Enkaz evlerde nöbetleşe önlem

Evlerini bombalı saldırılarda kaybeden Suriyeliler canlarını kurtarmak için İstanbul’a geldi ancak hayatları hâlâ tehdit altında. 15 Ocak gecesi çöken evin etrafı demir perde ile çevrilip üzerine de Fatih Belediyesi tarafından “Tehlikeli yapıdır. Can ve mal emniyeti açısından yaklaşmayınız” yazılı uyarı tabelası asılmış durumda. Ama enkazın hemen yanında yine yıkılmak üzere olan binanın tek göz odasında tam 25 kişi yaşıyor. 2 ay önce İstanbul’a gelen Azize Abuzin’in 9 kişilik ailesiyle yerleştiği odaya önceki gün 5 aile daha geldi. Ev bulamadıkları için 25 kişi tek göz odada nöbetleşe oturup, sırayla uyuyorlar. Oturdukları odanın hemen yanındaki üst katı yıkılmış, çarşaf ile girişi kapatılmış bölüm tuvalet olarak kullanılıyor. Azize Abuzin, “Türkiye’ye gelince rezil olduk. Ev yok, iş yok, para yok” diyor. Kürt olduklarını söyleyen Abuzin, kamplarda Araplarla birlikte yaşamaktan korktuklarını söylüyor.

Bir dilim ekmeğe muhtaç durumda olan Suriyeliler, yardım için geldiğimizi düşünüp isimlerini yazdırıp derme çatma odalarını göstermek istiyorlar. 22 yaşındaki Selahattin Bedirhan bizi birkaç gün içinde doğum yapacak eşiyle tanıştırmak için Mehmet Paşa Yokuşu’nda 3 katlı bir binanın en üst katına kurduğu çadıra götürüyor. Eşi, 3 çocuğu ve 2 kardeşi ile çadıra sığınan Bedirhan, 1 ay önce Halep’ten Gaziantep’e, oradan da iş bulma umuduyla İstanbul’a gelmiş. Halep’te inşaat işinde çalışan Bedirhan’ın dedesi ekmek almaya giderken bombalı saldırıda hayatını kaybetmiş. Evi ve arabası da saldırıya uğrayınca üzerindeki kıyafetlerle hiçbir şeylerini alamadan ülkelerini terk ettiklerini söyleyen Bedirhan “Biz savaşmadık. Müslüman, Müslümanı vurmaz, haramdır dedik. Suriye’de kalsak ölürdük. Burada yiyecek ekmeğimiz, ısınmak için sobamız yok ama pişman değilim” diyor. Bedirhan’ın hemen alt katındaki dairenin 4 odasında 4 aile daha yaşıyor. 6-7 kişilik ailelerin yatağı bile olmayan odalardaki yaşam mücadelesi her şeye karşın sürüyor. Bu binada tuvalet var ancak su yok. Suyu camiden taşıyan kadınlar kendilerinin hastalıklardan korumaya çalışıyorlar. Okul çağındaki hiçbir çocuk ise eğitimine dil sorunu nedeniyle devam edemiyor. Mülteciler, Suriyeli çocuklar için okul açılmasını istiyor.