Gücümüz güçlüye yetiyor

Türk milli takımının Hollanda ve Norveç karşısında aldığı galibiyetlerin ardından Letonya engeline takılması ilginç bir istatistiği de gözler önüne serdi.

Gücümüz güçlüye yetiyor
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 31.03.2021 - 12:19

Milli takım Hollanda, Almanya, Hırvatistan, Norveç, Fransa ve Sırbistan gibi üst düzey takımlarla oynadığı maçlarda istediği performansı göstererek istediği sonuçları alırken Letonya, Macaristan, Rusya ve İzlanda gibi nispeten daha güçsüz ekiplere karşı hayal kırıklığı yarattı.

Dünya Kupası Eleme Gruplarına fırtına gibi giren A milliler 3 maçta 7 puan topladı. Grubun favorisi Hollanda ve Haaland’lı Norveç’i art arda mağlup eden ay yıldızlıların Letonya karşısında teptiği fırsat herkesi üzdü. Millilerin kendisinden güçlü takımlara karşı gösterdiği performansı, neden kendisinden daha düşük profilli takımlara karşı gösteremediği ise merak konusu. 

NEDEN GÜCÜMÜZ GÜÇLÜYE YETİYOR?

Milli takımda Şenol Güneş’in kurguladığı top rakipteyken dar alanda iyice sıkışan kompakt oyun büyük takımları oldukça zorluyor. Orta saha ve defans hattının arasını iyice daraltan Güneş’in öğrencileri kanat/bek savunmasını ise sahanın gizli kahramanı Kenan Karaman ile kusursuza yakın şekilde yapıyor. Hollanda Teknik Direktörü Frank De Boer’un maç sonu açıklamaları ise buna ışık tutuyor “Savunmada çok kompakt ve agresif oynadı Türkiye. Aralara giremedik fazla. Çok pozisyon ürettik diyemem” 

Takımın bu savunma düzeninde kazandığı topları Burak/Hakan/Yusuf gibi yaratıcı ve kaleye yakın topla buluştuğu zaman asist/gol yetenekleri yüksek olan oyuncularla buluşması ise sonuç yüzdesini oldukça arttırıyor. Öyle ki Dünya Kupası elemelerinde rakip kaleye 16 şut atan milliler 11 kere gol sevinci yaşadı. 

Rakibi karşılama; topu rakibe verip, oyundan istediğini alma planlarını başarıyla kurgulayan Şenol Güneş; aynı başarıyı, düşük profilli takımlara karşı topun hızını arttırma, rakip savunmayı çalkalama, bekleri de hücum planına dahil ederek atak yapan oyuncu sayısını arttırma planlarında gösteremedi. Bunun ana nedeninin eldeki malzeme olduğunu düşünüyorum. Güneş’in elinde belki de rakip savunmayı topla geçecek tek bir oyuncu bile yok. Cengiz Ünder’in ve Abdülkadir Ömür’ün sakatlığı tecrübeli teknik direktörün elini iyice sıkıştırıyor. 

Bütün bu soru işaretlerine ve Letonya maçında yaşanan sıkıntıya rağmen oynadığı 3 maçın 2’sinde gruptaki ana rakiplerini yenerek 7 puan toplayan milli takım olabildiğince başarılı bir dönem geçirdi. Bu başarı eldeki malzemeye göre en uygun planı kurgulayan, kadro tercihlerini planlı ve doğru yapan, milli takımı adeta bir kulüp takımı gibi işleten Şenol Güneş’e ait, söylemekten çekinmeyelim.