Dolar değer kazanacak

Yapı Kredi CEO’su Faik Açıkalın, Fed’in faiz kararının doların giderek daha da fazla değer kazanmasına yol açacağını belirtti. Açıkalın “2016’da enflasyonun 2015’e göre daha düşük gerçekleşmesini bekliyoruz” dedi.

Dolar değer kazanacak
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 09.01.2016 - 21:00

ABD Merkez Bankası Fed’in faiz kararının başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere tüm küresel piyasaları yakından ilgilendireceğine belirten Yapı Kredi Üst Yöneticisi (CEO) Faik Açıkalın, bankanın belirttiği gibi dört faiz artışı gerçekleştirmesi durumunda doların giderek değer kazanacağı öngörünüsünde bulundu.

Her şeye karşın bu yılın belirsizliklerinin azalması ve izlenecek yola dair ipuçları vermesi bakımından daha olumlu bir yıl olarak görülebileceğini belirten Açıkalın, Çin’deki yavaşlamayı ve jeopolitik risklerin devam ediyor oluşunu da bu yılın en önemli dikkat edilmesi gereken unsurları olarak sıraladı.

Faik Açıkalın’ın gerek Yapı ve Kredi Bankası, gerekse sektörün geçen yıl ve bu yılına ilişkin sorularımıza verdiği yanıtlar özetle şöyle;

- Bankacılık açısından 2015 nasıl geçti?

2015 yılı hem Türkiye için hem de global anlamda çok hareketli bir yıl oldu. Belirsizliği artıran pek çok gelişmenin yaşandığı 2015’te, dışarıda global ölçekte yavaşlama ve uluslararası piyasalarda ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırım zamanlaması yakından takip edilen konulardı.

 

Sektör iyiydi

Geride bıraktığımız 2015’i zorlu ancak bu zorluklara rağmen bankacılık sektörü için başarılı bir yıl olarak değerlendirebiliriz.

Yıl içinde artan küresel ve siyasi belirsizliklerin yol açtığı TL’nin değer kaybı, faizlerdeki yükseliş sektörde kredi büyümesini yavaşlatan etkenler oldu. 2015 yılında sektörün sermaye yeterliliği de bu gelişmelerden bir miktar olumsuz etkilendi.

Tüm olumsuzluklara rağmen sektörün kârlılığı yılın ilk 10 ayında, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 3 artış gösterdi. Sektörün sergilediği performans, bankacılığın sağlam temeller üzerine kurulduğunu bir kez daha teyit etmiş oldu.

Sektörün yılı yaklaşık yüzde 22 kredi ve yüzde 21 mevduat büyümesi ile tamamlamasını, özkaynak kârlılığının da yüzde 11.5 seviyelerinde gerçekleşmesini tahmin ediyoruz.

- Makro ekonomik veri öngörüleriniz neler?

Türkiye’de 2016’nın makro ekonomik açıdan 2015 yılından daha iyi geçmesini bekliyoruz. Avrupa Merkez Bankası’nın Mart 2017’ye kadar sürdüreceği genişleyici para politikasının diğer gelişmekte olan ülkeler gibi Türkiye’ye de olumlu etkileri olacağını tahmin ediyoruz. Önümüzdeki dönemde GSYİH’deki büyümenin 2015 yılı seviyesine yakın veya bir miktar üzerinde olacağını öngörüyoruz.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Fed’in faiz artırımını takiben faiz artırım sürecini başlatması halinde ve buna bağlı olarak TL’deki volatilitenin dengelenmesi ile enflasyonda aşağı yönlü bir hareket görebiliriz.

Bu nedenle 2016 yılında enflasyonun 2015’e göre bir miktar daha düşük gerçekleşmesini bekliyoruz.

Şu an 10-11 aralığında seyreden gösterge devlet tahvili faizinin de 2016 yılında 11-12 aralığında seyredeceğini tahmin ediyoruz.

 

Dijital bankacılık model olacak

- Türk bankacılık sektörü nasıl bir şekil alacak?

Sektörün kısa vadede önündeki en önemli gelişmenin BASEL III olacağını söylemek mümkün. BASEL III uygulamasına 2019 yılına kadar kademeli geçiş hedefleniyor. Sektörün BASEL III reformlarına uyum sağlayabilmesi için de bir dizi düzenlemeler gündemde olacak. Aynı zamanda önümüzdeki dönemde verimliliğin daha da önem kazanacağını söyleyebiliriz.

Diğer yandan bankacılığın geleceğine baktığımızda, yeni dijital teknolojilere adaptasyon ile birlikte müşteri ihtiyaçlarını proaktif bir şekilde belirleyerek müşteri memnuniyetini mükemmelleştirmek en temel hedef olacak. Öte yandan değişen müşteri trendleri ve yeni teknolojiler, dijital bankacılığı yavaş yavaş alternatif bir kanaldan yeni bir iş modeli olmaya doğru konumlandırıyor.

