Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, yangınla mücadelede TSK'nin da önemine vurgu yaptı

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) görevinin, her türlü tehlikeye karşı ülkeyi savunmak olduğunu belirtirken, yangınla mücadelenin “uçak kiralayarak, başkasına el açılarak yapılamayacağını” vurguladı.

Yavuz, “Bazı görevler, sizi hiç ihtiyaç yokken her türlü hazırlık yapmaya zorlayan görevlerdir. Doğal afetlerin tamamı böyledir. Bu hazırlığı en iyi organize edebilecek kurumlardan biri TSK’dir” dedi. TSK’nin, ordunun altyapısı aracılığıyla Milli Savunma Bakanlığı ya da Jandarma ile eşgüdümlü olarak İçişleri Bakanlığı bünyesinde yangın söndürme filosu kurulması gerektiğine işaret eden Yavuz, “Bugün bir yangın söndürme uçağının varlığı, bir savaş uçağı kadar değerli” görüşünü dile getirerek, 1 milyar dolara 20 uçaklık bir yangın söndürme filosu kurulabileceğini kaydetti.

Türkiye günlerdir orman yangınları ile boğuşurken, yangın söndürme uçakları tartışması da sürüyor. Cumhuriyet’e konuşan emekli Tümgeneral Yavuz, TSK’nin görevinin, her türlü tehlikeye karşı ülkeyi savunmak olduğunu, dolayısıyla devlet örgütlenmesi içerisinde doğal afetlerin de TSK’nin görevli olması gereken bir alan olduğunu belirtti. TSK’nin, ormanları yıllarca bekleyecek talimgâhlar kurduğunu, askerler eğittiğini aktaran Yavuz, çok sayıda kişinin, bedelli yerine ülkenin ormanlarının korunması, çevre temizliğine katkıda bulunulması ve deprem sonrasına hazırlıklı olunması için özel olarak teşkilatlandırılabileceğini vurguladı. “Türk ordusı bölgenin en güçlü hava kuvvetine sahip ama içinde doğru düzgün bir yangın söndürme uçağı yok” diyen Yavuz, yangınla mücadelenin “uçak kiralayarak, başkasına el açılarak yapılamayacağını” vurguladı. Yavuz, “Bazı görevler, sizi hiç ihtiyaç yokken her türlü hazırlık yapmaya zorlayan görevlerdir. Doğal afetlerin tamamı böyledir. Bunlara karşı hazırlıklı olmak lazım. Bu hazırlığı en iyi organize edebilecek kurumlardan birisi TSK’dir” ifadelerini kullandı.

‘HER ALANDA GÖREV YAPARLAR’

Paris’te, Paris Belediyesi’nin emrinde, kara kuvvetlerine bağlı, başında bir general bulunan itfaiye birimi olduğunu, maaşların belediye tarafından ödendiğini, benzer sistemin Marsilya’da da olduğunu aktaran Yavuz, “Sivil inisiyatifler ordu imkânları ile birleştirilerek o ülkenin varlıklarının korunması yoluna gidilebilir. Ordular, sadece savaş için hazır tutulmaz, aynı zamanda ülkenin bekâsıyla ilgili her alanda görev yaparlar, göreve hazır hale getirilirler” diye konuştu. TSK, ordunun altyapısı aracılığıyla Milli Savunma Bakanlığı ya da Jandarma ile eşgüdümlü olarak İçişleri Bakanlığı bünyesinde yangın söndürme filosu kurulması gerektiğine dikkat çeden Yavuz, “Böyle bir örgütlenmenin gerekli olduğunu düşünüyorum. Önemli olan sizin bu tür doğal afetlere hazırlıklı olmanız. Bugün bir yangın söndürme uçağının varlığı, bir savaş uçağı kadar değerli. En önemli savunma sistemi, ülkenin varlığını, birliğini, dirliğini ayakta tutacak, işleyen bir devlet mekanizmasına sahip olmaktır. Eleştirmiyoruz, devlet ihtiyaç görmüş S-400 almış. S-400’e 2.5 milyar dolar veriyorsunuz, üstelik depoda tutuyorsunuz. 20-30 uçaklık bir filoyu bir milyar dolarla kurabilirsiniz” ifadelerini kullandı