'Gazetecileri öldürebilirsiniz ama haberi engelleyemezsiniz'

Yolsuzlukla mücadele eden gazeteci Daphne Caruana Galizia’nın, geçen yıl Malta’da düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybetmişti. Galizia’nın sesi 45 gazetecide yankılanıyor.

'Gazetecileri öldürebilirsiniz ama haberi engelleyemezsiniz'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 23.04.2018 - 21:55

Uğur Mumcu, Hrant Dink, Ahmet Taner Kışlalı, Daphne Caruana Galizia... İsimler değişse de senaryo değişmedi, pek çok değerli gazeteci, gazetecilik faaliyetlerinden dolayı faili meçhul suikasta kurban gitti. Ancak karanlık odakların gücü gerçeklerin üzerini örtmeye yetmedi. Yolsuzlukla mücadele eden gazeteci Daphne Caruana Galizia’nın, geçen yıl Malta’da düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybetmesinin ardından, üzerinde çalıştığı soruşturmalar durma noktasına gelmişti. Hafta başında 15 ülkeden 45 gazeteci, “Daphne’nin sesini kısamazsınız” vurgusuyla başlattıkları “Daphne Projesi”ni duyurdu.

Malta’nın en tanınmış araştırmacı gazetecisi olan Caruana Galizia, 16 Ekim 2017’de otomobiline yerleştirilen bombayla öldürülmüştü.

Caruana Galizia’nın mirasını inşa etme projesi, tutuklanan ve katledilen gazetecilerin çalışmalarını tamamlayan bir kâr amacı gütmeyen kuruluş olan Forbidden Stories (Yasak Haberler) tarafından koordine edildi.

Aralarında The Guardian, Le Monde, Süddeutsche Zeitung, New York Times, OCCRP, IRPI, The Times of Malta’nın da olduğu Avrupa ve ABD’den 18 medya kuruluşunun ortaklaşa hazırladığı proje için gazeteciler, beş ay boyunca, Caruana Galizia’nın yolsuzluk ve kara para aklama konusunda derinleştirdiği soruşturmayla ilgili belgeleri incelediler.

‘Mafya devleti’

Maltalı yetkililer, cinayet şüphesiyle üç kişiyi tutuklarken, söz konusu suikast ile ilgili pek çok soru işareti varlığını koruyor. Malta Başbakanı Joseph Muscat ve partisi, yolsuzluğun gelişmesine izin vermek ve yargıyı zayıflatmakla suçlanmaya devam ediyor.

Ünlü gazetecinin oğlu Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ) veri geliştiricisi, gazeteci Matthew Caruana Galizia, Malta’daki ‘cezasızlığa’ dikkat çekerek, suikasttan devleti sorumlu tutuyor. Malta’yı “mafya devleti” olarak nitelendiren Matthew Caruana Galizia, “Annem suikasta uğradı çünkü hukukun üstünlüğünü savunuyor, bunu ihlal etmeye çalışanları deşifre ediyordu. Devlet kurumları iş yapamaz duruma getirildiğinde, ayakta kalan son insan genelde bir gazeteci oluyor” diyor.

Daphne Projesi’nin ana amaçlarından biri de cinayetle ilgili soru işaretlerinin ortadan kalkması için Avrupa Birliği kurumlarının hareket geçmesini sağlamak.

Daphne Caruana Galizia, 2016’da Panama Papers araştırma haberlerini yapmış ve sızıntıya karışan Maltalı politikacıların kirli çamaşırlarını ortaya dökmüştü. Siyaset, iş dünyası ve mafyayı rahatsız eden haberlere imza atan gazetecinin çok sayıda düşmanı olduğu söyleniyordu.

Medya ortakları suikastı araştırıyor

Caruana Galizia’nın çalışmalarını, ölümünden altı ay sonra devralan gazeteciler, Daphne’nin araştırmalarının bitmeyeceğini, önemli haberlerinin devam edeceğini söylüyor. Proje kapsamında yayımlanan haberlerin ilki, Maltalı gazetecinin ölümüne dair şüphelere odaklandı. Medya ortakları suikastla ilgili ayrıntılara dikkat çeken haberlerinde cinayet soruşturmasının detaylarını, Caruana Galizia’ya açılan davaları, gazetecinin banka hesaplarının dondurulması ve evine yapılan kundaklamalarının ardından cinayete giden süreci yazdı.

Altın Vize’de rüşvet

Gazeteciler ikinci olarak ise Caruana Galizia’nın “Malta’nın satılık pasaport programı” araştırmasını haberleştirdiler. Habere göre, adanın inanılmaz derecede kârlı pasaport satışı, Malta ekonomisine Ocak 2014’ten beri 850 milyon Avro kazandırdı. Ancak Caruana Galizia ‘Altın Vize’ olarak da bilinen Bireysel Yatırım Programı’nın (Individual Investment Program-IIP) rüşvet skandallarıyla dolu olduğuna inanıyordu. Zenginlerin yatırım yaparak sadece Malta’ya ya da Avrupa’ya değil 157 ülkeye vizesiz girişine imkân sağlayan programı tasarlayan Henley & Partners, Caruana Galizia’nın haberlerini yalanlamıştı. Devam eden araştırmalarla gazeteciler Malta’nın Finansal İstihbarat Analiz Birimi’nin (FIAU) rüşvetle ilgili gizli bir raporunu ele aldı. Bu, 45 gazetecinin son beş aydır üzerinde çalıştığı raporlardan sadece biri. Raporun odak noktası olan bir isim, rüşvet skandalını Başbakan Muscat’a rahatsız edici bir biçimde yaklaştırdı. Bu isimlerden biri Genelkurmay Başkanı Keith Schembri, diğeri ise Muscat’ın ortağı, işadamı Brian Tona oldu.

FIAU raporu, 2016 yılında Malta vatandaşlığı elde eden üç Rus zenginin adının geçtiği bir dizi işlemden bahsediyor. Bu isimler Irina Orlova, Evgeny Filobokov ve Viktor Vashkevich.

Müfettişler, bu üç ismin Muscat’ın iş ortağı Brian Tonna tarafından yönetilen bir off-shore şirket olan Willerby Trade’ye toplam 166 bin 832 Avro rüşvet ödediğine inanıyor. Konuyla ilgili soruşturma devam ediyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler