‘Dayanışma’ bankına turist akını

.

‘Dayanışma’ bankına turist akını
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 06.07.2019 - 20:17

İsveç Turizm Birliği’nin 238 bin üyesi arasında yapılan oylamada, Värnamo kasabasındaki “Türkün Bank”ı (Turkens Bänk) yılın turistik çekim merkezi seçildi. Yarışmada ön elemeyi geçip finale kalan on turistik bölge ya da obje arasında değişik bölgelerdeki meydanlar, ulusal parklar bulunuyordu.

Varnamo kasabasının parkında turistik çekim merkezi seçilen bir bank, tabii ki sıradan bir bank değil. Bank bir yaşam öyküsünü sembolü. Kadim Akça’nın soğuk sonbahar gecelerini geçirdiği, yoksulluk günlerini anlatıyor. Bronzdan yapılmış, kışın sürekli ısıtılan bankın fikir babası Kadim Akça, bankı yapan ünlü sanatçı Annika Heed. Bank’ın belediye kayıtlarındaki resmi, adı, birlik, beraberlik, dayanışma anlamında kullanılan “Gemenskap.”

Kadim Akça, karlı kış günlerinde yorulanlara sıcak bir bank üzerine oturup dinlenme olanağı yaratmakla kalmadı, aynı zamanda nesiller boyunca dilden dile aktarılacak bir öykü ile Türk adını bıraktı. Okuma, yazma zorluğu çeken Akça’nın yaşamı daha önce kitap olmuş, İsveç’te büyük yankı yaratmıştı. Sıfırdan başlayıp, holding patronluğuna yükselen Akça, hayatını anlattığı kitaba da ‘’Türk Gibi Düşünmek’’ adını vermişti.

‘Senden adam olmaz’

Kadim Akça, 1950 yılında Mersin’de doğdu. Orta halli kalabalık bir ailenin biraz yaramazca çocuğuydu. Mutlu bir yaşamları vardı. Bütün çocuklar gibi zamanı gelince o da önlüğünü giyip ilkokula başladı. Ama okulu hiç sevmedi. Okuma, yazma öğrenme zorluğu çekiyordu. İlkokulu bitirme mecburiyeti olduğundan okulu bırakamıyordu. Öğretmenler, Kadim’de giderilmesi zor bir sorun olduğunu kavrayamadıkları gibi, her fırsatta azarlamaktan da geri kalmıyorlardı. “Senden adam olmaz’’ diye çıkışan okul müdürüne göre Kadim’in bir baltaya sap olma şansı yoktu. Kadim çift dikiş giderek, ilkokula beraber başladığı arkadaşları liseyi bitirmek üzereyken, on yılda ilkokul diplomasını aldı. Tabii okuma yazmayı doğru dürüst sökemeden. Ne yapacağını bilemiyordu. 19 yaşındaydı ve bir baltaya sap olamayacağına inandırılmıştı. Mersin’den uzaklaşmanın en iyi çare olacağını düşündü. İsveç’teki teyzesinin yanına gitmeye karar verdi. Belki orada sap olacağı bir balta bulabilirdi. Angela teyze, Värnamo kasabasında yaşıyordu. Kadim, ucu ucuna denkleştirilen parayla teyzesinin yanına ulaşmayı başardı. İlk günler iyi geçti ama teyzesi de ilkokuldaki müdür gibi konuşmaya başlayınca Kadim’in sigortaları attı ve evi terk etti.

Parkta donmak üzereydi

Cebinde elli kron vardı. Ne otele yeterdi ne yemeğe. Parktaki bankın üzerine yığıldı, uyuya kaldı. Sonbahar soğuğu iliklerine işlemişti, ama Kadim’in gözü bir şey görmez olmuştu. Teyzesine dönmeyecekti. Sabah ucuzundan bir sosisli sandviçle açlığını bastırdı. Akşam gene parkta uyudu, üçüncü gece soğuktan titremeye başlamıştı. Parktan geçen bir kadın titremekte olan Kadim’i alıp evine götürdü. Sabah da doktora. Fena halde üşütmüştü. İsveçli aile Kadim’i haftalarca evlerinde barındırdı, iyileştikten sonra da iş bulmasına yardımcı oldu. Bir işyerinde temizlikçi olarak çalışmaya başladı. İlkokul müdürünün “Bir baltaya sap olamazsın’’ sözleri kulaklarında çınlıyordu. Süpürgeyi her sallayışta adeta müdürden intikam alıyordu. Temizlik işinin her türlü girdisini çıktısını öğrendikten sonra, müdürün karşısına çıkıp, “Maaşlı temizlikçi gibi çalışmak yerine, burayı şirket olarak temizlemek istiyorum’’ dedi. Teklif müdürün hoşuna gitti. Sonrası da çorap söküğü gibi geldi. Kadim şirketler kurup İsveç’in güneyinden, kuzeyine kadar büyük kurumların temizlik işlerini üstlendi. Şirketler holdinge dönüştü. Kadim Akça tanınmış bir işadamı oldu. Aslını unutmadı. Hayatı kitap olunca, Mersin’e gönderdiği kitaplardan birinin okul müdürünün mezarına bırakılmasını istedi. Zaten her şey müdürü


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler