Erdoğan'dan Saadet Partisi'ne sitem

Erken seçim kararının alınmasından önce Saadet Partisi’nin AKP ve MHP ile birlikte hareket etmesi için önce SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile bizzat görüşen, daha sonra Mustafa Şentop’u görevlendirirek, iki kez daha temas kurulmasını sağlayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu ısrarından seçim akşamında bile vazgeçmediği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, Karamollaoğlu’ndan önce Erdoğan’ı tebrik için partinin Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk aradı. Erdoğan’ın Asiltürk’e AKP’yle birlikte hareket edilmediği için sitem etti, “Niye CHP’nin yanında oldunuz?” sorusunu yöneltti.

Erken seçim kararının alınmasından önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Saadet Partisi ile birlikte hareket etmenin formüllerini birkaç kez zorladı. Önce, Karamollaoğlu ile kendisi görüştü. Karamollaoğlu, görüşme için, “İttifak kelimesi geçti de, seçim zamanı olmadığı için ben dedim ki ‘Şu an ittifak bizim gündemimizde yok” karşılığını verdi. Daha sonra Erdoğan, Karamollaoğlu ile temasları yürütmesi için AKP’li Mustafa Şentop’u görevlendirdi. Şentop, Karamollaoğlu ile iki kez saatler boyu görüştü. Ancak yine sonuç alanımadı, Karamollaoğlu Erdoğan’ın davetini reddetti. Karamollaoğlu, daha sonra bu trafik için “Bizim birtakım ilkelerimiz, kıstaslarımız var. Bu ilkeler gündeme getirilmedikçe bir ittifakı doğru bulmuyoruz. Sadece bir kişi seçilsin diye kurulacak bir ittifakı doğru bulmuyoruz” açıklamasını yaptı.

‘Niye CHP’ye gittiniz’
Karamollaoğlu, seçim sonuçlarının netleşmesinin ardından önceki akşam Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı telefonla arayarak kutladı. Ancak edilen bilgiye göre Saadet Partisi ile Erdoğan arasında bir telefon görüşmesi daha yaşandı. Seçim sonuçlarının açıklandığı gece, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu üyesi Refah ve Fazilet partilerinin önemli ismi Oğuzhan Asiltürk, Erdoğan’ı tebrik etti. Fakat bu görüşmenin “tebrikleşmeden” öteye gittiği öğrenildi. Parti yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Erdoğan, tebriği kabul ettikten sonra, Saadet Partisi’ne sitem etti. Erdoğan’ın, Asiltürk’e, “Niye böyle oldu, niye birarada olmadık, niye CHP’nin yanına gittiniz” yönünde ifadeler kullandığı, ancak Asiltürk’ün bu tartışmaya girmediği belirtildi.

‘AKP’den kopan yüzde 5 bize SP’ye değil MHP’ye’
Saadet Partisi seçim sonuçlarını da değerlendirmeye aldı. AKP’den yaklaşık yüzde 5’lik bir kitlenin koptuğu, bunların ‘Erdoğan’a zarar vermeden AKP’ye mesaj verme’ amacıyla hareket ederken Saadet Partisi’ne değil MHP’ye gittiği değerlendirmesi yapıldı. Saadet’e gelmesi beklenen bu yüzde 5’lik kitlenin, iktidarın ve iktidara yakın medyanın CHP ile yapılan ittifakı eleştirirken, “Milli Görüş’çüler, din düşmanları ile birarada” propagandasından etkilenerek bu tercihi yaptığı yorumları yapıldı.

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin, son üç mitinginde, başlangıçta geliştirdiği tavrı değiştirdiği, seçimleri kazanacağı iddiası üzerinden kapsayıcı tutumunu sertleştirdiği, Saadet Partisi’ne gelecek dindar seçmenin de bu mitingleri “Cumhuriyet Mitingi paranoyası” ile izlediği değerlendirmesi yapıldı.

‘Ekonomi kurmayları belirlenemedi’
Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin partide yapılan değerlendirmede de ekonomik vaatlerin seçmene ne kadar ulaştığı sorusu üzerinde duruldu. Hiçbir Cumhurbaşkanı adayının, karşı karşıya kalınan ekonomik krizi aşma güvencesini tam olarak veremediği belirtilirken, “geçmişte ekonomi yönetiminde başaralı olmuş isimlerin Cumhurbaşkanı adaylarının kadrosunda olması gerekirdi. Mesela Ali Babacan. Babacan gibi isimler ne olacağını bilmeyecekleri bir maceraya girmek istemedi” değerlendirmesi yapıldı.

Kontenjanlar ne yapacak?
CHP’nin Saadet Partisi için açtığı 6 aday kontenjanından önce üçü milletvekili olma hakkını kazandı. Sonuçlar resmen açıklanmasa da, yurtdışı seçmen oylarının ülke geneline yansımasıyla Emre Bağce’nin adaylığı tehlikeye düştü. Cihangir İslam’ın ve Abdülkadir Karaduman’ın ve itirazların sonuçlanması halinde Bağce’nin, CHP’den istifa edip Saadet Partisi saflarına geçmesi konusunda kesin kararın verilmediği öğrenildi

Saadet mi CHP’ye, CHP mi Saadet’e yaradı?
SP-CHP ittifakı, kampanya döneminde en çok hedefe oturtulan siyasi birliktelik oldu. Milli Görüş tabanına, sandık kuruluna kadar, “CHP’nin din düşmanı olduğu, Saadet Partisi yönetiminin bu CHP ile ittifak yaptığı” yönünde tezleriyle etki edilmeye çalışıldı. Dile getirilenlerden biri de “Saadet Partisi’ne verilen her oyun CHP’nin işine yaracağı” görüşüydü. Sandık sonuçlarının açıklanmasından sonra da bu tez rakamlarla desteklenmeye çalışıldı. Ancak partide yapılan çalışma gerçeğin böyle olmadığını gösterdi. Buna göre, sadece üç seçim bölgesinde; İstanbul 1. bölge, Yozgat ve Şanlıurfa’da Saadet Partisi’ne gelen oylar olmasa CHP milletvekili çıkaramayacaktı.