Erdoğan, 1 Temmuz'da adayı açıklayacak

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye sert sözlerle yüklendi. Cemaatle ilgili de, "Bizim zamanımızda güç devşirdikleri tamamen yalandır" iddiasında bulundu.

Yayınlanma: 24.06.2014 - 11:44
Abone Ol google-news

Başbakan Erdoğan, Meclis'te AKP grup toplantısında yaptığı konuşmada, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin Balyoz, Ergenekon davaları ile ilgili Hükümete yönelik suçlamalarına yanıt verdi. Erdoğan MHP ve CHP'yi çok sert sözlerle eleştirerek, CHP ve MHP'nin, hırçınlaştığını ve bu hırçınlığın altında ise korkularının olduğunu öne sürdü.

"HIRÇINLIKLARININ ALTINDA KORKULARI YATIYOR"

Başbakan, " Korkuları kendileri ürettiler. Korkularla milleti tehdit ettiler. Millete istedikleri gibi istikamet çizmeye çalıştılar. Aslında şu anda CHP ve MHP'nin hırçınlaşmasının altında bu yatıyor. CHP bölünme parçalanma korkusuyla işi idare etti. Varlık zeminini kaybediyor. MHP terör korkusuyla şehitleri istismar ederek işi idare etti. Şimdi bu korku ortadan kalkınca, o da varlık zeminini kaybediyor" dedi.
Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin grup toplantısında Hükümet ve kendisine yönelik eleştirilerine çok sert yanıt verdi. Bahçeli'nin yaptığı konuşmanın baştan aşağı iftira ile dolu olduğunu kaydeden Erdoğan şöyle dedi:
"Bu sabah yaptığı konuşmaya bakıyorsunuz Bahçeli'nin, aman yarabbi. Baştan aşağı, yine ifade ediyorum; bu kürsüden ağzından salyalar akıyor. Biz öyle konuşmayacağız. Ve tamamıyla bir müfteri edasıyla yaptığı konuşma. İftiralarla dolu bir konuşma. 16 - 17 yıldır partinin başındasın geldiğin yer ortada. Ben MHP'li kardeşlerime hep sesleniyorum. MHP'yi küçülten bu adamla bir yere varamazsınız. Bu adam siyasette çırak bile olamadı, olamayacak da. Bunun varlığı MHP teşkilatı için bir tehlikedir. Bu denli bir tehlikedir. MHP'yi küçülten bu adamla bir yere varamazsınız. Yapısı buna müsait değil. Bunun varlığı MHP teşkilatı için tehlikedir."

İSPAT EDEMEZSEN ALÇAKSIN ADİSİN

Erdoğan, Bahçeli'nin, Hazine arazilerini oğluna tahsis ettiği yönündeki suçlamalarına da çok sert cevap verdi. "Kalkıp evladıma hazine arazilerinin tahsisinden bahsediyor. Bakın bu kürsüden söylüyorum. Terör örgütünün başıyla aynı sofraya oturup oturmamaktan bahsediyor. Ey Bahçeli, bunları ispat edemezsen sen alçaksın adisin" sözleriyle karşılık veren Başbakan, Bahçeli'nin koalisyon hükümeti dönemini hatırlattı. Bahçeli'yi Hükümeti koyup kaçmakla eleştiren Başbakan konuşmasına şöyle devam etti:
"Üç buçuk yıl başbakan yardımcılığı yaptın. Takımın yargılandı. Niye kaçıp gittin iktidardan? Sakarya düzce depremlerinin altında kalan sensin sen. Oraları ayağa kaldıramadınız. Kaçıp gittiniz. Biz geldik ayağa kaldırdık. Bu ülkede faiz lobisinin ihya edilmesinin tek sebebi sizsiniz. Şu anda da beraber yandaş olduğunuz CHP o da aynı işi yaptı. CHP'nin yavrusu DSP ile beraberdiniz. Görev zararı adı altında, bu ülkede sıkıntılarının en önemli sebebi siz oldunuz. Ziraat Bankasını, Halkbank'ı batırdınız. Biz Halkbank'a şahsiyetini kazandırdık, kişiliğini kazandırdık. Esnafıma yüzde 47 ile kredi verirken, öbür tarafta aynı şekilde ziraat bankası yüzde 59'la kredi verirken. Biz bunları adeta sıfırladık, 0-5 aralığına indirdik. Bu halka zulmeden siz oldunuz. Sakarya depremlerinin Düzce depremlerinin altında kalan sensin sen. Oraları ayağa kaldıramadınız. Kaçıp gittiniz. Biz geldik ve oraları ayağa kaldırdık."

