Çuvallarda yatıyoruz
Tekstil- İş Sendikası Genel Başkanı Rıdvan Budak Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin devam ettiğini, işyerinde yaşanan sorunu çözmeye, işçilerin haklarını korumaya çalıştıklarını söyledi.
Hadımköy’deki Greif çuval fabrikasında 800’e yakın işçi, Dudullu’da ise 120’ye yakın işçi “taşeron çalışmaya hayır” ve “insanca yaşanacak ücret” demek için fabrikayı işgal etti, 21 gündür direnişlerini sürdürüyor. Amerikan sermayeli olduğu belirtilen şirketin Türkiye’deki yöneticileri ile görüşmelerin sürdüğünü belirten işçiler, işverenin isteklerine kulak vermesini ve adım atmasını bekliyorlar. İşyerinde örgütlü DİSK’e bağlı Tekstil-İş Sendikası Genel Başkanı Rıdvan Budak, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin devam ettiğini, işyerinde yaşanan sorunu çözmeye, işçilerin haklarını korumaya çalıştıklarını söyledi. İşçilerin direnişine çok sayıda sendika, demokratik kitle örgütleri ve başka işçilerin de destek vermesi dikkat çekiyor.
Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması, taşeron çalışanın artması üzerine, Greif işçileri direnişe başladı. Hadımköy’deki fabrikaya gittiğimizde işyerinin duvarlarına asılı “İşgal, grev, özgürlük”, “Tarih yaşadıklarımızı değil, yaptıklarımızı yazacak”, “Biz bir devrin işçileri değil, her devrin olacağız”, “Emeğimiz ve onurumuz için direniyoruz” yazılı döviz ve pankartlar görülüyor. Fabrika içine girmek istediğinizde işçiler, giriş-çıkışlarında herkesin tek tek kimliğini soruyor ve içeride petrol türevi maddeler olduğu için fabrika içine sigara ile girilmesine izin vermiyor.
Kazova direnişi gibi olacak
Hadımköy’deki işyerinde konuştuğumuz işçilerden Coşkun Alsaç en büyük problemlerin başında taşeronluğun geldiğini belirterek, “İnsanlar çok ağır koşullarda düşük ücretlere çalışıyor. Ağır sanayi olmasına ve petro-kimyaya girmesine karşın tektsil sektöründe gösterilmiş. Her iki fabrikada 1500’e yakın işçi çalıştırılıyor, bine yakını taşeron ve 44 ayrı taşeron firması var. İşveren bizi bölerek parçalamaya çalışıyor, tehdit ediyor. Burası bir Kazova direnişçileri gibi olacak” dedi.
Çuvalların içinde yatıyoruz
Nezaket Kuru da ağır çalışma koşullarına dikkat çekerek, “80 saate varan mesaiye kalıyoruz, hakkımızı alamıyoruz, mesaiye kalmayı istemediğimiz zaman işten çıkarılma tehditi ile karşı karşıya kalıyoruz. Çuvalların, kartonların arasında yatıyoruz” derken; Hatice Güneş ise, “Köle gibi çalışıyoruz, hiçbir hakkımız yok” değerlendirmesini yaptı. Bir dönem fabrikada çalışan DİSK/Tekstil İş Esenyurt Bölge Temsilcisi Engin Yılgın ise sendika olarak işverenle temas halinde olduklarını ancak olumlu sonuç alamadıklarını kaydederek, “Talepler öncelikli olarak taşeron çalışma sisteminin tamamen kaldırılması, insanca yaşanacak ücret, ilk 6 ay için yüzde 30 zam, ikramiyelerde işveren kademeli ikramiyedir” dedi.
Sendika görüşmeleri sürdürüyor
Tekstil İş Sendikası Genel Başkanı Rıdvan Budak da bu işyerinde 14-15 yıldır sendika olmadığını, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin devam ettiğini belirterek şunları söyledi: “Bu işyerinde son 1 yıldır sendika var. Toplusözleşme görüşmeleri devam ediyor. İşyerindeki direniş kararı, işyeri temsilcilerinin kendi aldığı karardır. Sendikal disiplini dışında bir olaydır. İşveren işyerinde direnişe çıkan işçilerin iş akitlerini feshetme yoluna gittiğini, işyerini kapatma kararı aldığını söylüyor. Bizler sendika olarak taşeron çalıştırma düzenine karşıyız. Tekstil İş Sendikası olarak bu işyerinde yaşanan sorunu çözmeye, işçilerin haklarını korumaya çalışıyoruz.”
En Çok Okunan Haberler
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!