CHP'li vekil, Melih Gökçek'in başkanlığı döneminde yaptığı 'skandalı' anlattı

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer, sosyal medya hesabından, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek dönemine ait 'skandalı' anlattığı bir paylaşımda bulundu. Taşçıer, "Bu ülke zengin bir ülke, bu ülkenin halkın refahını katlayarak artıracak parası var. Ama bu ülkenin parasını yiyen birileri var" dedi.

CHP'li vekil, Melih Gökçek'in başkanlığı döneminde yaptığı 'skandalı' anlattı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.08.2021 - 00:47

CHP Ankara Milletvekili ve PM üyesi Gamze Taşçıer, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e ilişkin yeni bir 'skandalı' sosyal medya hesabından paylaştı. 

CHP'li Taşçıer, Melih Gökçek'in Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde, belediyenin mallarını eşi Nevin Gökçek'in 'onursal başkan' olduğu SOS Vakfı'na düşük meblağlar ile kiralandığını hatırlatarak; belediyenin tahliye edilmesi gereken deposunda Kaymakamlık ve mahkeme kararıyla işgal süresinin nasıl uzatıldığını anlattı. 

Taşçıer, yaptığı açıklamalarda Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin Çankaya Dikmen Vadisi'ndeki bir deposunun 2014'te SOS Vakfı'na 7 yıl için kiralandığını, kiralama süresinin dolması nedeniyle tahliyesinin gerektiğini ancak kaymakamlık tarafından tahliyenin ertelendiğini aktardı. Taşçıer, tahliyenin ertelenmesinin hemen akabinde Ankara 2.İdare Mahkemesi tarafından 'tahliyenin yürütmesinin durdurulması' kararının verildiği belirtti.

CHP'li Taşçıer'in paylaşımları şöyle:

"Gökçek ailesinin yeni skandalını duymak ister misiniz?

Biliyorsunuz Melih Gökçek başkanlığı döneminde belediyenin, içinde otoparklar da olan onlarca malını Nevin Gökçek'in Onursal Başkanı olduğu SOS Vakfı'na düşük meblağlarla kiralamıştı. İşte bu mallardan birini anlatacağım.

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin Çankaya Dikmen Vadisi'ndeki bir deposu 2014'te SOS Vakfı'na 7 yıl için kiralanmış. Sürenin dolacak olması nedeniyle uzatma yapılmayacağı ve tahliye edilmesi gerektiği vakfa bildiriliyor. Ancak tarih geldiğinde depo tahliye edilmiyor.


Mart ayında tahliye edilmesi gereken depoda işgal sürünce, kanunen Kaymakamlık tarafından yapılacak tahliye işlemi 19 Ağustos tarihinde planlanıyor. O gün de Kaymakamlık ve Belediye yetkilileri ile kolluk kuvveti olarak Emniyet görevlileri depoya gidiyor.

"AYNI GÜN KAYMAKAMLIK TAHLİYEYİ ERTELEME KARARI ALIYOR"

Görevliler eşliğinde kapının kilidi değiştiriliyor ve kaymakamlık yetkilisi anahtarı belediye yetkilisine teslim ediyor. Ancak içeride kalan eşyalar var ve bunların akıbeti için ertesi gün gelinmesi planlanıyor. Ne hikmetse aynı gün kaymakamlık tahliyeyi erteleme kararı alıyor.

Talih bu ya, kaymakamlık tahliyeyi erteledik dedikten bir gün sonra SOS Vakfı'nın başvurusuyla Ankara 2. İdare Mahkemesi tahliyenin yürütmesini durdurma kararı alıyor. Mart ayında sözleşmesi biten depoda 5 ay süren apaçık bir işgal varken veriliyor bu karar

Kaymakamlığa tahliyeyi ertelemesi talebi iletildi mi? İlettiyse bu kimdir? Bahsi geçen süreçte mahkemeden çıkan karar tesadüf müdür? Bu soruları aynı zamanda vicdanlara da soruyorum.

"DAHA BUNUN GİBİ NELER VAR... "

Beş ay süren işgalin süresi böylece daha da uzamış oldu. Kaybeden kim, Ankaralı. Çünkü sahip olduğu malı birileri yıllarca kullanmış ve kanuni hakkı bitmesine rağmen hala işgalini sürdürüyor. Kamu yıllarca zarara uğramışken şimdi tekrar zarar katlanıyor.

Bu anlattığım yalnızca bir depo. Daha bunun gibi neler var... Ezcümle sonuç şudur; Bu ülke zengin bir ülke, bu ülkenin halkın refahını katlayarak artıracak parası var. Ama bu ülkenin parasını yiyen birileri var. Kaynaklar halka değil, birilerine gidiyor. Değişmesi gereken bu. 

SON OLARAK, Ankara'yı parsel parsel satanlar şimdi de Ankaralanın malına “çöküyor”.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler