Ezeli rekabetin arasına Gezi de girdi

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin körfezdeki deniz ulaşımını daha konforlu, hızlı ve güvenli olması için, dünyada bir ilki gerçekleştirerek yeni teknoloji karbon kompozit gövdeli katamaran 15 yeni yolcu gemisi alması yankılar yaratmıştı.

Ezeli rekabetin arasına Gezi de girdi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 12.06.2014 - 16:35

Yeni hizmete giren iki geminin Çakabey ve Dokuz Eylül adı verilmesinden sonra  diğer isimlerin de halk tarafından seçilmesi amacıyla http://www.izmir.bel.tr/Sayfalar/VapurAnket.aspx sayfasında  geçen ay başlayan anket, 21 Haziran'a kadar devam ediyor.

Katılımcıların isim önerebildiği gibi, listedekilere de oy verebildiği ankette katılım 300 bini geçerken, en çok oy alan ilk 50 isim belli oldu.

Yeşil sahalardaki ezeli rekabetin ankete de sıçramasıyla taraftar gurubların da devreye girdiği ankette İzmirin unutulmaz futbolcularından  Gode Cengiz, Vahap Özaltay, Gürsel Aksel,sıralamanın ilk üçünü paylaşırken,  “Gezi” de ilk beşte yerini alarak zirveyi zorlamaya devam ediyor. Ezeli rekabet nedeniyle her gün değişen sıralamada  “Gezi”, ilk beş arasına girdi.

Cengiz Kocatoros (Gode Cengiz) :

1943 yılında dünyaya gelen Cengiz Kocatoros ya da diğer adıyla Gode Cengiz, Karşıyaka Lisesi’nden mezun oldu. Karşıyaka'da beyefendiliği, efendiliği ile dikkat çekti. Bu nedenle İzmir dilinde mahallenin tatlı delisi anlamında kullanılan Gode lakabı takıldı.

Karşıyaka ve Altınordu formasını giydiği zaman tribünleri coşturan, o dönemde güçlü yapısı ve kafa golleriyle sivrildi,  milli formayı da taşıdı. 27 yıl futbol oynadığı Karşıyaka'ya menajer olarak da hizmet verdi. 23 haziran 1985 günü Çeşme'deki yazlığında geçirdiği beyin kanaması sonucu yaşamını yitirdi.

Adına Bostanlı’da bir park açılan Gode Cengiz'in Karşıyaka stadında da bir büstü bulunmaktadır.

Vahap Özaltay:

1907'de Beyrut'ta doğdu. Spora atlet, futbolcu ve teknik direktör olarak yıllarca emek verdi.  Spora   atletizimle başladı. Kısa mesafe koşularında İzmir dereceleri elde etti. 1931 Balkan Oyunları'nda  Türkiye rekoru kıran 4x400 bayrak takımında koştu İzmir Sultanisi ve Altay'da oynadı Üstün fiziği ve süratiyle İzmir futbolunun en önemli isimlerinden birisi, Altay'ın sembolü oldu

1930'da, Milli Takıma İzmir'den seçilen ilk futbolcu oldu. Fransa'nın Racing Kulübü'nde oynadı.  Fransa’da futbol oynadığı dönemde kendisine attığı şık kafa gollerinden ötürü “Le Tete de Turc”(Türk Kafası) lakabı takıldı.Türkiyenin ilk profesyonel futbolcusudur. Türkiye’ye döndükten sonra Beşiktaş, Fenerbahçe, Şişli ve Ankaragücü takımlarında da forma giydi. Altay'a olan sevgisi nedeniyle 1934'te çıkan Soyadı Kanunu sonrası Altay'a olan sevgisinden dolayı, Özaltay soyadını aldı. Döndüğünde giydiği Altay formasını uzun süre taşıdı.Antrenörlük yaptı. 1954’te teknik direktörlüğünü yaptığı Ordu Milli Takımı’nı 'Ordulararası Dünya Şampiyonu' yaptı 10 Haziran 1965'de Altay kongresi sırasında kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi.

Gürsel Aksel:

1937'de Uzunköprü'de  doğan Gürsel Aksel, babasının memuriyeti nedeniyle geldikleri Manisa'da futbola başladı. 1955 yılında ağabeyi Güler Aksel ile birlikte Manisa Gençlik'ten Göztepe'ye  transfer edildi. 10 yılı takım kaptanlığı olmak üzere 17 sene aralıksız sarı-kırmızılı takımın tarihi başarılarında başrol oynadı. İki Türkiye Kupası, bir  Cumhurbaşkanlığı Kupası kazanan kadronun kaptanıydı. Aynı şekilde Avrupa Kupa Galipleri Kupası, Fuar Şehirleri (UEFA) Kupası'ndaki tüm maçlarda görev aldı.3  A Milli, 2 Ümit Milli, 12 defa da Ordu Milli Takım'da oynayan Aksel, 1966 yılında Kazablanka'da Dünya Şampiyonu olan Ordu Milli Takımı'nda görev yaptı. Kimileri ona maç sırasında çok konuştuğu için "kaynana", kimileri vücut yapısı nedeniyle "kestane" kimileri ise liderlik vasfı nedeniyle "baba" diyordu ama o günümüze "Koca Kaptan" lakabıyla geldi ve bu lakap onunla özdeşleşti. Öyle bir liderdi ki, onun Göztepe'de görev yaptığı dönemde futbolcular hiç bir zaman doğru düzgün transfer görüşmelerine dahi girmedi. Gürsel Aksel, sezon sonunda yönetim toplantısına giriyor tüm takım arkadaşları için pazarlığa oturuyordu. Arkadaşları ise kapıda onu bekliyordu. O yöneticilerle yaptığı çetin mücadele sonunda anlaşmaya varıyor, kapıdan çıkıp arkadaşlarına "Arkadaşlar artık içeri girip imza atabilirsiniz" diyordu. Futbolcular imza attıkları kağıda baktıklarında Koca Kaptan'ın en düşük fiyata imza attığını, kendilerine daha fazla para yazıldığını görüyorlardı Futbolu bıraktıktan sonra, Göztepe, Ordu, Rize takımlarında teknik adam olarak görev yaptı. Rizespor'u çalıştırırken 13 Ekim 1978'de bir benzin istasyonundaki patlama sonucunda hayata gözlerini yumdu.