Devlet o 'yardımları' neden sahiplenmedi?

Davutoğlu, TIR’ların Türkmenlere yardım olduğu tezini yineliyor ancak araçların MİT’e ait olduğunu gösteren hiçbir resmi belge olmaması, ‘devlet neden gizli yardım yapıyor’ sorusunu akıllara getiriyor.

Devlet o 'yardımları' neden sahiplenmedi?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 30.05.2015 - 22:30

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Cumhuriyet’in yayınladığı görüntülere karşın Türkmenlere yardım olduğu tezinde ısrar ettiği Adana Ceyhan’da durdurulan MİT TIR’larının şoförleri ifadelerinde, daha önceki işlerde Ankara’da MİT’e ait bir yere TIR’larını bıraktıklarını, ancak bu “iş”te, “ilk kez havaalanından yük aldıklarını ve yükleme esnasında ilk kez araçlarının başında olduklarını” aktardı. Şoförler, “Bu yükler TIR’lara 19 Ocak günü saat 02.30 gibi Ankara Esenboğa Havalimanı’ndan ülkesini bilmediğim yabancı uyruklu bir uçaktan yüklendi” dedi.

Operasyonu yöneten Adana Cumhuriyet Savcısı Aziz Takcı ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başbakanken, Başbakan Davutoglu’nun ise dün, tüm belgelere karşın yardım taşınıdığını söylediği TIR’ların o zaman devlet tarafından sahiplenilmediğini, “Bu araçların MİT’e ait olduğunu, bu görevlilerin de MİT görevlisi olduklarına dair hiçbir resmi belge, bilgi, kimlik belgesi dosyaya sunulmamıştır. En son ben araçları salıverdikten sonra bu şekilde resmi bir belge dosyaya girmiştir. Cumhuriyet Savcıları dedikodu ile ve sağdan soldan söylenen sözlerle hareket etmez” ifadeleri ile anlattı.

1 Ocak 2014’te Hatay Kırıkhan’da El Kaide ve IŞİD’e silah götürüldüğü kuşkusu ile MİT’e ait olduğu iddia edilen bir TIR ve 19 Ocak 2014’te aynı kuşku ile Adana’da 3 TIR’ın durdurulması operasyonunu yürüten Adana Cumhuriyet Savcısı Aziz Takcı’nın 23 Mayıs’ta savcılığa tanık sıfatıyla verdiği ifadelerini ilk Cumhuriyet kamuoyuna duyurmuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ifade tutanaklarını kamuoyuna açıklamıştı.

Gizli Jandarma olay yeri tutanakları, olay yerindeki askerlerin ifadeleri ve Savcı Aziz Takcı’nın anlattıkları, Başbakan Davutoğlu’nun dün Türkmenlere yardım olarak savunduğu MİT Tırları olayının ayrıntıları gözler önüne sermişti.

OLAY YERİ TUTANAĞI

Yardım için acil durum

- 06 çekici plakalı” TIR’ın durdurulmasından sonra TIR’ın yolcu bölümünde oturan “şahıs” kimliğini göstermekte ve aşağı inmekte direndi: “Siz kimsiniz? Siz kendinizi ne zannediyorsunuz? Beni aşağıya indiremezsiniz” Bu sırada bir jandarma üsteğmen, şahsı elinden tutarak aşağıya indirmeye çalıştı, “şahıs ayağı ile üsteğmenin elini kapı korkuluğuna sıkıştırdı.” Subay kökenli MİT mensubu jandarma istihbarat personelinin üzerine atladı, tekme ve sol kaşına yumruk attı, anahtarları almak için elini ısırdı, boynu ve ellerini çizdi. Ancak anahtar MİT mensuplarına verilmedi ve konvoy yoluna devam etti.

- MİT mensubu, kelepçesinin açılmasının ardından, telefonu ile arama yaptığı kişiye, “Başkanım acil durum. Adana Jandarma bizi durdurdu. Şu anda burada 6 cemse asker var. Hepsi silahlı” şeklinde beyanda bulundu.

Aracını boz

- Konvoy ilerlerken, TIR şoförü TIR’ın bozulduğunu beyan etti. Şoför TIR’ı tamir ederken, jandarma MİT mensuplarının şoförlere “Aracı boz” talimatı verdiğini tespit etti ve konvoyun aynı hızla yola devamını sağladı. Yapılan aramadan sonra TIR, 16.20’de MİT mensuplarına tespit edildi.