"KONUŞMASINA DAVA AÇACAĞIM"

Başbakan Erdoğan, Bahçeli'nin bugün kendisine yönelik "suçlamalar" içeren konuşmasına dava açacağını belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanına despot diyen bunun hesabını verecek" dedi.
Erdoğan 17 Aralık süreci ile ilgili sürdürülen eleştirilere de yine aynı sertlikte yanıt vererek şöyle dedi:
"İkide bir ayakkabı kutularıyla konuşup duranlara sesleniyorum. Milyarlarla ne avro ne dolar sığmaz. O ancak sizin kasalarınıza sığar. Siz önce bunu ortaya koyun. Neler yaptıklarınızın hepsi ortada, o yüzden kaçıp gittiniz. Ben davalarımı yine açacağım. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanına köksüz diyecek kadar kökten binasip olan kişi bunun hesabını verecektir. Despot diyen bir adam bunun hesabını verecektir. Bu ülkede faiz lobisinin ihya edilmesinin tek sebebi sizsiniz. Yandaş olduğunuz CHP'de aynı işleri yaptı. Ziraat Bankasını, Halk Bankasını batırdınız. Biz Halk Bankasına kişiliğini kazandırdık. İkide bir ayakkabı kutuları ile konuşanlara sesleniyorum. O kutulara milyonlarca ne dolar ne avro sığar o ancak sizin kasalarınıza sığar. Neler yaptıklarınız ortada. 3,5 senede kaçıp gittiniz Bugünkü konuşması ile ilgili davalarımı açacağım. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanına despot diyen bunun hesabını verecek."

CEMAATE YÜKLENDİ

Başbakan Erdoğan, Fethullah Gülen okullarının üzerinden cemaate yüklendi.
"Görünürde yoksul öğrencilerin ellerinden tutuyor, yardımda bulunuyorlardı. Milletimizin değerlerinin, şefkatinin farklı amaç için kullanıldığı acı bir şekilde ortaya çıktı" diyen Erdoğan, Cemaat maskesi altında "sinsi" şekilde ihanet şebekesinin inşa edildiğini gördüklerini ifade etti.
Erdoğan, cemaatin doymak bilmediğini dile getirerek, "Cemaat öyle bir aşamaya geldi ki benden olmayanın yaşam hakkı yoktur demeye başladılar, doymak bilmeyen iştahla kendileri dışında düşünmeye herkesi iğrenç metotlarla saf dışı bıraktılar" diye konuştu.
Cemaatin, herkesin her kesimin yatak odalarına bile girdiğini diye getiren Başbakan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yatak odalarını gözetleyerek, telefonları dinleyerek saf dışı bıraktılar. Türkiye'nin istikametini tek başlarına belirlemek gibi şehvete kapıldılar. Dertlerinin yoksulların elinden tutmak, öğrenci yetiştirmek olmadığı ortaya çıktı. Bize farklı göründüler ama gizliden başka işlerin içine girdiler. Bunların bizim dönemimizde geliştikleri iddiası asılsızdır. 12 Eylül, 28 Şubat darbesine bakın bunların oradan güç devşirdiklerini görürsünüz. Her işlerinde tedbir altında o 40 yıllık gizlenme taktilerini kullandılar."

BÖCEK SORUŞTURMASI

Başbakan, yakın koruma ekibinin kendi makam odasına koyduğu iddia edilen böcek ile ilgili soruşturmaya da değindi. Bu işin peşini bırakmayacaklarının altını çizen Erdoğan,
"Nasıl hukuk cinayetlerini işlediklerini geçmişte fark edebilmek kolay değildi. Evet mağdurlar biliyorlardı fakat ateş düştüğü yeri yakıyor. Bizim de milletimin de gerçeklerden haberdar olmamız engelleniyordu. İşte böcek soruşturması. Bazıları soruyor, neden iki yıl beklediniz? Biz iki yıl beklemedik, onlar maşaları yoluyla iki yıldır soruşturmanın üzerini örtüyorlar. Biz bunun takipçisiyiz. Bunu takip edeceğiz" dedi.
Erdoğan şöyle dedi:
"Başbakanın ofisine bu böcekleri koyanlar kim bilir millete neler yaptılar. Polis üniforması giyip bunu yapan hakimin, savcının yatak odasına girip kamera da koyar. Koymadıkları ne malum. Bunu da yaptılar. Pensilvanya çetesi altında gazeteciler ifade veriyorlar. Dışişleri Bakanlığı'ndaki en mahrem toplantıyı dinleyenler ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Yasama, yürütme, yargı ayrıdır."

TAHLİYELER

Erdoğan, Ergenekon ve son olarak Balyoz sanıklarının tahliyesi ile ilgili de 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğini örnek gösterdi. Anayasa değişikliği olmasaydı, bugün o tahliyelerin gerçekleşemeyeceğine işaret eden Erdoğan, "2010 yılında halkın oyuyla yaptığımız Anayasa değişikliği bugün geç de olsa hatan dönüşün vasıtası olmuştur. O değişikliği olmasa halen içerde olacaklardı. AİHM'e gittikleri zaman böyle bir tabloyu karşılarında bulabilecekler miydi? Hayır. Fakat biz bireysel başvuruyu getirmek suretiyle böyle bir imkanı yakalamış oldular" şeklinde konuştu.

ASKERLERİN AÇIKLAMALARI

Erdoğan, Balyoz Davası sanıklarının ve özellikle MHP'li Engin Alan'ın tahliyesi sırasında yaptığı açıklamaya vurgu yapar şöyle dedi:
"Bazıları cezaevinden çıkınca, oradan intikam ifadeleriyle bağırıp çağırıyorlar. Sen bir defa kendine gel. Hala kendine gelememişsin. Bunu bir defa hal yoluna koymak gerekir. Ne olacak? Kılavuz ortada, kendileri de ortada. Bunların birbirinden farkı olmaz. O anayasa değişikliği olmasa 12 Eylül sorumluları yargıda da mahkum olmayacaklardı. AYM, HSYK değişikliğiyle ilgili seçimi yapmasa yargı tartışılıyor olmayacaktı. Yargı Türkiye'deki tüm devlet kurumları içinde son sıraya düşmüş durumda, güvenilirliği itibariyle."

PINARHİSAR YERİNE PENSİLVANYA

Erdoğan, konuşmasının bir bölümünde Devlet Bahçeli'nin açıklamalarına yanıt verirken dili sürçtü. Pınarhisar yerine "Pensilvanya ifadesini kullandı
Erdoğan, "Ne diyor Bahçeli biliyor musunuz? Pınarhisar'da yattığın günleri arayacaksın diyor. Ey Bahçeli, o Pensilvanya'daki yatışımın nedeni benim asilliğimin ifadesidir" dedi ve konuşmasını şöyle sürdürdü: .
"Sen bir defa kendine bak. Pınarhisar günleri, senin düşündüğün ya da düşlediğin günler değil zaten. Eğer bizim için o tür günler yine gelecekse, biz öper başımıza koyarız. Bundan herhangi bir sıkıntımız yok. Yeri geldiği zaman Ziya Gökalp dersin yeri geldiği zaman 'Minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız, müminler asker' cümlelerinden rahatsız oluyorsan bu millet seni gerekli olan yere zaten mahkum edecek."


Erdoğan'ın dili sürüçtü: Pensilvanya - VİDEO


KÖŞK ADAYI 1 TEMMUZ'DA AÇIKLANIYOR

Cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında da mesajlar veren Erdoğan, şöyle dedi:
"Cumhurbaşkanlığı seçimine 47 gün kaldı. Adaylık başvurusu için 10 günlük süre var. Bu 10 günlük sürede son değerlendirmeleri, istişareleri yapacak ve adayımızı inşallah 1 Temmuz Salı günü açıklayacağız.
Artık seçilmiş hükümetin yani milli iradenin karşısında devlet iradesini temsil eden bir cumhurbaşkanlığı makamı, bir protokol makamı olmayacak. Anayasanın verdiği yetkiler neyse bu yetkileri milletin verdiği yetkiyle bütünleştiren bir cumhurbaşkanı olacak. Böyle bir süreci hep birlikte başlatacağız. Bugüne kadar hükümet milleti, cumhurbaşkanı devleti temsil ediyor gibi bir konumlama yapılmıştı. Devlet ile millet arasındaki bu mesafeyi de kaldırıyoruz. Seçilmiş hükümetle seçilmiş cumhurbaşkanı birlikte ülkeyi idare edecek. Bir nevi devletle millet artık tam manasıyla kucaklaşmış olacak.
Erdoğan, Meclis'in gündemi konuları Genel Kurul'dan geçirip tatile çıkmasıyla alanlara ineceklerini de sözlerine ekledi.

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler