Dink davasında sıra tanıklarda

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davada dönemin İstihbarat C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in savunması ve çapraz sorgusu tamamlandı. Dava kapsamında Perşembe günü cinayetteki sorumluların belirlenmesi amacıyla rapor hazırlayan Başbakanlık Teftiş Kurulu müfettişleri Mütalip Ünal, Ayşegül Genç, Mehmet Akın ve Yasemin Tuğçe İnan tanık olarak dinlenecek.

Dink davasında sıra tanıklarda
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.04.2017 - 14:34

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya tutuklu sanıklar eski İstihbarat C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, tutuksuz sanıklar dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ve Trabzon eski Emniyet Müdürü Reşat Altay katıldı. 

Şema Erdoğan'dan 

Ali Fuat Yılmazer'in çapraz sorgusunda Ahmet İlhan Güler, Dink davası sanıklarını Ergenekon soruşturmasını ilişkilendiren şemanın adli bir geçerliliği olup olmadığını sordu. Yılmazer bu soruya, “Bu şema o haliyle bir savcının eline verilemez. Adli hükme esas teşkil etmez. Bu çok ham bir bilgi. İrtibatların teyit edilmesi gerek” diye yanıt verdi. Güler de “Bu şemalar sizin dışınızda kimseye gitmiş midir? Çünkü cinayetten sonra Hrant Dink'in oğlu Arat Dink bana elindeki şemayı gösterdi. Bu şema bazı kişilerin hakkını hukukunu gözetir mi” diye sordu. Yılmazer ise, “Bu kişilerin arasına hasbelkader ilgisiz kişiler katılmış olabilir. Ama bu kişileri deşifre etmedik. Gazeteci Ali Bayramoğlu aracılığıyla gitmiştir Arat Dink'e. Ali Bayramoğlu benimle konuştuğunda bu şemayı Başbakandan (Recep Tayyip Erdoğan) aldığını söyledi” yanıtını verdi.

 Derin çetelerle hareket ediyorlar 

Güler, Yılmazer'in kendisiyle ilgili söylediği ulusalcı grupların faaliyetlerinin takip edilmemesi talimatını anımsatarak, “Ulusalcılık çalışmalarınızda İstanbul'dan alamadığınız bir veri varsa kimle konuştunuz bunu? Bana böyle bir şey intikal etmedi çünkü. Benim niye haberim olmadı” diye sordu. Yılmazer de dava sanıklarından dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ile konuştuğunu belirterek, “Bu çalışmaları yaptıysanız gösterin. PR odaklı bir tavrınız var. Muzaffer Tekin'i takip ettiyseniz arşive niye aktarmadınız? Siz bu sebeple görevden alınmak istendiniz. Çok doğal değil mi? Sizle görüşen İstihbarat A veya B şubenin FETÖ'den alınmamasının bir anlamı var” dedi. Bu sırada söze giren mahkeme başkanı Ali İhsan Horasanlı anlamın ne olduğunu sordu. Yılmazer de, “Derin çetelerle hareket ettiklerini gösteriyor. Nedim Şener'in kitabı bu şekilde yazıldı. Bunlar hep vesayet düzeniyle angaje elemanların çalışmalarıdır” dedi. Güler de, “Bir şube müdürünün hezeyanını dinlemiş olduk. Herkes kendi yerini bilmeli” ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler