Geleneksel “faili meçhul yangınlar" mevsimimiz başladı!

Ege Bölgesi’nde özellikle Mayıs – Eylül döneminde yaşanan orman yangınları neredeyse gelenek haline geldi.

 “Ormanları kim, neden yakıyor” sorusunun cevabı ise bir türlü bulunamıyor.

Orman Genel Müdürlüğü’nün 2014 yılı sonrası istatistiklerini incelediğimizde Ege Bölgesi’nde binlerce orman yangınının gerçekleştiğini görmekteyiz.

Yüzlerce yangının kundaklama, binlerce yangının da “faili meçhul” olarak kayıtlara geçtiğine şahit olduk.

Bir vatandaş, bir insan olarak şahsımı en çok yaralayan da her yangın sonrası devlet görevlilerinin ağız birliğine varmışçasına yaptıkları açıklamalar oluyor.

En meşhuru ise, “Yangında can ve mal kaybımız yok” açıklaması.

Sanki yangından bir tek insan etkileniyor.

Hiç vicdanınızda şu sorunun yanıtını aradınız mı peki?

Yangınlar içinde yok olan hayvanların ve küle dönen yüzlerce ağacın feryadı ne olacak?

Elbette sormadınız.

Ormanlar neden bu kadar sık yanıyor? sorusuna yanıt ararken Cumhuriyet Gazetesinden Tuncay Mollaveisoğlu’nun daha önce bu konuda yaptığı bir haber aklıma geldi.

Haberi özetlersek; 

AKP yangın söndürme faaliyetleri ile ilgili ihaleyi özel bir şirkete veriyor. Tıpkı köprü geçiş ücretlerinde yaptığı gibi yangına müdahale sırasında, uçuş başına saatlik ücret yazıyor, yıllık olarak şirkete yangın çıksa da çıkmasa da bir garanti ödeme vaat ediyor.

Yangınla mücadele devletin görevi olmasına rağmen neden ve nasıl bir gerekçe ile özelleştirilir inanılır gibi değil…

Böyle olunca da Orman Genel Müdürlüğü’nün verilerinde yer alan “kundaklama” ve “faali meçhul” yangınlar insanın aklında türlü türlü soru işaretleri bırakıyor.

Nasıl bir mantık anlaşılır gibi değil!

Bu sırada ülkemizde her yıl 3 bine yakın orman yangını oluyor. 

Birçok yerden başlayan orman yangınlarını kaza ve dikkatsizlik olarak karşılamamızı lütfen kimse bizlerden beklemesin!

Tasarlanarak, planlı bir şekilde cinayete kurban gidiyor ormanlarımız…

Üstüne üstlük her yangın sonrası “ağaçlandırılacak” denen ormanlarımızın bir çoğunun ağaçlandırılmadığını da biliyoruz.

Orman yangınlarıyla mücadele konusunda devletin ilgili unsurları gerçekten samimiyse sözde değil özde atımlar atmalıdır.

Gerekirse “Orman Kanunu” gözden geçirilmeli ve güncellenmelidir.

Yoksa her Mayıs – Eylül dönemi yaşanan orman yangınları sonrası duyduğumuz “ Yangında can ve mal kaybımız yok. Şu kadar hektar alan yandı” sözleri vatandaş olarak bizleri ilgilendirmemektedir. 

İlgililerin dikkatine sunarız…