Diyarbakır'da pankart kardeşliğine taşlı saldırı

Galatasaray'ın Ziraat Türkiye Kupası G Grubu 3. maçında Diyarbakır Atatürk Stadı'nda karşılaştığı Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor karşılaşmasının son anlarına doğru, ev sahibi ekibin taraftarları, Sarı-Kırmızılı takımın futbolseverlerin bulunduğu bölümü taş atmaya başladı.

Diyarbakır'da pankart kardeşliğine taşlı saldırı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 24.12.2014 - 05:00

Belki de Türkiye Kupası’nın en ilginç eşleşmelerinden biriydi Galatasaray - Diyarbakır Bş. Belediyespor buluşması. Öyle ya, takımlardan biri Süper Lig’in şampiyonluk adayı, öteki ise bölgedeki sıkıntılar nedeniyle 2. ligde düşmemeye oynayan mütevazı bir kent takımı... Daha sahaya çıkmadan sonucu belli maçlardan biri gibi gözükse de, Galatasaray’ın adı, bölgede tüm ilgiyi, algıyı düne çevirmişti.

Ekim ayı başında yaşanan Kobani protestoları, sokağa çıkma yasakları ise bu maçın güvenliğini sıkıntıya sokmuştu. Gerçi, Diyarbakır Galatasaray’ın eviydi yıllardır. 2000 yılındaki Türkiye Kupası şampiyonluğu sonrası o günlerde 4-5 yaşında olan Diyarbakırlı çocukların neredeyse tamamı G.Saray’ı gönüllerinin takımı bellemişti kendisine. Sözün özü, sevgi terör, saldırı, suikast gibi korkular silinmişti. Öyle olmasa, Galatasaray’ın Rize kökenli başkan yardımcısı Abdürrahim Albayrak sokak sokak dolaşıp kahvelerde çay içmez, hatta tavla oynamazdı. Galiba önceki gün ve dün kentin en çok sevilen Galatasaraylısı oldu Albayrak, Bruma ve Olcan ile birlikte. Hele, “Sizi uçaktan direkt alıp otele götürelim” teklifine, hayır diyerek, “Halkın takımı, Diyarbakır halkının arasından otele gidecek” ısrarı büyük övgü alıyordu sokaklarda.

Ne var ki stada giderken 10-15 kişilik bir grubun attığı taş, bu dostluğu, bu özgürlüğü biraz olsun gölgeledi. Kim attı bu taşları, amaçları neydi bilinmez ama eğer bu ufak çaplı saldırı olmasa takımın kamp yaptığı otelin kenarına konuşlanan TOMA’lar, Akrep’ler ve özel tim gün boyu çekirdek çıtlatacaktı. Taşlar uçuşunca da G.Saray otobüsünde kısa süreli bir korku yaşandı, polisin kullandığı gaz ise hem futbolcuları hem de taraftarı etkiledi. Yine de bu küçük grubun yaratmak istediği terör havası ortamı fazla germedi.

Diyarbakırsporlu taraftarların, bu saldırgan grubu protesto ettiği görüldü. Kavgayı bir yana bırakırsak; ülkenin çözemediği Türkçe-Kürtçe tartışması da orta noktayı bulmuştu iş futbol olunca. Maç öncesinde çoğunluk, “Diyarbakır” diye bağırırken, gençlerin ağzında ise “Amedspor” vardı. Yine hem Türkçe, hem Kürtçe yazılan pankartların ortak dili kardeşlikti: “Kürdistan’da spor yarış değil kardeşliktir, Futbol sahada güzel borsada değil. TOKİ sizin stat bizim.” Maç başlarken. 2 çoğu ile tribüne girmek için para biriktiren bir işçi emeklisinin sözü ise günü özetliyordu: ‘Maça gitmeyin stat çürük çöker’ dediler. Ben de ‘Çöksün, Amed’imin sahasında Galatasarayımı izlerken ölsem de gam yemem” dedim, maça geldim.”

Stadın tam kapasite dolması halinde yıkılacağı iddiası bile engelleyememişti heyecanı, gerçi polisin bazı tribünlere seyirci alınmayacağını duyurması, kızgınlığı ateşlese de yasak izdiham nedeniyle delindi. 88. dakikada yardımcı hakem Volkan Narinç’e atılan taş oyunun durmasına neden oldu. Yine Diyarbakır tribünlerinden G.Saray tribünlerine atılan taş bir taraftarın yaralanmasına neden oldu. Kendini ‘Amedspor Eş Başkanı’ diye tanıtan İhsan Avcı’nın, Diyarbakır’ın takımı olarak değil, Kürdistan ve halkın takımı olarak yola çıktıklarını belirtmesi, Kobani’ye verilen sloganlı destek ve unutulmayan Gaffar Okkan güne damgasını vurdu.

İstiklal Marşı’nın ıslıklanması gözden kaçmazken, Belediyesporlu Abdullah’ın Galatasaraylılar’dan fazla alkış alması da maç notları arasına girdi.