyen bir işkolu da eğlence sektörünün emekçileri, müzisyenler! Bir başka deyişle “Sahne emekçileri!” Nedenini, niçinini en iyi anlatabilecek bir sanatçı çifte sordum. Nazmi Sunal, baterist, müzisyen. Eşi, Zeliha Sunal şarkıcı, müzisyen. Biri önünde sahnenin, biri onun arkasında. Üstelik Zeliha Sunal, POPSAV’da yönetimde ve zor durumdaki emekçiler için de yardım çabası içinde. Niye böyle hazırlıksız yakalandılar, sorunun temelinde ne yatıyordu? Herkes şapkasını önüne koyup ben nerede hata yaptım diye düşündü mü, bu krizden nasıl çıkacak sektör?
“Müzik sektörü, dersine çalışmadığı yerden yakalandı, sınava” dedi. Zeliha Ama sonra anlattıkları belli ki zaten ders çalışmak gibi bir düşünceleri de hiç olmamıştı. Müzisyen parayı kazanır, eve gitmeden harcar! Kim bunlar? Düğünde, pavyonda, barda çalan müzisyenler. Sanatçının arkasındakiler. Bunlar zaten az para kazanır. Kazandığını da yer, kalanı eve bırakır. Günübirlik yaşar. Ekipteki diğerleri de böyledir, sesçi, ışıkçı, vokalist, rodi denilen müzik aleti taşıyıcılar, makyöz, kuaför, asistan. Ve şimdi hepsi bir anda, sıfır birikimle işsiz! İşlerin ne zaman açılacağı konusunda da hiçbir fikir yok. Düğünlerde dans yok madem, artık bir dj yeter. Otellerde canlı müzik olacak mı? Kongreler ne zaman yapılacak? Fuarlar, belediye konserleri başlayacak mı? Sosyal mesafe engeli var. Zamanı belli değil. Müzisyenler hiçbir zaman örgütlü çalışmayı, güvenceyi de ciddiye almadıkları için ne meslek örgütlerine girdiler, ne de sigortalı oldular, çok azı sigortalı. Kurumsallaşırlarsa işin içine vergi girecek, kayıt girecek, sosyal güvenceli olursak vergi veririz diye hep kaçtılar. Ama ilk kez pandemi yüzünden birlikte çalışmanın gerekliliğini gördüler, biraz olsun akıllandılar ve birleşerek bazı platformlar kurdular.
ÖRGÜTLÜ OLMANIN GÜCÜ
PopSav, MESAM, MSG, Müzisyenler Sendikası, MÜYOR 1 zaten vardı ama çok da etkin değildi. Hiçbir yere bağlı olmayan, müzik yapan ama esnaf olarak bile gözükmeyenler bir anda birkaç platform oluşturdu. Her birinde 3-5 bin kişi var. Türkiye Müzik ve Sahne Emekçileri Platformu’nun Başkanı Turhan Yükseler, on bin kişiye yakın sahne emekçisini örgütledi. Türkiye Etkinlik ve Gösteri Sanatları Platformu, örgütleyen Serkan Hakkı Ertunç, “Rodi” müzik enstrümanlarını taşıyan çocuklar, vokalistler, dansçılar burada da yaklaşık 2 bin kişi görünüyor. Sanatçı Destek Platformu’nu Hüseyin Aygün yürütüyor. Düğün müzisyenleri daha çok burada örgütlenmiş. 2 bin 500 kişi kadar da burada.
Kendi de müzisyen olan Nazmi Sunal, meslektaşlarını açık sözlülükle eleştiriyor. Her şey yanlıştı diyor. Bu insanlar çalıştığı sürece var, çalışmadıkları zaman yoklar. Müzisyenin kendisinin de sanatçısının da sistemin içinde olmayı kabul etmesi ve ona göre disipline olması lazım. Bundan sonra artık müzisyen de sigortasız, kayıtsız çalışmaz. Örgütlü olmanın gücünü anladılar. Bu yıllardır yapılan yanlışlığı düzeltmemizin zamanıdır, fırsattır, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Sosyal güvencenin, birbiriyle dayanışmanın, birinin işini almak için fiyat indirmemenin ne kadar önemli olduğunun anlaşıldığı bir sınav oldu. Müzik her koşulda çalardı, ramazanda da çalardık, savaşta da. İlk kez sustuk. Ne zaman tekrar çalarız bilmiyoruz. Devlet de bizi hiçbir zaman sektör olarak görmedi. Ama bu, devletin müzik aletlerine, üstelik de pandemi döneminde yüzde on ek gümrük vergisi getirmesini engellememiş!
POPSav, müzisyenlere yardım eli uzattı
Özal tarafından 89’da kurulmuş bir vakıf olarak yönetim değişikliği yapıp Metin Özülkü’nün başkanlığında müzik akademisi kurmak gibi projeler hazırlarken kriz başlayınca zor durumda kalan müzik emekçilerine yardım etmek ilk icraatları oldu. Davetlerini kabul eden 72 sanatçı, evlerinde hazırladıkları bantlarla konsere katıldı. Sezen Aksu, şarkılarının çalınmasına onay verdi, Ajda Pekkan ise katılmadı. Herhalde Cumhurbaşkanlığı konserinde daha çok ilgi göreceğini düşünüyordu! 15 sinema sanatçısı söyleşileriyle destek verdi. P and G ana sponsor, DenizBank sponsor, Migros küçük sponsor oldu. YouTube’dan milyonlarca kişi izledi. PopSav, şu anda ihtiyaç sahibi müzik emekçilerine doldurttuğu formlarla yardım taleplerini topluyor. Başvuranların içinde gerçekten ihtiyacı olanlara destek olacaklar. Bu desteğin ne kadar olacağı sayı ortaya çıkınca belli olacak. PopSav şu ara İBB’nin Yenikapı Etkinlik alanında yapmayı düşündüğü konserlerde mentorluk yapmak, katkıda bulunmak için umutlanıyor. “Projelerimiz çok, ama önümüzü göremiyoruz, müzik dünyası olarak çalışmaya başlamadık. Ne zaman başlayacağımızı da bilemiyoruz, ama ruhun da iyileşmesi için müzik gerekir. Herkesin müziğe ihtiyacı var. Müzik üretimi de durdu. Kendi stüdyosu olanlar yola devam edecek, güçlü olan ayakta kalacak. Hep beraber ayıklanacağız.” Diyorlar. Müzik ve eğlence hayatımıza geri dönecek ve belki eskisinden daha çılgın ve akıllı olacak!
En Çok Okunan Haberler
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- 2 kişiyi öldüren Servet Bozkurt yakalandı!