Ergün Poyraz'ın tutukluluk süresi 3 yılı doldurdu
Ergenekon davasından tutuklu bulunan Gazeteci-Yazar Ergün Poyraz'ın avukatı M. Hüseyin Buzoğlu, Poyraz'ın tutukluluk süresinin bugün itibariyle 3. yılını doldurduğunu bildirdi.
Ergenekon davasından tutuklu bulunan Gazeteci-Yazar Ergün Poyraz'ın avukatı M. Hüseyin Buzoğlu, Poyraz'ın tutukluluk süresinin bugün itibariyle 3 yılını doldurduğunu bildirdi.
Ergenekon davasından tutuklu Yazar Ergün Poyraz'ın avukatı M. Hüseyin Buzoğlu, yaptığı açıklamada, Poyraz'ın 27 Temmuz 2007 tarihinde Ankara'da gözaltına alındığını ve halen tutuklu olarak yargılandığını ifade etti. Yazar Ergün Poyraz'ın tutukluluk süresinin bugün itibariyle 3 yılını doldurduğunu belirten Buzoğlu, "Gerçekleştirilen tertipte özgürlüklerinden alıkonulanların ortak özellikleri, Mustafa Kemal Atatürk'ün 'tam bağımsızlık' karakterinden ödün verilmemesi için aydın olmanın bilinciyle hareket eden, antiemperyalist yurtseverler olmalarıdır" dedi.
Kitaplar kapatılma davalarında kanıtlar arasında yer aldı
Buzoğlu, Yazar Poyraz'ın daha önce yazdığı "Refah'ın Gerçek Yüzü" adlı kitabı, Refah Partisi'nin ve "Patlak Ampül" isimli kitabının ise AKP'nin kapatılma davalarında kanıtlar arasında yer aldığını belirterek, şöyle devam etti: "MNP'den FP'ye İhanetin Belgeleri' isimli kitabı Ankara DGM Başsavcılığınca Necmettin Erbakan ve arkadaşları hakkında Anayasal nizamı yıkma iddiasıyla başlatılan soruşturma ve açılan davalarda kanıt olarak sunulmuştur. 'Misyonerler Arasında Altı Ay'ı kaleme alan Ergün Poyraz'ın sonraki çalışmaları, 'Hilafet Ordusundan Arap Kürt Partisi'ne, 'Akpapa'nın Temel İçgüdüsü', 'Kanla Abdest Alanlar', 'Çoban Sülü' isimli kitaplarıdır." Ergün Poyraz'ın tutuklanmasının öncesinde kamuoyu tarafından takip edilen diğer çalışmaları olduğunu da hatırlatan Buzoğlu, bu çalışmaların "Musa'nın Çocukları", "Musa'nın Gülü", "Musa'nın Mücahiti" ve "Musa'nın AKP"si olduğunu söyledi ve bu kitapların, 2007 ve 2008 yılları itibarıyla en çok okunan kitaplar arasında yer aldığını belirtti. Buzoğlu, Poyraz'ın tutuklu kaldığı süre içerisinde de çalışmalarını devam ettirdiğini dile getirerek, "Sayın Poyraz'ın, son olarak 'Amerika'daki İmam' ve 'Takunyalı Führer' isimli kitapları yayımlanmıştır. Yazar Ergün Poyraz'ın yukarıda bildirilen kitaplarından hiçbiri hakkında, bugüne dek tazminat veya ceza benzeri aleyhe kesinleşmiş bir mahkeme kararı mevcut değildir" dedi.
Tutukluluk süreci Poyraz'ın araştırmalarına devamını engelledi
Bu tutukluluk sürecinin Ergün Poyaraz'ın araştırmalarına devamı ve kamuoyuna çalışmalarını aktarmasını engellediğine ve Poyraz'ın sansür edilmesine sebep olduğuna işaret eden Buzoğlu, şunları kaydetti: "Bu durumun yüce Türk Halkı ile paylaşılmasına duyulan ihtiyaç, 'Türk Milleti'nin iradesine ipotek koyma saikiyle ucu kasıtlı olarak açık bıraktırılan ve bu sayede soruşturmanın kendi kontrollerinde kalmasını amaçlayanların' devam ettirdikleri tertibe açıklık kazandırmaktadır. Bu soruşturma sayesinde, Anadolu coğrafyasının ötesinde 'enerji koridorlarını ve bu bağlamda bölgeyi kontrol altında tutan' emperyalist dış güçlerin ve içerideki maşalarının bu denli pervasızca bir tutum sergilemeleri ve son olarak açıktan Türk Silahlı Kuvvetleri'ni hedef almaları, gelinen aşamayı somutladığı gibi, siyasi iktidarın savcılığında yürütülen basit bir soruşturmayla karşı karşıya olunmadığı maddi gerçekliğini de özetlemektedir. ABD'nin 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra değiştirdiği bölgeye yönelik stratejik yaklaşımındaki açık yeni düzenlemeler ve 'Atlantik ötesinden ülkesi içerisinde vatandaşlarına yönelebilecek yeni saldırıların yerinden kontrolü hedefiyle birlikte ifade edilmekten çekinilmeyen Ilımlı İslami Devlet kurdurma çabaları', 3 Kasım 2002 seçimleriyle birlikte iktidara getirtilen Türk iç siyasi politikasındaki yeni yaklaşımın hangi merkezin kontrolünde adım adım geliştirildiğini somutlamaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin artık doğrudan hedef alınmasının gerekçesinin, ABD'nin bölgeden çekilme taahhüdü ile bağlantılı olarak Irak ve bu bağlamda Kuzey Irak'ta yakın gelecekteki süreçte olası gelişmelere müdahalenin ve ulusal çıkarlar doğrultusunda politika uygulanmasının engellenmesi olduğu unutulmamalıdır. Ergün Poyraz'ın da dahil kılındığı soruşturma ve yargılama sarmalı, dış emperyalist güçlerle ulusal çıkarlara aykırı olarak işbirliğinin ötesinde, mevcut siyasi iktidarın var olma ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuruluş ereklerinden uzaklaştırarak 'anayasal değişiklikleri' gerçekleştirme çabasında bir 'manivela' görevi görmektedir. Tutuklama dalgalarından iddianameler zincirine geçiş sağlanarak ve bu süreçte yurtsever aydınlar tutuklanarak, Türk Halkı'nın iradesinin ipotek altına alınması amaçlanmış, Anadolu topraklarına yönelik sinsi ve haince saldırılara tepki gösterilmesi engellenmiş ve nihayet 19 Mayıs 1919'dan itibaren Anadolu insanının kanıyla edinilen kazanımlar birer birer kaybedilmeye başlanmıştır."
