Dionysos’un izinde: Teos Antik Kenti'nde bir gün

İş Bankası’nın 2018’den bu yana desteklediği Teos Antik Kenti'ndeki kazıları ziyaret ettik ve çağlar ötesinden gelen seslere kulak verdik. Bir yanda kente göz dikenleri uzak tutmak için yazılmış lanet yazıtları, diğer yanda Dionysos’a adanmış tapınakların en görkemlisi… Teos sizi de çağırıyor.

Yayınlanma: 04.01.2021 - 14:59
Dionysos’un izinde: Teos Antik Kenti'nde bir gün
Abone Ol google-news

Felsefenin büyük zihinlerinden Friedrich Nietzsche dramatik sanatları ve trajediyi ele alırken Antik Yunan’ın iki tanrısına özellikle vurgu yapar ve Apollon’un armoniyi, gelişimi, açıklığı ve mantığı temsil ettiğini söylerken Dionysos’un da kargaşayı, kendinden geçmeyi, duyguyu ve coşkunun son raddesini temsil ettiğini ileri sürer. Nietzsche’ye karşı çıkacak değiliz ya, o diyorsa vardır bir bildiği. İşin bizi ilgilendiren yanı hem Apollon’un hem de Dionysos’un anavatanlarının Anadolu olduğu tezi ve ikisi arasında bir tercih yapacaksak ikincisinden yana olduğumuz gerçeği. Tabii bu bizim tercihimiz…

Teos'taki Dionysos Tapınağı'nın yerüstüne çıkarılması sürüyor.

Öte yandan adına birden fazla tapınak inşa edilen Dionysos’a adanmış en büyük tapınağın Teos Antik Kenti’nde olduğunu ise geçen haftalarda yaptığımız gezi sırasında öğrendik. Evet, İzmir’in Seferihisar ilçesine bağlı Sığacık köyünde bulunan ve hem kuzeyde hem de güneyde olmak olmak üzere iki limana birden sahip Teos Antik kenti bilinen en büyük Dionysos Tapınağı’na ev sahipliği yapıyor ve gezdiğinizde dönemin mimari ustalığına ve estetik bütünlüğüne hayran kalıyorsunuz. 

Teos'taki yazıtlar galerisini (üstte) incelemeyi ihmal etmeyin.

Nysa Antik Kenti’nin ardından yaklaşık 2 saatlik bir otobüs yolculuğuyla geldiğimiz Teos Antik Kenti Hellenistik dönemden kalma surların çevrelediği 65 hektarlık bir alana kurulu ama surların dışına da taşan kent aslında 440 hektara kadar yayılıyor. En revaçta olduğu dönemde yaklaşık 20 bin kişinin yaşadığı düşünülen kentte yapılan kazılar sırasında çok sayıda yazıt çıkmış ve bu yazıtların önemli bir bölümü de ören yerinin girişindeki büyük depoda muhafaza ediliyor. Burada bu birbirinden ilginç yazıtları görmek ve hemen yanına yerleştirilmiş Türkçe açıklamalarını okumak mümkün. 

Teos'taki kazıların başkanlığını Prof. Dr. Musa Kadıoğlu (üstte) yürütüyor.

Teos’ta devam eden arkeolojini kazıların başkanı Prof. Dr. Musa Kadıoğlu eşliğinde yaptığımız antik kent turu, ne yalan söylemeli, tam bir ders niteliğindeydi. Musa hocanın Hellenistik dönemin en önemli mimarlarından Hermogenes’e duyduğu derin hayranlığı sezmemek imkansızdı ve kentteki çeşitli yapıları anlatırken sık sık atıfta bulunduğu bu büyük ustanın Antik çağlar için ne kadar benzersiz işlere imza attığını anladıkça biz de bu hayranlığı paylaşmaya başladık elbette.  Kentin en önemli simgesi ise hiç şüphesiz devasa Dionysos Tapınağı. Vitrivius’un “Mimarlık Üzerine 10 Kitap” adlı eserinden bildiğimiz kadarıyla bu tapınağın mimarı Hermogenes ve ülkemizin yetiştirdiği en önemli arkeologlardan biri olan Ekrem Akurgal’a göre inşa tarihi de muhtemelen MÖ 2. yüzyılın ikinci çeyreği. 

Dionysos Tapınağı.

ARAMAK, VAZGEÇMEMEK...

Tapınağın kalıntılarını gezerken dönemin mimari estetiğine hayran olmamak mümkün değil elbette ama daha da önemlisi buluntuların sanki yüzyıllar, binyıllar ötesine mesaj verircesine zaman içinde yıkılıp giden tapınağın bir yapboz gibi yeniden inşa edilmesini sağlayacak ipuçlarını barındırması bizi hayretler içinde bıraktı. Şöyle anlatayım; örneğin tapınağın etrafını çevreleyen sütunların altındaki her taş blokta iki işaret var. Biri taş bloğun bir tarafında (diyelim ‘beta’) diğeri ise diğer tarafında (burada da ‘epsilon’ olsun) ve bu işaretlerin her biri üzerinde benzer işaretler taşıyan bloklarla uyumlu olacak şekilde yan yana geliyor; yani bir sonraki taş bloğun bir yanında epsilon işaretini arıyorsunuz, bin önceki taş bloğun ona bitişen kenarında ise beta olması gerekiyor… Böyle böyle Musa hoca tüm tapınağı sabırla, emekle yeniden inşa ediyor işte. Tabii ki her parça bütün halinde değil, bazıları paramparça olmuş, bazıları tamamen ufalanıp dağılmış (zaten etrafta moloz benzeri bu parçalardan da bolca var ve hepsi aynı özenle bir kenarda toplanıyor, benzer parçaların bulunmasını bekliyor) ve belki de hiçbir zamana tamamını çıkarmak mümkün olmayacak toprak altından, ama ne gam, arkeoloji biraz da bu değil mi; kayıpları bulmaktan ziyade aramak, bulamasanız da aramak, vaz geçmeden aramak…

Bouleuterion (meclis Binası).

Teos’a gelirseniz Dionysos Tapınağını, antik tiyatroyu, meclis binasını, sarnıcı, agorayı ve agora tapınağını göreceksiniz ama bu büyüleyici kentin içinde gezerken sanıyorum en çok da çağlar ötesinden beri burayı çevreleyen doğaya; yüzlerce hatta bazıları binlerce yıla varan ömürleriyle sizi selamlayan zeytin ağaçlarına hayran kalacaksınız. Sizden ricam, onlara sarılmadan ayrılmayın Teos’tan; ölümsüzlük nasıl bir şey, hissedeceksiniz.

LANET YAZITLARI

Kazılarla paralel olarak süren epigrafik çalışmalar teos’tan çıkan yazıtların günümüze aktarılması konusunda önemli bir emek şüphesiz. Prof. Dr. Mustafa Adak önderliğinde sürdürülen bu çalışmalarda teos’un Lanet Yazıtları da günümüze ulaşmış. Bu yazıtların aslında kent savunması bağlamında önemli bir yeri olduğu ileri sürülüyor. Şöyle cümleler var örneğin bu Lanet yazıtlarında: “Her kim genel olarak Teos halkına ya da özel bir bireye karşı zehirli ilaçlara başvurursa, hem o, hem de soyu sopu yok olup gitsin! Her kim Teos toprağına kara ve deniz yoluyla tahıl getirilmesini hile ve istismarla engellerse veya ithal edilen malları yeniden (kent dışına) çıkarırsa, hem o, hem de soyu yok olup gitsin.” 

UMAY NİNE ANITSAL ZEYTİN AĞACI

Teos’ta 1000 yaşını aşkın anıtsal zeytin ağaçlarının en görkemlisi hiç şüphesiz Umay Nine. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer henüz Seferihisar Belediye Başkanı iken 1800 yaşında olduğu tahmin edilen bu muhteşem ağaca Buket Uzuner’in romanlarındaki birlge Anadolu kadınından esinle bu adı vermiş. Ağacın zeytininden elde edilen ve her yıl açık artırmayla satılan zeytinyağının litresi en son 30 bin TL’ye alıcı bulmuş; eğer koleksiyon merakınız varsa ve gençlerin eğitimine katkıda bulunmak istiyorsanız aklınızın bir köşesinde dursun derim.

NASIL GİDİLİR?

Teos’a ulaşmak istiyorsanız ilk hedefiniz İzmir elbette. Kendi otomobiliyle gidenler İzmi’den önce Seferihisar’a, oradan da kahverengi yol levhalarını takip ederek Teos’a rahatlıkla ulaşabilirler. Öte yandan toplu taşıma da mevcut. İZBAN ve metro aktarması yaparak Üçkuyular ilçe otogarına gidecek ve oradan 730 hat numaralı otobüsle Seferihasar’a ulaşacaksınız.  



Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon