Erdoğan'dan muhalefete HSYK çağrısı

Başbakan Erdoğan, Meclis'te partisinin grup toplantısında konuştu. HSYK'nın yapısını değiştiren ve tartışmalara neden olan yasa teklifinden şartlı vazgeçeceklerinin mesajını verdi.

2010 yılında, HSYK'nın yapısını yeniden düzenleyen Anayasa değişikliğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, bu değişiklikle hedeflerini anlatarak, "Amacımız yargının bağımsızlığını güçlendirmekti. Güçlünün haklı olduğu değil haklının güçlü olduğu bir yargı işleyişini tesis etmeyi arzuladık. Yargıyı tehditlerden kurtarıp belli ideolojilerin sultasından arındırmayı hedefledik. Yargı belli bir ideolojinin belli mezheplerin etkisine giriyor tarafsızlığını yitiriyordu. Anayasa değişikliğine giderken HSYK yargıda bağımsızlığı tesis edecek bir gelişimi değişimi yeniden tasarladık. Belli örgütlerden özelikle de harici etkilerden kurtulup çok sesli yapılanmasını hedefledik" diye konuştu.

"ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ OLURSA TEKLİF DONDURULUR"

Erdoğan, Adalet Komisyonu'nda görüşmeleri tartışmalı geçen ve HSYK yetkilerini Adalet Bakanına bağlayan yeni yasa teklifinde hedeflediklerini ise şöyle anlattı:

"HSYK ile ilgili kanunlarda değişiklik yaparak yargıyı bir örgütün tehlikeli sultasından kurtaracağız. attığımız adım budur. Eğer muhalefet Anayasa değişikliğini bu konuyla ilgili beraber yapalım derse biz yasa teklifini dondururuz."

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptığı görüşmeyi hatırlatan Erdoğan, "Cumhurbaşkanımızla da görüştük, diğer genel başkanlar da görüştü. Açık net söylüyorum; Adalet Bakanıma, grup başkanvekili arkadaşlarıma hemen dedim diğer grupları ziyaret edin, görüşmelere başladılar. Muhalefet eğer anayasa değişikliğini beraber yapalım derse, yasa teklifini dondururuz, gerekirse genel kurula indirmeyiz" diye konuştu.

RTÜK FORMÜLÜ

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın, muhalefet partileri ile yapacağı görüşmenin belirleyici olacağına dikkat çeken Erdoğan, "Bugünkü görüşmeler belirleyicidir. Yapılacak bu konuyla ilgili anayasa değişikliği yasa değişikliğinin çok ötesinde bir olaydır. Aynen RTÜK gibi muhalefetin sayılarına göre onlar da temsil etme imkanı bulabilirler. Buna da varız sıcak bakıyoruz. Böyle bir adımı atabiliriz" şeklinde konuştu.

Başbakan, anayasada anlaşma sağlandığı durumunda yapılacak değişiklik ile ilgili ayrıntı da verirken, "Hakimler ayrı savcılar kurulunu ayrı olarak onu da planlayabiliriz. Anamuhalefet bu tür düşünceyi ifade ediyordu. Bu adımı da beraber atarız. Birkaç maddelik anayasa değişikliğini geçirmemiz halinde yasal düzenlemeyi dondurur yolumuza anayasa değişikliğiyle devam ederiz. Yargının özellikle tehlikeli örgütlerin baskısı altında Türkiyeyi şekillendirmesinin böylece önüne geçmiş oluruz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

- 17 Aralık Türkiye'nin tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Hazırlık ve uygulama şekli boyutuyla diğer tüm darbe girişimlerini geride bırakmış, demokrasiye yönelik ihanet hareketi olarak tarihe geçmiştir.

- 17 Aralık'ta belli şahıslar gözaltına alınıyor. Son derece manidar bir zamanda başladı. Bunca zamandır böyle adımları neden atmadınız? Niyet ortada.

- Çok yoğun bir karalama kampanyası hem içeriden hem de dışarıdan çok ağır bir linç hareketi hükümetimize yöneliyor. Kimin ne yapacağız, hangi vazifeyi yerine getireceği tek tek belirlenmiş. Medyada görev dağılımları yapılmış. Belli sermaya çevrelerine mesajlar gitmiş. Uluslararası kuruluşlara yalan yanlış bilgiler aktarılmış. Ekonomiyi etkilemek üzere kötümserlik pompalanmış. Maşa olarak kullanılan örgüt, hükümete karşı bir kampanyanın fitilini ateşlemiştir. İftira, yalan, tehdit, şantaj... Her ne varsa devreye alınmış. Büyük bir kaos ortamı oluşturmak için ne gerekiyorsa hepsi harekete geçirilmiş. Yıllardır hazırlığı yapılan kirli plan seçimlere 3,5 ay kala devreye sokulmuş.