 

Çevik olmak şart

Bu durum da dijital bankacılık alanına daha fazla yatırım yapılmasını, bu yeni bankacılık modelini destekleyen risk ve yönetim modellerinin oluşturulmasını kaçınılmaz kılıyor. Daha çevik olmak ve hızlı değişime adapte olabilen bir yapıda çalışmak, hatta değişimin öncüsü olarak iş yapış şeklinde sürekli inovatif davranmak, bankaların rekabetçi avantaj sağlamasında en önemli rolü oynuyor.

- 2015 Yapı Kredi açısından nasıl geçti?

Yapı Kredi olarak yılın ilk dokuz ayındaki toplam aktif büyüklüğümüzü yılbaşından bu yana yüzde 27 artırarak 247 milyar 752 milyon TL’ye çıkardık. Toplam kredilerimiz yüzde 24 artarak 216.9 milyar TL oldu. Toplam gelirlerimiz bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 17 artarak 7 milyar 326 milyon TL’ye yükseldi. İlk dokuz ayın konsolide net kârını 1 milyar 274 milyon TL olarak açıkladık.

Nakdi kredilerimizi yılın başından bu yana yüzde 22 artırarak 153.7 milyar TL’ye, gayri nakdi kredilerimizi de yüzde 30 yükselterek 63.2 milyar TL’ye taşıdık. Böylece toplam kredi hacmimizi yüzde 24 artırarak 216.9 milyar TL’ye çıkardık. Bireysel ihtiyaç kredilerinde ve KOBİ kredilerinde çeyreksel bazda yüzde 9 büyüme elde ettik. Toplam mevduat tarafında ise sektörün 7 puan üzerinde bir performansla yılbaşından bu yana yüzde 27 artış sağladık. Böylelikle toplam mevduat hacmimizi 136.3 milyar TL’ye, pazar payımızı ise yüzde 10.5 seviyesine taşıdık.

 

Çin en büyük risklerden...

- Sizce 2016 yılının en önemli ekonomik riski nedir?

Fed’in faiz artırım kararına ilişkin belirsizlikler, 16 Aralık’ta faizleri 0.25 puan arttırması ve önümüzdeki dönemde izleyeceği yola dair ipuçları vermesi ile önemli ölçüde azaldı. Bu karar ilk aşamada gelişmekte olan ülke piyasalarında pozitif etki yarattı. Ancak 2016’da, FED’in belirttiği üzere 4 faiz artışı gerçekleşirse, doların giderek değer kazanacağını söyleyebiliriz. Bu da gelişmekte olan ülke piyasaları üzerinde zamanla yine baskı yaratacaktır. Ancak 2016’ya girerken Çin’deki yavaşlamanın devam ediyor olmasını bir risk unsuru olarak sayabiliriz. Türkiye özelinde jeopolitik riskler biraz daha sürebilir. Öte yandan, petrol fiyatlarındaki ciddi gerileme net enerji ithalatçısı ülkemiz için en önemli fırsatlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu durumun olumlu etkilerini cari açık ve ekonomik büyüme üzerinde görmeyi bekliyoruz. Bunun yanında, önümüzdeki dönemde AB ülkelerinde göreceğimiz toparlanma ihracatımız açısından olumlu bir gelişme olacak..

 

Müşteri sayısı 21 milyon

Aktif müşteri sayımızı ilk dokuz ayda 11 milyona, toplam müşteri sayımızı ise 21.1 milyona çıkardık. Yılın ilk dokuz ayında toplam şube sayımız 1.015’e, ATM ağımız da 4.217’ye yükseldi. Bankacılığın dijital dönüşümüne öncülük ederek internet ve mobil bankacılığı kullanan aktif müşteri tabanımızı hızla büyütmeye devam ettik. Böylelikle, ilk dokuz ayda internet bankacılığı aktif müşteri sayısında yüzde 41, mobil bankacılıkta ise yüzde 113 büyüme sağladık.

 

27 yıldır pazar lideri

Yapı Kredi’nin kredi kartı pazarında 27 yıldır kesintisiz sürdürdüğü pazar liderliği, bu yılın ilk dokuz ayında da devam ettiğini belirten Faik Açıkalın, “Türkiye’nin en bonkör kartı Worldcard ile bu dönemde kredi kartları alacak bakiyesinde yüzde 21.4, kredi kartı cirosunda yüzde 19.4, POS cirosunda yüzde 20.9 ve kart sayısında yüzde 18.0 ile pazar liderliğimizi sürdürdük” dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon