Esad: Suriye'de olanlardan bizzat Erdoğan sorumlu

Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı IŞİD'i desteklemekle suçladı, "Olanlardan bizzat o sorumludur" dedi. Amerikan dış politika dergisi Foreign Affairs’in editörü Jonathan Tepperman’a özel söyleşi veren Esad, Erdoğan’ın El Kaide'nin tabanını oluşturan Müslüman Kardeşler ideolojisine bağlı olduğunu söylerken, Türkiye’ye baskı yapmasını istediği ABD’ye, “Müslüman Kardeşlere birkaç yıl önce destek verdiniz de ne elde ettiniz? Erdoğan’a destek verdiniz de ne elde ettiniz” diye seslendi.

Suriye’de 4 yıldır süren savaşa rağmen halkın hükümetin ve ordunun yanında olduğunu, Suriye ordusunun halkın her kesiminden insanı barındırdığını anlatan Esad, “Her savaş kötüdür çünkü her zaman kaybedersiniz, yıkım vardır. Temel soru, bu savaşta ne kazandık? Bu savaşta kazandığımız Suriye insanının teröristleri reddetmesi, hükümetlerini ve ordularını daha fazla desteklemesi. Kalpleri ve kafaları kazanmak. Kazandığımız budur. Geri kalan lojistiktir, tekniktir. Zamana bağlıdır” dedi.

Esad, muhaliflerle Moskova’da başlayan barış diyaloğuna kapı aralasa da dış muhalefeti “kukla” diye niteledi. “Bunlar kimi temsil ediyorlar” diye soran Suriye lideri, “ABD dahil bir Batılı ülkenin dışarıdan ödeme yaptığından muhalefet olamaz. Suriyeli olmalı. Bizim ulusal muhalefetimiz var” ifadelerini kullandı. BM özel temsilcisi Staffan de Mistura’nın Halep’ten başlayan yerel ateşkes planına onay verdiklerini anlatan Esad, “Ondan çok önce biz bunu Hums’ta uyguladık. Daha küçük yerlerde uyguladık ve başarılı olduk. Yani fikir iyi ama detaylarına bağlı” dedi.

Suriye krizinde baskın gelenin El Kaideci gruplarla IŞİD olduğunu belirten Esad, ABD’nin 5 bin ılımlı muhalife eğit-donat programı için ise “Suriye ordusuyla işbirliği içinde çalışmayan her güc yasadışıdır ve onlarla savaşılacaktır. Bu çok açık” tepkisi koydu. Esad ılımlı muhalefet için, “Obama onların fantazi olduğunu söyledi. Bu fantazi nasıl oldu da gerçeğe dönüştü? 5 bin kişiyi dışarıdan getirmek çoğunun kaçıp IŞİD ve diğer gruplara katılması demek. Geçen yılki gibi. Bu fikrin kendisi hayal ürünü” dedi.

BM’nin 2170 sayılı kararının El Kaide ve IŞİD’a desteği men ettiğini anımsatırken, “Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın hala yaptıkları bu. Onlar para harcamaya devam ettikçe engeller olacak” diyen Esad, ABD’nin savaşa daha fazla müdahil olmasını isteyip istemediği sorulunca, şöyle dedi: “Askeri olarak müdahil olmakla ilgli değil, bu salt askeri değil siyasi bir şey. Bu ABD’nin Türkleri ne kadar etkilemek istediğiyle ilgili. Aksi halde teröristler ayakta kalamazdı. Bu da Türklerin onlara silah ve para göndermeye devam ettiği anlamına gelir. ABD Türkiye’ye El Kaide’yi desteklemeyi durdurması için baskı yaptı mı? Yapmadılar. Amerikalı yetkililer açıkça karada askerler olmadan kesin başarı elde edemeyceklerini söyledi. O zaman sahada hangi birliklere dayanıyorsunuz?”

Dış destekleri olmasa muhalifleri rahatça yeneceklerini söyleyen Esad, Türkiye en kaygı verici komşu olarak mı gördükleri sorusuna, “Kesinlikle. Lojistik olarak ve teröristlerin finansmanı da Suudi Arabistan ve Katar’dan, fakat Türkiye yoluyla” yanıtını verdi. Esad, eskiden dostça ilişkileri olan Erdoğan’ı kişisel olarak suçlayıp suçlamadığı sorulunca şu ifadeleri kullandı: “Evet. Çünkü kendisi El Kaide’nin tabanını oluşturan Müslüman Kardeşler ideolojisine bağlıdır. Müslüman Kardeşler, 20. yüzyılın başlarında şiddet içeren siyasal İslamı özendiren ilk siyasal İslamcı örgüttür. O (Erdoğan) da bu değerlere sıkı sıkıya bağlıdır ve bu değerlere inanmaktadır. Fanatiktir ve bu yüzden hala IŞİD’i desteklemektedir. Kendisi olanlardan bizzat sorumludur.”

Suriye lideri Obama’ya mesajı sorulunca “Mısır ve diğer ülkelerde birkaç yıl önce Müslüman Kardeşler’i desteklediğinizde ne elde ettiniz? Erdoğan gibi birisini desteklediğinizde ne elde ettiniz” diye sordu. Esad, Amerika’nın dünyaya bilgi, inovasyon gibi pozitif gelişmeleri yaymak durumunda olan büyük bir güç olduğunu anımsatıp, şu telkinlerde bulundu: “Bölgede barışa yardımcı olacak politikalar uygulayın, terörizmle savaşın, sekülarizmi teşvik edin, bölgeye ekonomik olarak destek verin, toplumu ve zihinleri yükseltmeye yardımcı olun. Kendi ülkenizde yaptığınız gibi. ABD’nin misyonu bu olmalı, savaşlar başlatmak değil. Savaş başlatmak sizi büyük kılmaz.”