Ekonomik sağlık mümkün

Üstelik ilaçların yan etkileri de birini yaparken diğerini bozma biçiminde. Genel Sağlık Sigortası’nda uygulanan katkı payı, hele asgari ücretli biri için çok pahalı. Devlet hastanelerindeki performans sistemine, özel hastanelerde teşhis için istenen gerekli gereksiz tanı yöntemleri giriyor, sağlıkta sıkıntı bitmiyor. Alternatif tıp, birçok hastalık için çözüm olabilir mi? Rusya ve Hindistan gibi nüfusu çok yoğun ve bütçe olanakları kısıtlı sosyal devletler, modern tıbbın yanı sıra Alman ekolü Homeopatiyi de bir ara çözüm olarak teşvik ediyor. Ülkemizde devlet tarafından kabul edilen ancak pek de tanınmayan, bilinmeyen homeopati nedir, hangi hastalıklarda tedavi sağlar, kimler yapabiliri, bir tıp doktoru olan Kudret Parpar'la konuştuk.

-Siz, zaten hayli zor bir eğitim olan tıp fakültesinden sonra TUS’u kazanıp bir de uzmanlık eğitimi aldınız. Yıllarca anestezi ve yoğun bakım uzmanı olarak hastanelerde gece gündüz nöbet tutarak görev yaptınız. Ama hafta sonlarınızı, tatillerinizi dinlenerek, eğlenerek geçirmek yerine eğitime devam ettiniz. Nöralterapi, Hhomeopati, reiki gibi alanlarda kendinizi eğitmek için yeniden seminerlere, çalışmalara katıldınız. Bir tür şifacı oldunuz, neden?

Çünkü fark ettim ki özellikle kronik hastalıklarda modern tıp yetersiz kalıyor. Alternatif yöntemler bunlara çare olabiliyor. Daha fazla çare üretebilmek için arayışlara girdim. Ayrıca insanların bedenlerinin yanı sıra ruhlarına da dokunabileceğim bir alan buldum. İnsanı bir bütün olarak değerlendirmek daha doğru geldi. Aslında anestezi uzmanı olduğum için önce algolog olmak istiyordum, yani kronik ağrılarla ilgilenen bir üst ihtisas alanı. Anestezi eğitimim sırasında nöralterapi ile tanışıp kronik ağrılarda ilaçlardan çok daha etkili olduğunu fark ettim ve bunu öğrendim. Daha sonra homeopatiyi duydum ve onun eğitimini aldım. Homeopatiyi daha çok sevdim, burada bitki ve mineral gibi doğal maddelerden oluşan ilaçlar kullanılıyor, hasta için daha kolay ve konforlu. Nöral terapi ise dışarıdan iğne ile uygulandığı için hasta açısından daha zor. Homeopatinin hastalık ve sağlık kavramına bakışı da çok daha bütünsel geldi. Homeopatide hastalık beden, zihin ve ruh harmonisinin bozulması sonucu ortaya çıkan bir durum.

Homeopat olmak için tıp doktoru olmak şart mı?

Türkiye’de evet. Sağlık Bakanlığı, sadece sağlık profesyonellerine, eczacı, diş hekimi ve doktorlara uygulama sertifikası veriyor. Homeopati uygulamak için Türkiye’de 600 saatlik ciddi bir eğitim süreci geçirme şartı var. Hindistan’da ise 4 yıllık akademik eğitim alınıyor. Avrupa’da ve ABD’de tıp doktoru olmayanlara da homeopatlık izni var ama çeşitli kısıtlamaları var, bir tür danışman oluyor.

Bazı hastalıklarda daha başarılı

Homeopati, modern tıp tedavisinin yanında ek olarak kullanılabilir mi?

Kullanılabilir ve biz böyle kullanılmasını çok istiyoruz. Alternatif tıpçı ya da geleneksel tıpçı denilince modern tıbba karşıyız gibi algılanıyor. Halbuki biz zaten doktoruz ve modern tıbbı uyguluyoruz ama bazı hastalıklarda homeopati modern tıptan daha başarılı sonuçlar veriyor. Mesela sedef, mültip skleroz (MS) romatoid artrit gibi otoümmin başlığı altındaki hastalıklara modern tıbbın bir tedavisi yok. Ama bu tür hastalıklara homeopati bir tedavi seçeneği sunuyor. Kanser gibi bazı hastalıklarda ise kemoterapi ve radyoterapi gibi tedaviler hastanın yaşam konforunu çok düşürüyor. Beraberinde homeopati verirsek yaşam kalitesini yükseltebiliriz. 

Acil homeopati kiti çok yararlı. Hastalar da içindeki kullanma klavuzuna bakarak küçük yaralanma, zehirlenme, doktora görünme imkânı olmayan durumlarda müdahale için kullanabiliyor. Özellikle arnika çok yoğun kullanılıyor. Operasyon öncesi ve sonrasında kanamayı azaltıyor ve ağrı gideriyor. Ben bu uygulamayı öğrendiğimden beri neredeyse hiç ilaç kullanmıyorum, homeopatiyle yetiniyorum.

Yurtdışında hastalar zaten homeopatiyi kendi kendilerine de kullanıyor, her ne kadar biz homeopatlar bunu çok tercih etmesek de! Homeopatide potens kavramı var: Bu ilacın gücü demek. 30 Co ve altındaki potensleri kişinin kendi kendine kullanmasında bir sakınca yok. Daha güçlülerin ise homeopat yönlendirmesiyle kullanılması uygun. Acil kitleri düşük potensli olarak kullanılıyor. Sadece ev kazaları için değil, grip, ishal, besin zehirlenmesi gibi durumlarda acil kiti çok işe yarıyor.

Homeopati remedileri nasıl üretiliyor? Hasta, inci tanesi görünümündeki bu küçük beyaz topların ne işe yarayacağına denemeden inanamıyor. Hatta bazıları bunu plasebo etkisi olarak değerlendiriyor. Oysa hayvanlara uygulandığında da, üstelik insandakinden çok daha hızlı ve etkin, işe yaradığına göre plasebo etkisi olması söz konusu değil.

Homeopati remedileri kullanılacak maddeden bir birim alınarak yüzle sulandırılıyor, oluşan maddeden tekrar bir birim alınıp yüzle sulandırılıyor, bu defalarca tekrar ediliyor. En sonunda oluşan ilacın içinde hiç madde kalmıyor. Bu nedenle yıllarca “insanlara su satarak tedavi sağlıyor” deniliyordu. Plasebo etkisi de bunun için söyleniyor. Ancak bugün laboratuvarlarda son ürüne bakıldı, içinde ilk yapılan maddenin nano partikülleri görüldü, yani bu satılan sadece su değil.

Homeopatinin nasıl çalıştığını bilimsel olarak henüz kanıtlayamadık. Bugün modern tıpta kullandığımız ilaçlar kimyasal tepkimeyle etki gösterir. Homeopatinin kimyasal bir tepkime başlattığını ileri sürmedik. Homeopati muhtemelen fizik yasalarla çalışıyor. Bugün bazı araştırmacılar bunu göstermek için deneysel çalışmalar yapmaya devam ediyor. Nasıl ki ilaçların içinde su değil, nanopartikül olduğunu yeni keşfedebildik, o nanpartiküllerin nasıl çalıştığını da bir gün gösteriyor olacağız.

Kişiselleştirilmiş bir tedavi biçimi

Muayene biçimi ve tedavisi nasıl yapılıyor?

Homeopati, hastalığı değil, hastayı tedavi etmek üzerine kurulu bir sistem. Biz ona yaşam gücü diyoruz. Homeopatideki amacımız kişinin yaşam gücünü arttırmak ve dolaylı olarak kişinin kendi kendini iyileştirme kapasitesini artırmak. Örneğin, yüksek tansiyonla gelmiş bir hastaya verdiğimiz bir antihipertansiyon ilacı yok. Her hastayla uzun bir görüşme yapıp sadece şikâyetini değil, hastanın bütün ailesini ve kendi hikâyesini öğrenip ona en çok benzeyen remediyi bulmaya çalışıyoruz. Benzer remediyi verdiğimizde hastanın önemliden önemsize bütün şikayetleri düzeliyor. Dolayısıyla yüksek tansiyonla gelmiş on farklı hastaya on farklı remedi verebiliyoruz. Kişiselleştirilmiş bir tedavi biçimi. İlacı kaç kere tekrar edeceğimiz, ne kadar süreyle kullanacağımız da yine kişiye göre değişiyor. Remedi, yani ilaç, inci tanesi görünümünde şeker globülleri. Aslında ilaç sıvı formda hazırlanıyor ama saklama ve kullanım kolaylığı açısından globül hale getiriliyor. Hasta bunu bazen dil altında emerek, bazen de sulandırıp suyu içiyor. Hastanın iyileşmesi duruma bağlı. Uzun sürmüş kronik hastalıklarda tedavi de uzun sürebiliyor. Akut durumlarda, çocuklarda, yaşam gücü yüksek hastalarda, hatta hayvanlarda sıklıkla tek doz yetiyor. Homeopatiyi iki türlü kullanıyoruz: Kronik hastalarda yapısal tedavi. Bir de akut durumlarda klinik şikâyete göre. Örneğin diş çıkaran ya da koliği olan bebeklerde remediyi sulandırıp veriyor ve kısa sürede cevap alıyoruz. Bu da ilacın plasebo etkisi olmadığını gösteriyor.

Dr. Kudret Parpar: Alternatif tıpçı ya da geleneksel tıpçı denilince modern tıbba karşıyız gibi algılanıyor. Halbuki biz zaten doktoruz ve modern tıbbı uyguluyoruz ama bazı hastalıklarda homeopati modern tıptan daha başarılı sonuçlar veriyor.

Türkiye’de bin doktor var

Homeopatlara ve ilaçlarına nasıl erişilir ve bunun maliyeti nedir? Türkiye’de kaç homeopat var ve kaç kişi tedavi yapıyor? Bunlar nasıl çoğalır?

Son beş yılda üç üniversite hastanesinde homeopati kursu açıldı. Her yıl yeni mezunlarını veriyor. Bu uzmanlar modern tıbbı uygulamaya devam ederek aynı zamanda homeopati de uyguluyorlar. Şu anda eğitim almış bin kadar doktor var ve bunlar büyükşehirlerde sadece özel muayene yapıyorlar, henüz SGK kapsamında değil. Ama özel sigortaların bu yöntemleri sigorta kapsamına almak için çalışma yaptıklarını biliyorum. Talep oldukça artacak. Remedileri ise muayeneyi yapan doktor veriyor ve bu remediler yurtdışından geliyor. Büyükşehirlerdeki homeopati derneklerinden ve internetten bu konuda daha çok bilgi alınabilir.