Galatasaray'da kazan kaynıyor (20.03.2014)

Şampiyonlar Ligi'ne veda Galatasaray'da tartışmaları beraberinde getirdi. Sarı Kırmızılı taraftar, elenişi 'normal', futbolu ise 'kabul edilemez' diye niteliyor. Yönetim, transfer politikası ve takımla arasındaki iletişimsizlik, Mancini ise tercihleri ve birtürlü oturtamadığı sistem sebebiyle eleştiriliyor, kazan kaynıyor.

Galatasaray'da kazan kaynıyor (20.03.2014)
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 20.03.2014 - 11:13

Mancini geldiği ilk günden itibaren hep ‘takım savunması’ üzerine mesajlar verdi, ancak halen bu konuda netleşmiş bir kurgusu yok. İstikrardan uzak savunma anlayışı, özellikle dirençli ekiplere karşı sorunun temelini oluşturuyor. Arena’da takım başka bir kimliğe bürünüyor, 50 bin taraftarıyla farklı oynayıp istediğini alıyor. Ancak her deplasman Cim Bom için bir kâbus. Ligde son 4 dış saha sınavı berabere bitti, zirve ile kapanması beklenen fark tekrar eski haline döndü... Takım 2. olsa bile Şampiyonlar Ligi’ne gidecek ama camianın bu dereceyi başarı kabul etmeyeceği kesin. Mancini’nin hamleleri de tartışma konusu. İtalyan hocanın, kariyerinde bu işi yapmamış Ceyhun ve Salih’i forvete kurtarıcı diye sürmesi, sürekli kötüye gitmelerine rağmen Burak ve Sneijder’i kanatlara hapsetmesi, oyun içinde 3-4 kez sistem değiştirmesi, Sarı-Kırmızılılar’ı çileden çıkardı. Hatta Mourinho bile bu tespiti yaptı ve “Mancini’nin takımlarını anlamak mümkün değil. Bir bakıyorsunuz 3’lü, sonra 4’lü savunmayla oynuyor” diyerek taraftarın duygularına tercüman oldu.

Gruplaşma sürüyor

Yeni oluşmuş bir durum değil ama Galatasaray’daki yerli-yabancı sorunu hâlâ çözülemedi. Yabancıların idmanlarda bile ayrı durma hali, Sneijder ve Drogba’nın hem hocalar hem de yönetim tarafından farklı konumlandırılması gibi etkenler, yerli yıldızlar arasında rahatsızlık yaratıyor. Takım içindeki negatif hava kötü sonuçlarla birleşince daha da çözümü zor bir hâl alıyor.

Yönetim-Takım hattı kesik

Gruplaşmanın önüne geçmek için her ne kadar Başkan Ünal Aysal çok çaba harcasa da başaramıyor. Bunda, ‘profesyonelleşirken’ takım ile yönetim arasındaki bağların zedelenmesi ciddi rol oynuyor. Ali Dürüst, Adnan Öztürk, Abdurrahim Albayrak gibi Florya’da havası olan yöneticilerle yolların ayrılması ve yerlerinin dolmaması Aysal’ı sıkıntıya sokuyor. Yeri dolmayan bir başka kimlik de hiç şüphesiz Fatih Terim. Özellikle Florya’da İmparator’un yokluğu çok hissediliyor. Taraftarların Florya’yı basmasını futbolcular bir türlü unutamıyor ve yerliler, “Terim olsa böyle olmazdı” diyor.

Transfer çok ama

Ocak’ta hem alternatif kadroya hem de ilk 11’e yapılan transferlerin montesi gerçekleşmedi. Sadece Telles’in forması garanti gibi görünüyor, diğerleri ise bazen kulübede, genellikle tribünde! Yönetim, “Geleceğin kadrosunu kuruyoruz” diyor ama taraftarlar pek umutlu değil. Savunmanın ilacı Burdisso kayıplarda, Salih, Hajroviç ve Koray bir var bir yok. Ve taraftar yine soruyor: Hâlâ Sabri, Ceyhun ve Umut ise kurtarıcı, bu kadar transfer niye yapıldı! (Fanatik)