Arapça yazılı mermi

- İkinci TIR’da ise, 90-100 cm uzunluğunda, 20-25 cm çapında 90-100 adet top mermisi ve hemen yanında üzerinde Arapça yazıların bulunduğu koliler bulundu. Mühimmatın düzgün istiflenmediği ve gelişigüzel koyulduğu ve infilak etme riskinin bulunduğu değerlendirildi.

 

Savcı Tak: Ne bilgi verdiler ne belge

“MİT görevlisi olduklarını iddia eden kişilerin kesinlikle buna ilişkin kimlik ibraz etmediklerini, görevli olduklarına dair herhangi bir belge göstermediklerini, hukuk tanımaz bir şekilde direnerek kimlik ve belge göstermeden olay yerinden ayrıldıkları bu nedenle aramanın yapılamadığını” aktardı.

Bu olayın ardından Savcı Takcı MİT’e yazdığı yazı ile “aracın kendilerine ait olup olmadığını, yükünün ne olduğunu, şüphelilerin kimliklerinin ne olduğunu, bu kişilerin kurumları ile ilişkilerinin olup olmadığını” sordu. Savcı, MİT’ten, “devlet sırrı niteliğinde bir yük taşıyor iseler hakim tarafından incelenebilecek şekilde bilgi verilmesini” istedi.

Yanıt, “resmi niteliği olmayan, ıslak imzası bulunmayan” ilgili makamlara hitaben “Söz konusu kişilerin ve aracın MİT’e ait olduğunu” belirtir bir yazıydı. Savcı Hatay Valiliği’ne yazının doğru olup olmadığını sordu. Ancak valilikten de bir yanıt alamadı.

Takcı, Kırıkhan operasyonu ile ilgili “Bu soruşturma sırasında bir kısım devlet görevlililerinin herhangi bir resmi belge, yazı ibraz etmeksizin, devlet ciddiyetine yakışmayacak şekilde doğrudan soruşturma ve kolluk makamlarını arayarak, aramanın yapılmaması konusunda baskı yaptıkları, tehditlerde bulundukları müşahade edilmiştir” dedi.

Adana’daki arama sırasında dönemin Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, 300-400 kişilik çevik kuvvet ve özel harekat polisi ile birlikte olay yerine geldiğini aktaran Takcı, şöyle devam etti: “Adana Valisi bana, ‘Bu araçların MİT’e ait olduğunu, yüklerin MİT tarafından taşındığını, bu konuda İçişleri Bakanı ve Başbakan’ın bilgisi olduğunu, Başbakan’ın kendisine, ‘bu araçlar MİT’e ait biz görevlendirdik. Bu konuda yasa çıkaracağız. Hiçbir işlem yapılmadan araçlar bırakılsın dediğini’ söyledi. Kendisinin de vali olarak bu araçların bırakılması için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğunu, ölümüne her şeyi yapabileceğini, gereken yazı ve benzeri ne lazımsa verebileceğini söyledi.”

ŞOFÖRÜN İFADESİ

İlk devlet işi değil

- TIR şoförü, ifadesinde, “Bu yükler TIR’lara 19 Ocak günü saat 02.30 gibi Ankara Esenboğa Havalimanı’ndan ülkesini bilmediğim yabancı uyruklu bir uçaktan yüklendi” dedi.

- Şoförün ifadeleri benzer silah sevkiyatının daha önce de yapıldığını gösterdi. Şoför, ifadesinde, “Yükümüzü Reyhanlı’ya götürüyoruz. Reyhanlı’da Audi’deki iki kişiye TIR’ları teslim ediyoruz. Bizi otele yerleştiriyorlar. TIR’lar yurtdışına gidiyor. Daha önce de birkaç defa bu tarz yükleri taşıdık. Devlet işi yapıyorduk. Ankara’da MİT’e ait bir yere akşamdan tırlarımızı bırakıyorduk. Bize saat 07.00’de gelin diyorlardı. Aynı şekilde yük getiriyorduk. Yükün MİT’e ait olduğunu biliyorum. Devletin işi olduğu için rahat rahat geldik. İlk kez havaalanından yük aldık ve yükleme esnasında ilk kez aracımızın başındaydık” dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler