DT’nin 58 ilde sahnesi yok

CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan’ın, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanıtlaması istemiyle TBMM’ye verdiği soru önergesine gelen yanıt, “Türkiye’de kültür sanat faaliyetlerine ilginin azaltıldığını” ortaya koydu. Arslan, önergesinde, Türkiye’deki sinema ve tiyatro salon sayısı ile izleyici sayısını sormuştu. Bakanlıktan gelen yanıta göre bakanlığın ve TÜİK’in 2008 yılı verileri ortaya koyduğu Ardahan ve Şırnak’ta sinema salonu bulunmuyor. Sinema salonlarının yüzde 45’i, başta Ankara, İstanbul, İzmir olmak üzere büyükşehirlerde yer alırken Gaziantep, Konya, Şanlıurfa gibi illerdeki salon sayılarında da yıllara göre azalma gözleniyor. Sinema salon sayılarında Balıkesir, Bursa ve Manisa’da ciddi artış gözleniyor. Balıkesir’de 2006 yılında 25 olan sinema salon sayısı, 2018’de 53’e yükseliyor. Bursa’da da 2016 yılında 63 olan salon sayısı 2018’de 90’a ulaşıyor. Manisa’da 29 olan sinema salon sayısı 2018’da 49’a yükseliyor. Bayburt, Hakkâri, Iğdır ve Tunceli illerinde ise sadece bir sinema salonu bulunuyor. 

14 İLDE BİR TİYATRO

Bakanlığın bildirdiğine göre, Devlet Tiyatroları (DT) Genel Müdürlüğü’nün Türkiye’de toplam 43 tiyatro sahnesi var. Bunların neredeyse yarısı Ankara, İstanbul ve İzmir’de yer alırken 58 ilde hiç sahnesi yok. Yine bakanlığın verilerine göre, 2018 yılında DT, belediyeler ya da özel tiyatrolar dahil olmak üzere sadece bir tiyatro salonu bulunan iller Aksaray, Ardahan, Batman, Bayburt, Bilecik, Erzincan, Hakkâri, Karaman, Kilis, Kırıkkale, Niğde, Siirt, Çankırı ve Şırnak.

İZLEYİCİ SAYISI ‘SIFIR!’

Verilere göre, 2017 yılında 783 tiyatro salonu bulunan Türkiye’de, bir yıl sonra 47 tiyatro salonu kapanarak 736 salon kalmış. Ardahan, Bilecik, Erzincan ve Şırnak’ta, 2016 yılında tiyatro izleyici sayısı sıfır! Tüm Türkiye’de toplam tiyatro izleyici sayısı ise 2018 yılında 7 milyon 841 bin 353 olarak kayda girdi. Bakanlığın verilerini değerlendiren CHP’li Arslan da “AKP’nin kültür sanat alanında başarılı olamadıklarına yönelik açıklamalarını” da anımsatarak “Sanat ve kültür alanında yandaş yaratamadıkları için kurumları bütçe ve ödenek sınırlamaları ile cezalandırıyorlar. Ülkelerin bilim, teknoloji, sanayi göstergeleri tek başına bir şey ifade etmez. Demokrasinin ve gelişmenin odağında insan vardır. Bir toplumda insan hakları ihlalleri varsa, adalet sistemi sağlıklı işlemiyorsa, eğitimde fırsat eşitliği yoksa, kültür ve sanat alanında evrensel normlar uygulanmıyorsa, sansür ve baskı varsa o ülkede insanlar da mutlu değildir. Cumhuriyetin ilk yıllarında tarım ve sanayinin yanında, demokrasi alanında, eğitimde, bilimde, kültür ve sanatta yapılan büyük devrimlerin altında yatan gerçek ifadelerini kullandı. işte budur. Kalkınmış, gelişmiş çağdaş bir ülke kurma idealidir. Atatürk’ün ‘Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir’ sözü tam da bu durumu ifade etmektedir”