Eski TCMB Başkanı Yılmaz değerlendirdi: 128 milyar doları eriten protokol kesinlikle suç!
Gazetemize konuşan Yılmaz, “Kur zararını baştan görmüşler ki protokole eklemişler. Ortada zarar var, kamuoyuna açıklanmalı. Bu kesinlikle suçtur. Bir iş yapmışlar, yasal olmadığının farkına varınca kılıfına uydurmak için düzenlemeyi geriye yürütmüşler” dedi.
Merkez Bankası’nın (TCMB) başkanlığını 2006-2011 döneminde yapan İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz, Cumhuriyet’in ortaya çıkardığı 21 Şubat 2017 tarihli Hazine ve TCTCMB arasında imzalanan protokolü değerlendirdi.
Yılmaz, TCMB’nin yıllar içinde döviz ve döviz rezervlerinin nasıl yönetileceği konusunda bir teknik altyapı oluşturduğunu kaydederek şunları söyledi:
“Bu altyapıya paralel olarak bir üstyapı kuruldu. Ortada bir TCMB Kanunu var, o kanundan hareketle banka yönetiminin aldığı kararlar var. Yani bunların tümü bir birikim. Bu birikim kenara itilerek hangi akılla, hangi saikle, neyi yapmak için böyle bir protokol yapıldı? 1997 yılında da TCMB ile Hazine bir protokol yaptı. Hem protokolü hem de amacını kamuoyu ile açık ve net şekilde paylaştı. Dedi ki ‘İki yakası bir araya gelmeyen kamu maliyesini düzene sokmamız gerekiyor. Mali disiplini sağlamak için Hazine’nin 1998’den itibaren TCMB’den kısa vadeli avans kullanmasına sınır getiriyoruz.’ Bugün gördüğümüz protokolün amacı yok ortada. Ne yapmaya çalışıyor? TCMB neyi yapamadı da Hazine bu işin içerisine giriyor, onun yapamadığını yapmaya çalışıyor?”
‘ZARARI BAŞTA GÖRMÜŞLER’
Protokolde dikkat çeken, “Hazine’nin kur zararının TCMB tarafından karşılanması” ve “22 gün geriye yürütülmesi” maddelerini de değerlendiren Yılmaz, “Demek ki kanunların, düzenlemelerin etrafını dolanarak birtakım işler yapmaya karar verdiler. Ve bu yaptıkları işin de kılıfını hazırlamak istediler. Bunu da nereden çıkarıyoruz? Protokolün imza tarihinden geriye yürütülmesi... Demek ki bir iş yaptılar, yaptıkları işin yasal olmadığının farkına vardılar. Kılıfına uydurmak için düzenlemeyi geriye yürütme gibi hukukun temel mantığına ters bir iş yapmışlar. TCMB Kanunu yürürlükteyken, TCMB bunu yapabilirken, protokol kapsamında Hazine’nin yapacağı döviz satış işlemlerinden ortaya çıkacak kur zararlarını baştan görmüşler ki protokole böyle bir madde eklemişler” dedi. “Ortada bir zararın bulunduğunu ve bu zararın ne olduğunun kamuoyuna açıkça söylenmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Bu kesinlikle suçtur. Kur zararı nereden çıkıyor? Daha yüksek fiyattan aldığın bir şeyi daha düşük fiyata satacaksın ki kur farkı çıkacak. Hangi ekonomik mantıkla pahalıya aldığın bir şeyi ucuza satıyorsun? Hangi gerekçeyle ekonominin toplamında ortaya çıkacak katma değeri artırmak için böyle bir zararın altına giriliyor” diye sordu.
‘KAYITLARI GÖREMİYORUZ’
Yapılan işlemlerin kayıtlarının görünmediğine dikkat çeken Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “TCMB, dövizi Hazine’ye satıyorsa bu durumda Hazine’nin TCMB nezdindeki hesabına buna karşılık bir TL bakiye olması lazım. Bu bakiyeyi TCMB’ye verecek ve TCMB’den döviz alacak. Şimdi 128 milyar dolar peyderpey satıldı. Geçmişe baktığımızda günlük ortalaması aşağı yukarı 5-6 milyar dolara denk geliyor, bazı günler 12-13 milyar dolara çıktı. Bu işlemin yapıldığı günde onun karşılığı olan TL’nin Hazine’nin hesabından çıkıp TCMB’ye geçmesi lazım. Olması gereken bu. Fakat TCMB, Hazine’ye verdiği dövizi satış yapmamış, doğrudan doğruya vermiş. Bu işlemleri biz Hazine’nin TCMB nezdindeki TL ve döviz hesaplarında göremiyoruz. Anladığımız kadarıyla Hazine aldığı dövizleri, Ziraat, Halk, Vakıflar bankalarının yurtdışındaki muhabir hesaplarına aktarmış. Bu bankalar, ellerindeki dövizi piyasaya TL karşılığında sattıkça TL’yi tahsil etmişler. Fakat tahsil ettikleri TL sonuçta TCMB’nin parası, TCMB’ye nasıl devrettiler? Bunlar nerede görünüyor? Bunların hiçbirisi ile ilgili ortada bir bilgi yok.”
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin en ünlü tekstil devi kapandı
- SMA'lı bebeğin babası intihar etti!
- Soğuk havada TIR kuyruğu 30 kilometreyi geçti
- Muğla'da helikopter kazası: 4 kişi öldü!
- CHP'den Erdoğan'a sert yanıt!
- Öğrencisinin Suriye'de Bakan olduğunu öğrendi
- Evini kiraya verecekler için geri sayım
- ‘Binadan çıkamıyorum, bu çaresizliğe...'
- 'Su sorununu çözmek, DSİ'nin görevi değil'
- Fidan ve Colani yeni dönemi açıkladı