Poyraz'ın tutukluluğunda yaşananlar
"Ergün Poyraz'ın tutuklu kaldığı 3 sene içerisinde neler yaşanmıştır sorusuna verilecek yanıt, tutukluluğuna karar verenlerin gerekçesini de somutlamaktadır" diyen Buzoğlu, 3 senede yaşananlara ilişkin olarak, şöyle dedi: "Hakkında Anayasa Mahkemesi'nin 'laikliğe aykırı fiillerin odağı olduğuna' karar verdiği Adalet ve Kalkınma Partisi, kadrolaşmaya devam etmiştir, Şevket Kazan'ın 'ABD Büyükelçiliği'nden çıkmadığını' açıkladığı Abdullah Gül, AKP tarafından Cumhurbaşkanlığı'na seçilmiştir, Türk Silahlı Kuvvetleri teslim alınmış, 71 muvazzaf subay ile 43 emekli subay tutuklanmış, erinden orgeneraline tüm rütbelerdeki yüzlerce mensubu hakkında işlem yapılmıştır, Türk Yargısı boyunduruk altına alınmaya ve diz çöktürülmeye çalışılmaktadır ve Yüce Divan sıfatıyla yargılama yapan Anayasa Mahkemesi ile bu Mahkeme üyelerinin seçiminde söz hakkı olan Yüksek Yargı Organlarının belirlenmesi yetkisine sahip Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun kontrol altına alınması için Anayasa Değişikliği yapılmıştır, Yasadışı dinleme ve teknik takip günlük hadiseler olarak kabul edilir olmuş, kamuoyu üzerindeki 'korku imparatorluğu' baskısı derinleştirilmiş, faşizan bir idare ülkeye hakim kılınmıştır, Türk Dış Politikasında 'eksen tartışmaları' başlamış, yerine getirdiği hizmetlerden dolayı Recep Tayyip Erdoğan Suudi Arabistan Krallığı tarafından ödüle lâyık görülmüştür, PKK uluslararası terör örgütünün silahlı propagandası doğrultusunda Hükümetin 'açılım' çalışmaları başlatılmış, neticede Türk Bayrağının kaldırıldığı çadır mahkemesindeki yargılamada terör örgütü mensupları Hükümetin talimatları doğrultusunda serbest bırakılmıştır, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ekonomisi Körfez Sermayesine teslim edilmiş, 85 yıllık Cumhuriyet tarihinin en fazla borçlanması ve özelleştirmesi gerçekleştirilmiştir."
Türk halkının yapması gerekenler Bursa Nutku'nda bildirildi
Buzoğlu, Türkiye'nin geçirmekte olduğu "buhranlı" dönemde Türk Halkı'nın yapması gerekenlerin, onlarca sene öncesinden Mustafa Kemal Atatürk tarafından Bursa Nutku'nda bildirildiğini ifade ederek, Ergün Poyraz'ın da çalışmalarıyla Nutkun gereğini yaptığını vurguladı. Buzoğlu, "Ergün Poyraz ve diğer yurtseverlerin gözaltına alınması, tutuklanmaları ve baskı altında tutulmaları, bu bağlamda büyük bir önem arzetmektedir. Zira, mevcut resmi belgelere ve ülke gerçekliğine rağmen soruşturmalar ve yargılamalara devam edilmesi, rejimin korunmasına yönelik çabaların ve kazanımların mahkum edilmesiyle eşdeğerdir. İç ve dış saldırılara yüce Türk Milleti'nin geçmişte gereken yanıtları vermesi tarihsel gerçekliği ve bundan çıkartılacak dersler, sözde Ergenekon sürecinin de Türk Halkı'nın tepkisinde boğulacağına duyulan inancı tartışmasız kılmaktadır" dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- Bahçeli ile görüşmesini anlattı
- Ölüm nedeni belli oldu
- İşte Enes Güran'ın kolundaki ısırık izinin fotoğrafı
- 'Bundan 25 gün önce de...'
- AKP döneminde ne kadar harcanmıştı?
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- AKP ve CHP döneminin harcama raporu!
- MEB’ten skandal karar: Müdüre üstün başarı ödülü!
- 'İsrail'e petrol sevkıyatı' gerilimi!