"HALKIMIZIN HEYECANINA ŞAHİT OLDUM.."

- 17 Aralık'tan itibaren gelişmeleri soğuk kanlılıkla takip ettiğimizi söyleyebilirim. Defalarca bu tür muhtemel senaryolara dikkatinizi çektim. Umutsuz çevrelerin çirkin eylemlerin içine gireceğini defalarca hatırlattım. 30 Mart seçimlerinde AK Parti'nin tekrar birinci olacağını görenlerin çok çirkin yollara tevessül edebileceğini ifade ettim.

- Bu tezgahı kuranlar bir kaç yerde yanlış yaptılar. Kendilerini ele verdiler. Milletin seçilmiş hükümete yönelik muhabbetini hesaba katmadılar. Yoğun operasyonlara rağmen millet yapılanı ve tuzağı gördü. Bu tuzağa karşı tavrını ortaya koydu. 17 Aralık sonrasında halkımızın normalin üzerinde çok çok farklı bir heyecanına ve desteğine şahit oldum. Türkiye'nin her ilinden ve dünyanın sayısız şehrinden kardeşlerimizin bize dua ettiğine şahit oldum. Allah onlardan razı olsun.

"FAİZLERİ YÜKSELTİP KAZANALIM DEDİLER..."

- Yolsuzluk iftirasıyla hükümeti yıpratalım derken başka hesaplarını da görmek istiyorlardı. Türkiye üzerinde kimin ne hesabı varsa bu operasyonu bizi de dahil ederek arzularını yerine getirmeye çalıştılar. Faizleri yükseltip eskisi gibi kazanalım dediler. Türkiye'nin enerji politikalarını sarsalım dediler. Türkiye'nin projelerini sekteye uğratalım dediler. İlkeli dış politikanın intikamını alalım dediler.

- Dünyada artık sesi çok çıkan Türkiye'nin yükselişini durduralım dediler. Çözüm sürecini bozalım, kan akıtalım, gençlerin ölmesini ve öldürmesini sağlayalım dediler. O tuzak ayaklarına dolaştı. Bize dış mihrakları soruyorlar. Allah aşkına, bu operasyon başarıya ulaşmış olsaydı kazanan kim olacaktı?

- Faiz lobilerinin kazanacağı operasyonun milli olabilme ihtimali var mı? Bu operasyon milli olan ne varsa ona kast etmiştir.

SİLAH YÜKLÜ TIR'I DURDURAN SAVCIYA ELEŞTİRİ

- Dünyanın hiç bir yerinde bir yargı mensubunun kendi ülkesinin istihbarat teşkilatına husumet beslediğine şahit olamazsınız. (Silah yüklü TIR'ı durduran savcı) Reyhanlı olayları olduğunda kalkıpta oraya gitmemiştir. MİT'in yasasına baktığınız zaman 26. yasa çok açık ve net... Aziz Türk milletinden değil mensubu oldukları örgütten talimat alıyorlar.

- Benim ifadelerimi manşete çekti diye gazete yöneticileri ifadeye çağrılıyor.

HAŞHAŞİLER KİMLERDİR?

Haşhaşinler veya Haşhaşin Tarikatı 1090 yılının Eylül ayında İsmaili din adamı Hasan Sabbah tarafından kurulmuş bir dini tarikat ve siyasi bir örgüttür. Tarikat 11.yy'da İsmaililik mezhebi esaslarına dayanan Fatımiler devleti içindeki dinsel bir hizipleşme sonucu ortaya çıkmıştır. Bu hizipleşme sonucu ortaya çıkan iki koldan biri olan Nizarilik kolunun temsilcisi olan Haşhaşin Tarikatı önce İran sonra da Suriye'ye yayılmıştır. Kuşatılması ve ele geçirilmesi güç kaleler temelinde örgütlenmiş olan Haşhaşin Tarikatı önemli kişilere yönelik suikastlere dayanan etkili bir askeri strateji geliştirerek Orta Çağ İslam dünyasında çok önemli ve farklı bir güç olarak ortaya çıkmıştır. Haşhaşin Tarikatı ideolojik açıdan dönemin Sünni siyasi ve dini çevrelerini düşman olarak görmüşlerdir. Özel olarak da Abbasi Halifeliği ve onun koruyucusu olan Büyük Selçuklu Devleti esas düşmanları olmuşlardır. Bununla birlikte Haşhaşinlerin Haçlıları ve Moğolları hedef alan bazı saldırıları da olmuştur.