Dolar 2.65'e yükseldi: Şirketlere uyarı
ABD'nin faiz artırımına Haziran ayında başlayabileceğine ilişkin beklentilerle güçlenen dolar, 2.65'e yükseldi.
ABD verileri ve Fed zamanlaması piyasalar için en kritik konu olarak kalmaya devam ediyor. Geçen hafta ABD’den gelen son işsizlik maaş başvurusu verileri ABD’de istihdam görünümünde mart ayında yaşanan bozulmanın geçici olduğunu gösterdi. Veriden sonra dolar küresel piyasalarda artış eğilimine girdi. Hafta başında zayıf istihdam verileriyle 96.239’a kadar gerileyen dolar endeksi, 99.50’yi de aşarak 99.686’ya kadar yükseldi. Avro/dolar paritesi 1.06’nın altına indi, daha sonra 1.06’nın hemen üstünde dengelendi. Dolar/yen paritesi 120 yenin üzerinde kaldı. Türkiye’de ise dolar 2.57’li seviyelerden hafta boyunca artarak 2.65’e kadar yükseldi.
ABD’de açıklanan Fed tutanakları da bu yıl içinde faiz artırımına gidileceği beklentilere aykırı bir görüş oluşturmadı. Tutanaklara göre bazı üyeler gelecek döneme ait ekonomik verilerin haziranda faiz artırımına imkan vereceğini ifade etti. Buna karşılık faizlerin hazirandan itibaren artırılması konusunda emin olmayan üyelerin bile ekonomideki toparlanmanın faizlerin artırılmasını toplantıdan toplantıya değerlendirilmesine imkan verecek kadar iyileştiğini düşündüğü görüldü.
ABD Hazinesi’nin geçen cuma yayımladığı raporda ABD ekonomisindeki zayıflığın geçici olduğu ve küresel ekonomideki toparlanmanın eşitsiz şekilde sürdüğü belirtildi. Bu da dolardaki güçlenmenin devam edeceğini işaret ediyor.
Dolardaki güçlenme, Türkiye’deki makroekonomik ekonomik görünümü de olumsuz etkiliyor. Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişleme deneyi ile Avro’da yaşanan düşüş, Türkiye’nin ihracatını zayıflatırken cari açıkta da riskli bir dönemeçe gelinebilir. İhracatını ağırlıklı olarak Avro, ithalatını ağırlıklı olarak dolar ile yapan Türkiye’nin rekabet gücü giderek zayıflıyor. Sanayide de güçlü toparlanma uzak görünüyor.
Rezervler eridi
Bu nedenle dolardaki küresel değer kazancının yanı sıra piyasaları etkileyen bir diğer unsur ise cari açık verisiydi. Cari açık şubat ayında 3.2 milyar dolar ile 2.75 milyar dolar olan beklentilerin üzerinde geldi ve piyasalara negatif katkı yaptı. Verinin etkisiyle TL’deki düşüş hızlandı. Hisse senetleri baskı altında kaldı. Bunun üzerine Merkez, aşırı oynaklık nedeniyle gerekli görülen günlerde döviz satım ihale tutarının bir gün önceden ilan edilen asgari tutarın 30 milyon dolar fazlasına kadar artırılabileceğini açıkladı. TCMB’nin döviz satım tutarına yönelik açıklaması TL’deki kayıpları bir miktar azaltarak endekse destek sağladı. Ancak Merkez’in rezervleri giderek eriyor, bu da gelecek dönem için elini zorluyor. Bankanın 27 Mart’ta 103.47 milyar dolar olan brüt döviz rezervi 3 Nisan itibarıyla 102.06 milyar dolara geriledi. Altın rezervleri 19.95 milyar dolardan 19.51 milyar dolar indi.
Şirketlere uyarı
Şirketlerin döviz açık pozisyonları da dolardaki artış nedeniyle alarm veriyor. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’e göre kurda baskı oluşması en çok Türk şirketleri için risk yaratabilir. Şirketler göreceli yüksek döviz borçları ve düşük hedgeleri ile risk altında. Bankalar ise yatırımcı algısındaki değişimlere karşı hâlâ kırılgan. Küresel piyasalarda dolardaki güçlenme eğilimi devam ettiği takdirde ve seçim öncesi artan siyasi gerginliklerin de etkisiyle dolar/TL paritesinin 2.65’e doğru hareket etmesi mümkün görünüyor.
Diğer yandan kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s son iki gözden geçirme tarihinde olduğu gibi geçen cuma da Türkiye’nin notunu güncellemedi. Piyasa uzmanlarına göre bunun en büyük nedeni 7 Haziran genel seçimlerinden 2 ay önce bir ülkenin kredi notunda yapılacak herhangi bir değişikliğin politik amaçlı bir hareket olarak algılanma ihtimali. Moody’s, Türkiye’nin notunu negatif görünüm ile yatırım yapılabilir seviye olan Baa3 düzeyinde derecelendiriyor. Kuruluşun not değerlendirmesi yayımlayabileceği diğer tarihler ise ağustos ve aralık aylarında yer alıyor.
Yunanistan riski
Yunanistan ile kreditörleri arasındaki görüşmelerde henüz bir sonuç alınamadı ve 7.2 milyar Avro’luk yardım serbest bırakılmadı. Görüşmelerin 24 Nisan’da yapılacak olan Avro bölgesi maliye bakanları toplantısına kadar sonuçlanması beklenmiyor. Bu arada Yunanistan IMF’ye olan 475 milyon Avro tutarındaki kredi taksidini ödedi. Ancak ülkenin gelecek haftalarda daha büyük ödeme yükümlülükleri var. 15 Nisan’da Avrupa Merkez Bankası’nın para politikası toplantısı yapılacak. Bu hafta yurtiçinde ocak ayı işsizlik ve mart ayı bütçe verileri açıklanacak. İşsizlik ve bütçe verileri çarşamba duyurulacak. Cuma ise TCMB beklenti anketi açıklanacak. ABD’de perakende satışlar, kapasite kullanımı ve enflasyon verileri önem taşıyor. Gelecek dönemde ABD verileri takip edilmeye devam edilecek.
Dolar haftaya nasıl başladı?
ABD'nin faiz artırımına Haziran ayında başlayabileceğine ilişkin beklentilerle güçlenen dolar, haftanın ilk gününde 2.64 lirayı gördü.
Dolar, geçen haftanın son günü, Türkiye'nin ödemeler dengesinin, Şubat ayında 3.2 milyar dolar ile, 2.75 milyar dolar olan piyasa beklentilerinin üzerinde açık vermesinin etkisiyle 2.64 lirayı aşmış, daha sonra 2.63 lira düzeylerine çekilmişti.
Haftanın ilk gününün ilk işlemlerinde yeniden 2.64 lira sınırını geçerek 2.6405 liraya kadar çıkan dolar, daha sonra 2.6390 - 2.6400 lira aralığında hareket etmeye başladı.
Dolar 2.65'e yükseldi
ABD'nin faiz artırımına Haziran ayında başlayabileceğine ilişkin beklentilerle güçlenen dolar, haftanın ilk gününde 2.6557 lira ile yeni rekor düzeye tırmandı.
Küresel piyasalardaki değer kazancıyla da desteklenen dolar 13 Mart'ta 2.6488 lira ile tüm zamanların rekor düzeyine çıkmıştı.
Dolar yeni rekor düzeyine çıktıktan sonra, 2.65 liranın üzerinde hareket ederken, küresel piyasalarda dolar karşısında gerileyen Avro da 2.80 liranın üzerine çıktı.
Doların yükselmesi, küresel piyasalarda onsu 1,200 dolar düzeyinde bulunan altının iç piyasa fiyatlarını da yukarıya çekti ve Kapalıçarşı'da altının gramı 102 liranın üzerine yükseldi.
Doların, dünyadaki başlıca altı para birimine karşı değerini gösteren endeksin 12 yılın zirvesine yakın seyretmesi, lirayı da baskı altına aldı.
ABD Merkez Bankası'nın (Fed) ilk faiz artışını bu yıl yaparak diğer gelişmiş ülkelerden faiz konusunda ayrışacağı beklentisi, doların geniş bantta değer kazanmasının ana nedeni olarak gösteriliyor.
Fed'in, dünyanın en büyük 10 merkez bankaları arasında gelecek 12 ay içinde faiz artırması beklenen tek merkez bankası olması nedeniyle, doların bu gücünü daha uzun süre koruması bekleniyor.
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!