Dayatmalara karşı rap müzik

Küçük yaşlarda başladığı müzik hayatına 2010’lardan sonra RedKeys Music isimli rap topluluğuyla hız veren Metth, geçen yıl çıkardığı ilk uzun albümü “Metflix”i bu yıl 7 yeni şarkıyla yeniden yayımladı.

Güçlü düetlerin yer aldığı albümde Yüzyüzeyken Konuşuruz grubunun vokal ve gitaristi Kaan Boşnak, Ceren İdil, Bixi Blake gibi isimlerle işbirlikleri var. Yeni eklemelerle birlikte 20 şarkıya çıkan albümde hali hazırda Ege Çubukçu, Khontkar, Lil Zey düetleri bulunuyordu. Metth ile müzik kariyerini konuştuk.

- İlk albüme kadar bu camiada yaşadığınız süreci nasıl anlatabilirsiniz? Khontkar’la olan dostluğunuz ve RedKeys Music’in kuruluşundan bugüne kadarki süreci nasıl değerlendirirsiniz?

Aslında ilk günden beri yakın çevremin müziğe olan ilgisi ve bağımsız bir duruşu hedeflemesi camia içinde çoğu sanatçının başına gelen kötü badirelerden beni uzak tuttu. Şanslıyım ki bu zamana dek başta Khontkar olmak üzere çok yetenekli dostlar edindim. Khontkar ile tanışmamız 2006 senesine dayanıyor. İçinde bulunduğumuz bir Türkçe rap oluşumunun yaşça en küçük iki üyesiydik. 2008 yılına geldiğimizde Khontkar’ın “home stüdyo” kurmasıyla birlikte geçirdiğimiz vaktin çoğunu müziğimize aktarabildik. İlerleyen yıllarda büyüklerimizden gördüğümüz bağımsız olma aşkını da sürdürerek yetenekli genç insanları ekibimize dahil ederek şu anki halimize ulaştık. Şunu eklemekte fayda var ki safi yeteneklerden oluşan bu topluluk bir çığ gibi büyümeye devam etmekte!

İLK UZUN SOLUKLU ALBÜM...

- Geçen yıl çıkardığınız albümünüze bu yıl 4 yeni şarkı 3 de remix eklediniz, niye yeni şarkılarla bir kısa albüm veya tekli yayımlamayı düşünmediniz?

Metflix benim ilk uzun soluklu albümüm. İlk 13 şarkıda ne kadar zengin bir içerik oluşturmaya çalışsam da yayımladıktan sonra hep eksik hissettiğim ve yapmayı istediğim bir “sound” vardı. “Deluxe” versiyonun yapım aşamasını birlikte organize ettiğimiz Simülasyon sayesinde ilk stüdyo albümümün yıllar sonra bile lezzetinden yenmeyecek bir hale evrilmesini hedefledik diyebilirim.

- Genel olarak rap’in geldiği noktayı nasıl değerlendirirsiniz? Çok sayıda rapçinin bugün bu kadar görünür olmasında internet etkili oldu fikrine katılır mısınız?

Kesinlikle. Bunu inkâr etmek gerçekçi olmaz. Sanatçıların müziklerini doğrudan dinleyiciye ulaştırabildiği müzik platformları, günlük hayatını ve düşüncelerini paylaştığı sosyal medya platformları ile dinleyici kitlesini oluşturabilmesi, bunların üstüne dinleyicinin de müzik platformları sayesinde istediği türden müziğe rahatça ulaşması müziği şu anki noktaya getirdi ve Türkçe rap de bundan payını aldı. Türkçe rap müzik, geçmişte senelere göre insanlar tarafından ilgi odağı olmayı başarsa da bunun daha başlangıç olduğunu, her geçen sene adım adım daha da yükseleceğini öngörmek de mümkün.

‘GENÇLERE YAKIŞIYOR...’

- Gençlerin rap müziğe ilgisi hakkında neler söylemek istersiniz?

Her gün özgürlükleri konusunda fikir dayatılan gençliğe yakışan bir müzik türü olduğunu düşünüyorum.

- Rap’çilere yönelik “sokaktan, fakirlikten, varoşlardan bahsediyorlar ama ünlü olduktan sonra paralarıyla poz veriyorlar, pahalı arabaları, saatleri, kıyafetleriyle poz veriyorlar” şeklinde bir eleştiri var, bunu nasıl yorumlarsınız?

İnsan doğası gereği hedefini hep elinde olmayanı elde etmeye yönelik belirler. Yaşama olan bağlılığını buna göre belirler. Rapçilerin de hedeflediği ufak şeyleri başardığını göstermesi şahsen beni rahatsız etmiyor. Bir rap’çi zamanında nasıl parçalanmış spor ayakkabı, yırtık bir tişört ile göğsünü gere gere poz kesiyor ise pahalı bir araba veya altın kolyelerle poz vermesi de benzer bir olay bence.

- Eklemek istedikleriniz var mı?

Kişilere, inandıkları şeyin kötü olduğunu söyleyenleri değil, onları araştırmaya ve öğrenmeye yönlendirenleri dinlemesini tavsiye ederim. Sağlıcakla.