Edirne... CHP ‘üç’ peşinde

Edirne’de ne arıyorsan bulman mümkün. İnleyen nağmeler mi istiyorsun? Git menzil ahir mahallesine, hem müzisyenleri görürsün, hem de Roman vatandaşların sefaletini...

İnançlar mozaiği mi arıyorsun? Git Edirne’nin ünlü valisi Dursun Ali Şahin’in “İçim kan ağlayarak, restore ettiriyorum” dediği, Avrupa’nın şu anda fiilen açık olan en büyük sinagogunu ve pazar günleri cemaati ile papazı Bulgaristan’dan gelip ayin yapılan Bulgar Ortadoks kilisesini gör!

Estetik mi istiyorsun? Git bir kez daha yüzyılların şaheseri Selimiye’ye hayran ol!

Tarih mi stiyorsun? Evliya Çelebi’nin daha 1652’de gördüğü akıl hastalarının müzikle tedavi edildikleri Bimarhane’yi ziyaret et!

Ama, Edirne’nin sorunlarını kavramak istiyorsan bil ki, bir tarım havzası olan bölgenin tek başına Türkiye’nin çeltiğinin yüzde 45’ini, ayçiçeğinin yüzde 25’ini üretmektedir.

Çiftçi kan ağlıyor

Ve bu üretime karşılık, çiftçi kan ağlamaktadır.

AKP’nin son 11 aydır il başkanı olan Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Sezen (2007’de DP’nin Edirne adayıydı) köylünün sorunlarının olduğunu, ama abartıldığını söylüyor. “Sorun AB yüzünden DTÖ’ye verilen çiftçi nüfusunu azaltma sözünden kaynaklanıyor” diyor ve ekliyor:

Köylülük ile çiftçiliği ayırmak lazım. Çiftçilik aynı zamanda işletmeyi bilmektir, bunu beceren kazanıyor.

Buna karşılık, kendisi de tarım uzmanı olan ve diğer iki aday gibi önseçimle sandıktan gelen CHP birinci sıra adayı Okan Gaytancıoğlu son dönemde 150 bin dönüm arazinin satış yoluyla küçük çiftçiden büyük işletmelerin eline geçtiğini söylüyor.

CHP İl Başkanı Oktay Bozkurt, “CHP’nin kalesi olan Edirne’yi AKP tarım politikalarıyla cezalandırıyor” diyor ve ekliyor:

“Çiftçinin çoğunun araziyi ekecek parası yok, bankaya borcu var, toprağını satıyor.”

Tarımdan söz açılmışken Ergene’nin kirliliği de Edirne’nin büyük sorunlarından biri. Son on yılda kanser vakaları on kat artmış, 80 bin dönüm arazi tarım dışı kalmış... Bir de hâlâ Ergene suyuyla sulanan çeltikler sorunu var.

CHP’nin sürprizi

CHP, 2015 seçim kampanyasını, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun mitingi ile Edirne’de başlatmış. Çünkü Edirne İzmir gibi CHP’nin kalesi. Edirne daha önce 4 milletvekili çıkarıyormuş, nüfusu azaldığından 3’e düşmüş, CHP geçen seçimde bunların 2’sini almış, bu kez 3’ü de zorlayabileceklerini düşünüyor 3. sıra adayı Gürkan Güneser. Çiftçiye ucuz mazot vaadini gerçekçi bulduğunu ve Türkiye genelinde de Edirne özelinde de sandığa yansıyacağını söyleyen Güneser, hemen ekliyor:

“Bu, seçim politikası olumlu ve yaratıcı, ama ben şimdi son sürpriz atağı bekliyorum.”

Sürpriz atak ne? Bilinse sürprizliği kalır mı? Bakalım sürpriz atak olacak mı?

Güneser sürpriz atağı bekleyedursun, MHP İl Başkanı genelde herkesin AKP’nin alacağını beklediği 3. milletvekilliğini kendilerinin almalarının mümkün olduğunu söylüyor.

“Son yerel seçimlerinde il genel meclisi bazında oylarımız 52 bin ile yüzde 22’ye ulaştı. Buna 5500 daha eklersek bir milletvekili çıkarabiliriz. Burada insanların ikinci parti tercihi, yüzde 80 ile MHP” diyor.

Yazarımız Ali Sirmen’in edindiği izlenimlere göre sandıktan 2 CHP, 1AKP çıkarsa sürpriz olmaz.

En canlısı HDP

Edirne’de önseçimin en canlı dinamik partisi, imkânları snırlı, buradan milletvekili çıkarmayı beklemeyen HDP.

HDP il merkezine gittiğimizde cıvıl cıvıl partililerle doluydu. Dikkati çeken bunların çoğunluğunu kadınların ve gençlerin oluşturması. Birinci sıradaki milletvekili adayı da bir kadın: Hülya Yer.

2015 seçimlerinden yeni bir yaşam beklediklerini söyleyen genç mali müşavir Hülya Hanım HDP’nin bir Kürdistan Partisi olmayıp, bütün Türkiye’nin partisi olduğunu anlatırken 7 Haziran günü Edirne’den Hakkâri’ye halkların kardeşliğine eşit ve özgür yaşam koşullarına bir dostluk köprüsü kuracaklarını söylüyor.

2015 seçimlerinin bütün kampanyası, vaatleri ortada olan kararsız yüzde 15 seçmeni etkilemeye yönelik. Onun dışında, kutuplaşma yüzünden çoğunluğun vereceği oy belli. Bütün Türkiye’de olduğu gibi, Edirne’de de böyle. 7 Haziran’da sandıktan 2 CHP, 1 AKP çıkarsa sürpriz olmaz. MHP’nin 1 milletvekilli çıkarması olağanüstü başarı olarak yorumlanmalı. CHP’nin tulum çıkartması veya hiç değilse oylarını artırması, önseçimin getirdiği dinamizmin ve ekonomik vaatlerin kampanyaya ve sandığa ne ölçüde yansıyacağına bağlı. Edirne’nin göbeğinde, emeklilerin doldurduğu Polis Evi’nin geniş bahçesindeki kahvede edindiğim izlenim, CHP’nin ekonomik vaatlerinin halkın tümünden çok kadınlarda yankı bulduğu. Ankara’dan çocuklarını ziyarete gelen laborant emeklisi M. Hanım (söz verdik kimsenin adını yazmıyoruz. Malum ya, korku dağları bekliyor!) 2 maaş emekli ikramiyesinin çok olumlu olduğunu, CHP’ye oy vereceğini açıklıyor. “Ben AKP’ye oy verdim. Ama bir daha vermem, vallaha da vermem billaha da vermem” diyen bunun nedeninin de Fenerbahçe’ye yapılan haksızlıklar olduğunu söyleyen işçi emeklisi H. de bu sözü duyar duymaz yerinden fırlıyor:

Hah bizim hanım da öyle söylüyor; “Bak iki ikramiye veriyorlar bu defa da CHP ’yi deneyelim” diyor, dedi.